EN This was June 2017, and so I?ve now been in ITAA for two and a half years.ITAA was a lot more difficult for me than CGAA, because it?s not as black and white
ஆங்கிலம் இல் உள்ள "lot more difficult" பின்வரும் துருக்கிய சொற்கள்/வாக்கியங்களில் மொழிபெயர்க்கலாம்:
EN This was June 2017, and so I?ve now been in ITAA for two and a half years.ITAA was a lot more difficult for me than CGAA, because it?s not as black and white
TR Bu Haziran 2017'ydi ve şimdi iki buçuk yıldır ITAA'dayım.ITAA benim için CGAA'dan çok daha zordu çünkü o kadar siyah beyaz değil
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
june | haziran |
itaa | itaa |
and | ve |
white | beyaz |
black | siyah |
this | bu |
now | şimdi |
years | kadar |
more | daha |
two | iki |
EN EB: It is easy to collect a lot of data. It requires some software and connectivity. But what is difficult is to use the data in a way that gives you value.
TR EB: Çok fazla veri toplamak kolaydır. Bazı yazılımlar ve bağlantı gerektirir. Ancak zor olan, verileri size değer verecek şekilde kullanmaktır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
easy | kolaydır |
collect | toplamak |
requires | gerektirir |
software | yazılımlar |
difficult | zor |
connectivity | bağlantı |
value | değer |
and | ve |
data | veri |
some | bazı |
EN If you are a paralegal or practicing attorney with a lot of media to organize and transcribe, Sonix can make your life a lot easier
TR Eğer bir avukat ya da düzenlemek ve transkribe medya bir sürü ile pratik avukat iseniz, Sonix hayatınızı çok daha kolay hale getirebilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
media | medya |
sonix | sonix |
if you are | iseniz |
if | eğer |
make | da |
easier | daha kolay |
life | hayat |
a | bir |
and | ve |
to | e |
with | ile |
EN This creates a lot of waste and uses a lot of oil, especially for the diaper's absorbent core
TR Bu da yüksek bir çöp üretimine ve petrol tüketimine neden oluyor, özellikle de bezlerin emici bileşenleri için
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
oil | petrol |
waste | çöp |
especially | özellikle |
and | ve |
this | bu |
for | için |
a | bir |
of | in |
EN If you are a paralegal or practicing attorney with a lot of media to organize and transcribe, Sonix can make your life a lot easier
TR Eğer bir avukat ya da düzenlemek ve transkribe medya bir sürü ile pratik avukat iseniz, Sonix hayatınızı çok daha kolay hale getirebilir
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
media | medya |
sonix | sonix |
if you are | iseniz |
if | eğer |
make | da |
easier | daha kolay |
life | hayat |
a | bir |
and | ve |
to | e |
with | ile |
EN That will be more difficult than it is for the vaccines currently being made available in the developing countries because there will also be a higher demand in more affluent countries.
TR Zengin ülkelerin kendi içinde de bir talep baskısı olması nedeniyle, gelişmekte olan ülkelere erişimin sağlandığı diğer aşılardakinden daha farklı ve zorlu bir süreç söz konusu olacaktır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
developing | gelişmekte |
demand | talep |
countries | ülkelerin |
also | ve |
in | içinde |
will | olacaktır |
EN As you’d expect, a more difficult search term will have more competitors that are vying for the top spot.
TR Tahmin edebileceğiniz gibi, daha zor bir arama teriminin en üst sırada yer almak için yarışan daha fazla rakibi olacaktır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
difficult | zor |
search | arama |
will | olacaktır |
have | almak |
for | için |
top | en |
a | bir |
EN By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Everything we do here is backed up with data, and your tool is giving us more ammunition.
