TR Dünyanın büyük bir kısmının mobil cihazlara geçtiği ve uygulamaların buluta taşındığı günümüzde, bu model çökmektedir.
TR Dünyanın büyük bir kısmının mobil cihazlara geçtiği ve uygulamaların buluta taşındığı günümüzde, bu model çökmektedir.
EN As more of the world shifts to mobile and applications move to the cloud, this model breaks.
Türk | İngilizce |
---|---|
büyük | more |
mobil | mobile |
bu | this |
model | model |
uygulamaları | applications |
TR Veri unsurları günümüzde kullanılan çoğu kütüphane kataloğunun temelini oluşturur.
EN Its data elements make up the foundation of most library catalogues used today.
Türk | İngilizce |
---|---|
veri | data |
günümüzde | today |
çoğu | most |
kütüphane | library |
TR Günümüzde, iklim değişiminden çatışmalara kadar pek çok konuda sürdürülebilirlikle ilgili zorluklarla karşı karşıyayız
EN Today we are facing pressing sustainability challenges, from climate change to conflict
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
iklim | climate |
TR Orijinal Elzevir matbaa makinesinin üzerinde yer alan ve günümüzde hala Elsevier'in logosu olarak kullanılan, sarmaşıkların sardığı bir karaağacın altında duran adam işaretinin anlamıyla ilgili bazı tartışmalar bulunmaktadır
EN There is some debate over the meaning of the original Elzevir printer’s mark that is still used as Elsevier’s logo today and features an old man standing beneath a vine-entwined elm tree
Türk | İngilizce |
---|---|
orijinal | original |
elsevier | elsevier |
logosu | logo |
altında | beneath |
adam | man |
bulunmaktadır | is |
TR Günümüzde etkili, güvenli ve uygun fiyatlı ilaçlar geliştirmek hedeflenmiş ve veri destekli Ar-Ge gerektirir
EN Developing effective, safe and affordable drugs today requires targeted and data-driven R&D
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
etkili | effective |
güvenli | safe |
ve | and |
uygun | affordable |
geliştirmek | developing |
veri | data |
gerektirir | requires |
TR Günümüzde IP engellemeleri oldukça yaygın hale gelmiştir. Ülkeler yabancı ve muhalif web sitelerine erişimi engelliyor, özel şirketler coğrafyaya göre erişimi kısıtlıyor, yöneticiler uygunsuz kullanıcıların IP'lerini yasaklıyor.
EN Nowadays IP blockings has become quite common. Countries block access to foreign and opposition websites, private companies limit access to content by geography, administrators ban IPs of inappropriate users.
Türk | İngilizce |
---|---|
oldukça | quite |
yaygın | common |
ve | and |
erişimi | access |
özel | private |
şirketler | companies |
uygunsuz | inappropriate |
göre | by |
ın | of |
TR Ancak eskiden taze kahve almak (ister türk kahvesi, ister filtre kahve yada espresso) bir gelenek iken günümüzde değişen tüketim alışkanlıkları bu keyfi ulaşılması zor bir duruma sokmuştur
EN However, in the past, buying fresh coffee (whether Turkish coffee, filter coffee or espresso) was a tradition, but today's changing consumption habits have made this arbitrary situation difficult to reach
Türk | İngilizce |
---|---|
taze | fresh |
kahve | coffee |
almak | buying |
türk | turkish |
yada | or |
gelenek | tradition |
günümüzde | today |
tüketim | consumption |
bu | this |
zor | difficult |
TR Günümüzde şirketler ve işletmeler müşterilerine ilgi çekici promosyonlar sunarak satışlarını artırmaya çalışıyor
EN Companies and businesses take their sales game up a notch by offering promos that their customers can never refuse
Türk | İngilizce |
---|---|
şirketler | companies |
ve | and |
işletmeler | businesses |
satışları | sales |
TR Günümüzde, yolunu ayırmak istediğin mobilyalarını satabileceğin yerler çok kısıtlı
EN Nowadays, there are very limited places where you can sell the furniture you want to separate
Türk | İngilizce |
---|---|
istediğin | you want |
yerler | places |
TR Günümüzde dünya çevresinden bir şehir simgesi otel düşündüğümüzde, büyük ihtimalle bir Fairmont Otelidir
EN Today, when you think of a landmark hotel around the world, chances are it’s a Fairmont Hotel
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
dünya | world |
otel | hotel |
fairmont | fairmont |
TR Şaşırtıcı olansa günümüzde bir klasik olarak kabul edilen "Roxanne" ise piyasaya çıktığı zaman pek tut… Devamını oku
EN Biography The Police form… read more
Türk | İngilizce |
---|---|
devamını | more |
oku | read |
TR Kopya yatırım, günümüzde oldukça popüler bir işlem yöntemidir ve kaçırılmayacak bir fırsattır.