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Burada yaptığımız her şey veriyle destekleniyor ve aracınız bize daha fazla cephane veriyor.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
semrush | semrush |
my | mı |
tool | aracı |
working | çalışarak |
we do | yaptığımız |
content | içerik |
time | zaman |
team | takım |
everything | her şey |
using | kullanarak |
and | ve |
us | bize |
of | her |
right | doğru |
EN Want to see more testimonials?We have a lot more customer testimonials
TR Daha fazla referanslar görmek ister misiniz?Çok daha fazla müşteri referanslarımız var
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
customer | müşteri |
want | var |
EN By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Everything we do here is backed up with data, and your tool is giving us more ammunition.
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Burada yaptığımız her şey veriyle destekleniyor ve aracınız bize daha fazla cephane veriyor.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
semrush | semrush |
my | mı |
tool | aracı |
working | çalışarak |
we do | yaptığımız |
content | içerik |
time | zaman |
team | takım |
everything | her şey |
using | kullanarak |
and | ve |
us | bize |
of | her |
right | doğru |
EN By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Everything we do here is backed up with data, and your tool is giving us more ammunition.
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Burada yaptığımız her şey veriyle destekleniyor ve aracınız bize daha fazla cephane veriyor.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
semrush | semrush |
my | mı |
tool | aracı |
working | çalışarak |
we do | yaptığımız |
content | içerik |
time | zaman |
team | takım |
everything | her şey |
using | kullanarak |
and | ve |
us | bize |
of | her |
right | doğru |
EN Want to see more testimonials?We have a lot more customer testimonials
TR Daha fazla referanslar görmek ister misiniz?Çok daha fazla müşteri referanslarımız var
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
customer | müşteri |
want | var |
EN Cable placement makes battery removal more difficult than necessary.
TR Kablo yerleşimi, pilin çıkarılmasını gereğinden fazla zorlaştırır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
cable | kablo |
more | fazla |
EN The difficulty is a measure of how difficult it is to mine a Bitcoin block, or in more technical terms, to find a hash below a given target
TR Zorluk, bir Bitcoin bloğunu kazıma zorluğu ya da daha teknik olarak belirtmek gerekirse, belli bir hedefin altında bir hash bulma zorluğudur
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
difficulty | zorluk |
bitcoin | bitcoin |
technical | teknik |
find | bulma |
in | da |
a | bir |
EN Accepting cryptocurrencies is not as difficult as you might think. Read more about the increase in cryptocurrencies as a payment method today and how easy it is to incorporate it into your business.
TR Kripto para birimlerini kabul etmek sandığınız kadar zor değildir. Kripto paraların giderek artan şekilde ödeme yöntemi olarak kullandığını ve işletmenizde kullanmanın ne kadar kolay olduğunu öğrenin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
cryptocurrencies | kripto para |
difficult | zor |
method | yöntemi |
easy | kolay |
business | iş |
is | olduğunu |
more | de |
read | ve |
the | kabul |
payment | ödeme |
not | değildir |
EN With more than 350 computational functions at your disposal, you can quickly solve even the most difficult calculations and make sound decisions based on solid results.
TR Size yardımcı olmaya hazır 350’den fazla fonksiyonla, en zor ve karmaşık hesaplamaları bile hızlıca çözebilir ve kesin sonuçlara dayalı güvenilir kararlar verebilirsiniz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
difficult | zor |
decisions | kararlar |
quickly | hızlı |
most | en |
even | bile |
results | sonuç |
on | güvenilir |
more | fazla |
and | ve |
the | size |
based | dayalı |
EN Cable placement makes battery removal more difficult than necessary.
TR Kablo yerleşimi, pilin çıkarılmasını gereğinden fazla zorlaştırır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
cable | kablo |
more | fazla |
EN However, agreement is then also much more difficult to reach
TR Ancak geçerlilik alanı genişledikçe bir anlaşmaya varmanın da giderek zorlaşacağı çok açık
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
also | da |
however | bir |
to | e |
EN The second phase of the experiment will admittedly be more difficult
TR Deneyin ikinci aşaması ise daha zor olacak
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
difficult | zor |
second | ikinci |
more | daha |
the | ise |
will | olacak |
EN But is German really more difficult to learn than other languages? We don’t think so
TR Fakat Almanca öğrenmek, gerçekten diğer dilleri öğrenmekten daha mı zor? Bize göre: Hayır
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
difficult | zor |
we | bize |
other | diğer |
but | fakat |
german | almanca |
really | gerçekten |
learn | öğrenmek |
EN The five-per-cent-clause prevents too many small parties from being represented in the parliament, a circumstance that would make the formation of a government coalition more difficult.