EN Copy trading is a popular way to trade today and is an opportunity not to be missed.
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
popüler | popular |
TR Günümüzde dünyayı evimizden dışarı adım atmadan keşfedebilmekteyiz
EN But today we can explore our world without leaving our homes
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
dünyayı | world |
TR Ancak günümüzde şirketler Groestlcoin için ASIC makinalar yaratmıştır ve bu makinaların maliyetleri Bitcoin ASIC makinalarından daha fazladır
EN However, companies and teams have created ASICs for Groestlcoin, albeit at a higher cost than creating ASICs for Bitcoin
Türk | İngilizce |
---|---|
şirketler | companies |
bitcoin | bitcoin |
TR Bu belirtim günümüzde AWS CloudFormation tarafından kullanılan söz dizimi ile aynıdır ve AWS CloudFormation içinde kaynak türü kümesi ("sunucusuz kaynaklar") olarak desteklenir
EN This specification aligns with the syntax used by AWS CloudFormation today and is supported natively within AWS CloudFormation as a set of resource types (referred to as "serverless resources")
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
aws | aws |
cloudformation | cloudformation |
türü | types |
kümesi | set |
sunucusuz | serverless |
desteklenir | supported |
TR Günümüzde web siteleri için mobil uyumluluk oldukça önemlidir
EN Mobile compatibility is very important for websites today
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
için | for |
mobil | mobile |
uyumluluk | compatibility |
oldukça | very |
TR Günümüzde, küçük veya büyük her çevrimiçi işletme, çevrimiçi web sitelerini bilgisayar korsanlarına ve diğer siber saldırılara karşı korumak ve müşterilerine güvenli bir bağlantı sağlamak için en başta koruma arıyor
EN Nowadays, every online business, small or large, is looking for protection primarily to protect their online websites from hackers and other cyber attacks and to provide a secure connection to their customers
Türk | İngilizce |
---|---|
küçük | small |
veya | or |
büyük | large |
işletme | business |
sitelerini | websites |
diğer | other |
siber | cyber |
bağlantı | connection |
TR Birleşik Krallığı’n sahip olduğu bu bölge günümüzde sadece Chagos Takım Adaları’ndan oluşmaktadır
EN The territory of the United Kingdom is now composed of the Chagos Archipelago
Türk | İngilizce |
---|---|
birleşik | united |
sadece | the |
TR Günümüzde hiçbir yerlinin yaşamadığı bölgede sadece askeri amaçlarla bölgede bulunan 3.500 dolayında Amerika Birleşik Devletleri ve Büyük Britanya askerleri bulunmaktadır.
EN There are about 3,500 US and Great Britain troops in the region, with only military purposes.
Türk | İngilizce |
---|---|
askeri | military |
büyük | great |
bulunmaktadır | are |
TR Günümüzde QR Kodları, akıllı telefonların kullanımının artışı sayesinde mobil pazarlamanın bir parçası haline gelmiştir
EN Now, it has found its way into mobile marketing with the widespread adoption of smartphones
Türk | İngilizce |
---|---|
mobil | mobile |
TR Yerel aramaların giderek arttığı günümüzde, yerel olarak erişilebilir olmak daha da önemli hale geliyor
EN Local search queries are rising and being locally reachable is becoming more important
Türk | İngilizce |
---|---|
önemli | important |
TR Günümüzde hâlâ tonlarca gıda çöpe atılıyor. Açlıkla mücadele kuruluşu Welthungerhilfe yetkilisi Simone Welte, bu durumun nasıl değişebileceğini anlatıyor.
EN Tonnes of food still end up in the garbage. Simone Welte from the German organization Welthungerhilfe explains how this might change.
Türk | İngilizce |
---|---|
hâlâ | still |
gıda | food |
bu | this |
TR Günümüzde virüsler, kötü amaçlı yazılımlar ve genel siber güvenlik tehditleri farklı yollarla saldırabilirler
EN Today, viruses, malware and general cybersecurity threats strike in many different ways
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
ve | and |
genel | general |
tehditleri | threats |
TR Günümüzde grup içi ve grup dışı firmalara, ulusal ve uluslararası ölçekte kontrat lojistiği hizmetleri sunmaktadır
EN Today, it provides national and international contract logistics services to the companies of the group as well as other companies
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
ve | and |
ulusal | national |
uluslararası | international |
kontrat | contract |
hizmetleri | services |
TR Günümüzde Türkiye’nin önde gelen birçok firmasının ihracatını ve bu kuruluşların hammadde gereksinimlerini karşılamaktadır
EN Today, it carries out the export activities of many leading companies in Turkey and meets their raw material needs
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
türkiye | turkey |
birçok | many |
TR Bu nedenle günümüzde, Qualcomm SD660 platformu ile desteklenen 34’den fazla el tipi, giyilebilir, araca monte ve tablet ürünü sunmaktayız
EN So, today, we offer over 34 handheld, wearable, vehicle mount and tablet products that are supported on the Qualcomm SD660 platform
Türk | İngilizce |
---|---|
nedenle | so |
günümüzde | today |
platformu | platform |
desteklenen | supported |
giyilebilir | wearable |
tablet | tablet |
ürünü | products |
TR Bu cihazlar - günümüzde ya da gelecekte - genel bir bulut stratejisinin ayrılmaz bir parçası ve Nesnelerin İnterneti (IoT) uygulamalarınızın önemli bir bileşeni haline gelir.
EN These devices become an integral part of an overall cloud strategy and an important component of your Internet of Things (IoT) solution – today, or in the future.
Türk | İngilizce |
---|---|
cihazlar | devices |
günümüzde | today |
genel | overall |
bulut | cloud |
parçası | part |
önemli | important |
TR Sonuç? Günümüzde performansı desteklemek ve gelecekte daha büyük potansiyele ilham vermek.
EN The result? Enabling performance today and inspiring greater potential tomorrow.
Türk | İngilizce |
---|---|
sonuç | result |
günümüzde | today |
performansı | performance |
ve | and |
TR Günümüzde, şirketiniz yalnızca yaşam tarzı sektörünün içindeki değişim ile uğraşmıyor
EN Today, your business isn?t just dealing with change within the lifestyle industry
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
içindeki | within |
değişim | change |
ile | with |
TR Günümüzde dünya çevresinden bir şehir simgesi otel düşündüğümüzde, büyük ihtimalle bir Fairmont Otelidir
EN Today, when you think of a landmark hotel around the world, chances are it’s a Fairmont Hotel
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
dünya | world |
otel | hotel |
fairmont | fairmont |
TR Günümüzde dünya çevresinden bir şehir simgesi otel düşündüğümüzde, büyük ihtimalle bir Fairmont Otelidir
EN Today, when you think of a landmark hotel around the world, chances are it’s a Fairmont Hotel
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
dünya | world |
otel | hotel |
fairmont | fairmont |
TR Günümüzde titanyum dioksit diğer beyaz pigmentlere göre çok daha yaygın olarak kullanılan pigment olup, örneğin sağlık, biyoteknoloji ve eczacılık ve kozmetik endüstrisi gibi çok sayıda farklı uygulamalara sahiptir.
EN It is by far the most important white pigment today and is used in diverse fields which include, for example, applications in the life sciences, in biotechnology as well as in the pharmaceutical and cosmetics industries.
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
beyaz | white |
TR Günümüzde kişi ya da kurumlar hakkında yanlış veya yanıltıcı iddialara sosyal medya platformlarında veya geleneksel medyada rastlanmaktadır
EN Untrue or misleading allegations often arise in an online context, including social media platforms and traditional media outlets
Türk | İngilizce |
---|---|
veya | or |
yanıltıcı | misleading |
geleneksel | traditional |
TR Günümüzde çevrimiçi müzik verilerinin birbiriyle uyumluluğu açısından dünya çapında referans çözüm olarak bilinen Soundiiz, gün geçtikçe büyümeye ve daha geniş bir kitleye ulaşmaya devam ediyor.
EN Now known as the reference solution around the world for inter-compatibility of online music data, Soundiiz keeps growing and reaching a larger audience, day after day.
Türk | İngilizce |
---|---|
çevrimiçi | online |
müzik | music |
verilerinin | data |
çapında | around |
referans | reference |
çözüm | solution |
bilinen | known |
soundiiz | soundiiz |
TR Günümüzde, dijital pazarlama alanında videonun önemi bu kadar artarken, müşterilere sevdikleri videoları kolayca sunmamızı kolaylaştıran bir araca sahip olmak çok güzel.
EN With video being such a growing part of our digital marketing efforts today, it helps to have a tool that makes it easier to provide clients with videos they love.
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
müşterilere | clients |
TR Mobil trafik gittikçe artıyor. Günümüzde, tüm internet trafiğinin 56%'sı mobil telefon ve tabletlerden yürüyor.
EN Mobile e-commerce is becoming more and more popular. Today, 56% of all internet traffic comes from mobile phones & tablets.