TR Yüzde beşlik baraj, çok fazla sayıda küçük partinin temsil edilmesini engelliyor; aksi durum, parlamentoda hükümet kurabilecek bir koalisyonun oluşmasını zorlaştırabilir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
small | küçük |
represented | temsil |
government | hükümet |
in | da |
a | sayıda |
more | fazla |
EN And, of course, there are applicants who are so good they can choose their employer, thanks to their language talents and charisma – and others who find it a little more difficult to find the right medical trainer
TR Ayrıca, kliniklerden doktor muayenehanelerine, ebelikten gerontolojiye, imkan yelpazesi oldukça geniş
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
to | ayrıca |
EN Mobile search results can be more difficult to predict because of the wide variation in mobile display sizes and resolutions.
TR Mobil ekran boyutları ve çözünürlüklerindeki büyük farklılıklar nedeniyle mobil arama sonuçlarını tahmin etmek daha zor olabilir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
mobile | mobil |
difficult | zor |
display | ekran |
and | ve |
search | arama |
be | olabilir |
results | sonuçlarını |
to | etmek |
more | daha |
of | nedeniyle |
EN The difficulty is a measure of how difficult it is to mine a Bitcoin block, or in more technical terms, to find a hash below a given target
TR Zorluk, bir Bitcoin bloğunu kazıma zorluğu ya da daha teknik olarak belirtmek gerekirse, belli bir hedefin altında bir hash bulma zorluğudur
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
difficulty | zorluk |
bitcoin | bitcoin |
technical | teknik |
find | bulma |
in | da |
a | bir |
EN Accepting cryptocurrencies is not as difficult as you might think. Read more about the increase in cryptocurrencies as a payment method today and how easy it is to incorporate it into your business.
TR Kripto para birimlerini kabul etmek sandığınız kadar zor değildir. Kripto paraların giderek artan şekilde ödeme yöntemi olarak kullandığını ve işletmenizde kullanmanın ne kadar kolay olduğunu öğrenin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
cryptocurrencies | kripto para |
difficult | zor |
method | yöntemi |
easy | kolay |
business | iş |
is | olduğunu |
more | de |
read | ve |
the | kabul |
payment | ödeme |
not | değildir |
EN Discover how the new patented technology, optimized filling, allows you to increase machine speed and fill more difficult products.
TR Yeni patentli teknoloji optimize edilmiş dolumun makine hızını artırmanızı ve daha zor ürünleri doldurmanızı nasıl sağladığını keşfedin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
discover | keşfedin |
patented | patentli |
technology | teknoloji |
machine | makine |
difficult | zor |
products | ürünleri |
new | yeni |
optimized | optimize |
and | ve |
speed | hız |
how | nasıl |
EN Plant-based products are on a roll. They’re popular with customers but difficult to perfect. Download our white paper and learn more.