Türk | İngilizce |
---|---|
trafik | traffic |
günümüzde | today |
tüm | all |
internet | internet |
ve | and |
TR Günümüzde, giderek daha fazla araç gelişmiş güvenlik ekipmanı ile donatılmaktadır
EN Nowadays, an increasing number of vehicles are fitted with advanced safety equipment
Türk | İngilizce |
---|---|
giderek | increasing |
gelişmiş | advanced |
güvenlik | safety |
TR Günümüzde, iklim değişiminden çatışmalara kadar pek çok konuda sürdürülebilirlikle ilgili zorluklarla karşı karşıyayız
EN Today we are facing pressing sustainability challenges, from climate change to conflict
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
iklim | climate |
TR Bu belirtim günümüzde AWS CloudFormation tarafından kullanılan söz dizimi ile aynıdır ve AWS CloudFormation içinde kaynak türü kümesi ("sunucusuz kaynaklar") olarak desteklenir
EN This specification aligns with the syntax used by AWS CloudFormation today and is supported natively within AWS CloudFormation as a set of resource types (referred to as "serverless resources")
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
aws | aws |
cloudformation | cloudformation |
türü | types |
kümesi | set |
sunucusuz | serverless |
desteklenir | supported |
TR Günümüzde web siteleri için mobil uyumluluk oldukça önemlidir
EN Mobile compatibility is very important for websites today
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
için | for |
mobil | mobile |
uyumluluk | compatibility |
oldukça | very |
TR Günümüzde, küçük veya büyük her çevrimiçi işletme, çevrimiçi web sitelerini bilgisayar korsanlarına ve diğer siber saldırılara karşı korumak ve müşterilerine güvenli bir bağlantı sağlamak için en başta koruma arıyor
EN Nowadays, every online business, small or large, is looking for protection primarily to protect their online websites from hackers and other cyber attacks and to provide a secure connection to their customers
Türk | İngilizce |
---|---|
küçük | small |
veya | or |
büyük | large |
işletme | business |
sitelerini | websites |
diğer | other |
siber | cyber |
bağlantı | connection |
TR Günümüzde dünya çevresinden bir şehir simgesi otel düşündüğümüzde, büyük ihtimalle bir Fairmont Otelidir
EN Today, when you think of a landmark hotel around the world, chances are it’s a Fairmont Hotel
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
dünya | world |
otel | hotel |
fairmont | fairmont |
TR Günümüzde dünya çevresinden bir şehir simgesi otel düşündüğümüzde, büyük ihtimalle bir Fairmont Otelidir
EN Today, when you think of a landmark hotel around the world, chances are it’s a Fairmont Hotel
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
dünya | world |
otel | hotel |
fairmont | fairmont |
TR Bu nedenle günümüzde, Qualcomm SD660 platformu ile desteklenen 34’den fazla el tipi, giyilebilir, araca monte ve tablet ürünü sunmaktayız
EN So, today, we offer over 34 handheld, wearable, vehicle mount and tablet products that are supported on the Qualcomm SD660 platform
Türk | İngilizce |
---|---|
nedenle | so |
günümüzde | today |
platformu | platform |
desteklenen | supported |
giyilebilir | wearable |
tablet | tablet |
ürünü | products |
TR Bu cihazlar - günümüzde ya da gelecekte - genel bir bulut stratejisinin ayrılmaz bir parçası ve Nesnelerin İnterneti (IoT) uygulamalarınızın önemli bir bileşeni haline gelir.
EN These devices become an integral part of an overall cloud strategy and an important component of your Internet of Things (IoT) solution – today, or in the future.
Türk | İngilizce |
---|---|
cihazlar | devices |
günümüzde | today |
genel | overall |
bulut | cloud |
parçası | part |
önemli | important |
TR Günümüzde dünya çevresinden bir şehir simgesi otel düşündüğümüzde, büyük ihtimalle bir Fairmont Otelidir
EN Today, when you think of a landmark hotel around the world, chances are it’s a Fairmont Hotel
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
dünya | world |
otel | hotel |
fairmont | fairmont |
TR Günümüzde dünya çevresinden bir şehir simgesi otel düşündüğümüzde, büyük ihtimalle bir Fairmont Otelidir
EN Today, when you think of a landmark hotel around the world, chances are it’s a Fairmont Hotel
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
dünya | world |
otel | hotel |
fairmont | fairmont |
TR Günümüzde dünya çevresinden bir şehir simgesi otel düşündüğümüzde, büyük ihtimalle bir Fairmont Otelidir
EN Today, when you think of a landmark hotel around the world, chances are it’s a Fairmont Hotel
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
dünya | world |
otel | hotel |
fairmont | fairmont |
TR Günümüzde dünya çevresinden bir şehir simgesi otel düşündüğümüzde, büyük ihtimalle bir Fairmont Otelidir
EN Today, when you think of a landmark hotel around the world, chances are it’s a Fairmont Hotel
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
dünya | world |
otel | hotel |
fairmont | fairmont |
TR Günümüzde dünya çevresinden bir şehir simgesi otel düşündüğümüzde, büyük ihtimalle bir Fairmont Otelidir
EN Today, when you think of a landmark hotel around the world, chances are it’s a Fairmont Hotel
Türk | İngilizce |
---|---|
günümüzde | today |
dünya | world |
otel | hotel |
fairmont | fairmont |
50 çeviriden 50 tanesi gösteriliyor