TR Bitki bazlı ürünler başarılı ürünlerdir. Müşteriler arasında popülerdir oldukları halde mükemmelleştirilmeleri zordur. Teknik raporumuzu indirerek daha fazla bilgi edinin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
customers | müşteriler |
learn | bilgi |
plant | bitki |
based | bazlı |
products | ürünler |
EN Don't make their work any more difficult than it needs to be by openly arguing with them or criticizing moderation in general
TR Onlarla açıkça tartışarak veya genel olarak ılımlılığı eleştirerek işlerini olması gerekenden daha zor hale getirmeyin
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
work | iş |
difficult | zor |
to be | olması |
general | genel |
or | veya |
EN Don't make their work any more difficult than it needs to be by openly arguing with them or criticizing moderation in general
TR Onlarla açıkça tartışarak veya genel olarak ılımlılığı eleştirerek işlerini olması gerekenden daha zor hale getirmeyin
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
work | iş |
difficult | zor |
to be | olması |
general | genel |
or | veya |
EN Don't make their work any more difficult than it needs to be by openly arguing with them or criticizing moderation in general
TR Onlarla açıkça tartışarak veya genel olarak ılımlılığı eleştirerek işlerini olması gerekenden daha zor hale getirmeyin
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
work | iş |
difficult | zor |
to be | olması |
general | genel |
or | veya |
EN Don't make their work any more difficult than it needs to be by openly arguing with them or criticizing moderation in general
TR Onlarla açıkça tartışarak veya genel olarak ılımlılığı eleştirerek işlerini olması gerekenden daha zor hale getirmeyin
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
work | iş |
difficult | zor |
to be | olması |
general | genel |
or | veya |
EN Don't make their work any more difficult than it needs to be by openly arguing with them or criticizing moderation in general
TR Onlarla açıkça tartışarak veya genel olarak ılımlılığı eleştirerek işlerini olması gerekenden daha zor hale getirmeyin
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
work | iş |
difficult | zor |
to be | olması |
general | genel |
or | veya |
EN Don't make their work any more difficult than it needs to be by openly arguing with them or criticizing moderation in general
TR Onlarla açıkça tartışarak veya genel olarak ılımlılığı eleştirerek işlerini olması gerekenden daha zor hale getirmeyin
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
work | iş |
difficult | zor |
to be | olması |
general | genel |
or | veya |
EN Don't make their work any more difficult than it needs to be by openly arguing with them or criticizing moderation in general
TR Onlarla açıkça tartışarak veya genel olarak ılımlılığı eleştirerek işlerini olması gerekenden daha zor hale getirmeyin
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
work | iş |
difficult | zor |
to be | olması |
general | genel |
or | veya |
EN Don't make their work any more difficult than it needs to be by openly arguing with them or criticizing moderation in general
TR Onlarla açıkça tartışarak veya genel olarak ılımlılığı eleştirerek işlerini olması gerekenden daha zor hale getirmeyin
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
work | iş |
difficult | zor |
to be | olması |
general | genel |
or | veya |
EN It is important to purchase domain names to help potential visitors find your site. Without assigned website names, we would only be able to access them by entering their IP address, which is more difficult to remember.
TR Potansiyel ziyaretçilerin web sitenizi bulmasına yardımcı olmak için alan adı satın almak önemlidir. Web siteleri için atanmış domain olmadan, onlara yalnızca IP adreslerini girerek erişebiliriz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
potential | potansiyel |
visitors | ziyaretçilerin |
without | olmadan |
ip | ip |
your site | sitenizi |
names | adı |
domain | domain |
help | yardımcı |
purchase | satın |
website | web |
important | önemlidir |
only | yalnızca |
their | in |
is | almak |
EN It is important to purchase domain names to help potential visitors find your site. Without assigned website names, we would only be able to access them by entering their IP address, which is more difficult to remember.
TR Potansiyel ziyaretçilerin web sitenizi bulmasına yardımcı olmak için alan adı satın almak önemlidir. Web siteleri için atanmış domain olmadan, onlara yalnızca IP adreslerini girerek erişebiliriz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
potential | potansiyel |
visitors | ziyaretçilerin |
without | olmadan |
ip | ip |
your site | sitenizi |
names | adı |
domain | domain |
help | yardımcı |
purchase | satın |
website | web |
important | önemlidir |
only | yalnızca |
their | in |
is | almak |
EN It is important to purchase domain names to help potential visitors find your site. Without assigned website names, we would only be able to access them by entering their IP address, which is more difficult to remember.
TR Potansiyel ziyaretçilerin web sitenizi bulmasına yardımcı olmak için alan adı satın almak önemlidir. Web siteleri için atanmış domain olmadan, onlara yalnızca IP adreslerini girerek erişebiliriz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
potential | potansiyel |
visitors | ziyaretçilerin |
without | olmadan |
ip | ip |
your site | sitenizi |
names | adı |
domain | domain |
help | yardımcı |
purchase | satın |
website | web |
important | önemlidir |
only | yalnızca |
their | in |
is | almak |
EN It is important to purchase domain names to help potential visitors find your site. Without assigned website names, we would only be able to access them by entering their IP address, which is more difficult to remember.
TR Potansiyel ziyaretçilerin web sitenizi bulmasına yardımcı olmak için alan adı satın almak önemlidir. Web siteleri için atanmış domain olmadan, onlara yalnızca IP adreslerini girerek erişebiliriz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
potential | potansiyel |
visitors | ziyaretçilerin |
without | olmadan |
ip | ip |
your site | sitenizi |
names | adı |
domain | domain |
help | yardımcı |
purchase | satın |
website | web |
important | önemlidir |
only | yalnızca |
their | in |
is | almak |
EN It is important to purchase domain names to help potential visitors find your site. Without assigned website names, we would only be able to access them by entering their IP address, which is more difficult to remember.
TR Potansiyel ziyaretçilerin web sitenizi bulmasına yardımcı olmak için alan adı satın almak önemlidir. Web siteleri için atanmış domain olmadan, onlara yalnızca IP adreslerini girerek erişebiliriz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
potential | potansiyel |
visitors | ziyaretçilerin |
without | olmadan |
ip | ip |
your site | sitenizi |
names | adı |
domain | domain |
help | yardımcı |
purchase | satın |
website | web |
important | önemlidir |
only | yalnızca |
their | in |
is | almak |
EN It is important to purchase domain names to help potential visitors find your site. Without assigned website names, we would only be able to access them by entering their IP address, which is more difficult to remember.
TR Potansiyel ziyaretçilerin web sitenizi bulmasına yardımcı olmak için alan adı satın almak önemlidir. Web siteleri için atanmış domain olmadan, onlara yalnızca IP adreslerini girerek erişebiliriz.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
potential | potansiyel |
visitors | ziyaretçilerin |
without | olmadan |
ip | ip |
your site | sitenizi |
names | adı |
domain | domain |
help | yardımcı |
purchase | satın |
website | web |
important | önemlidir |
only | yalnızca |
their | in |
is | almak |
EN “By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Semrush is my right hand for many tasks, it helps me and my team to strategize.”
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Semrush, bir çok görev için benim sağ elim, bana ve ekibime strateji konusunda yardımcı oluyor.''
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
semrush | semrush |
and | ve |
content | içerik |
data | veriye |
working | çalışarak |
time | zaman |
tasks | görev |
a | yardımcı |
team | takım |
the | şekilde |
more | fazla |
using | kullanarak |
right | sağ |
my | benim |
EN We handpicked some tweets with smart ideas on SEO that generated a lot of discussion and reactions. Follow the authors on Twitter for more valuable insights.
TR SEO konusunda çokça tartışma ve tepkiye yol açan, akıllı fikirler içeren bazı tweetler seçtik. Daha fazla değerli bilgi edinmek için yazarları Twitter’da takip edin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
ideas | fikirler |
seo | seo |
discussion | tartışma |
follow | takip |
authors | yazarlar |
valuable | değerli |
insights | bilgi |
smart | akıllı |
and | ve |
some | bazı |
for | için |
EN Join our communities to follow latest updates, giveaways and lot more!
TR En son güncellemeleri, hediyeleri ve daha fazlasını takip etmek için topluluklarımıza katılın!
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
follow | takip |
more | fazlasını |
join | katılın |
updates | güncellemeleri |
latest | en |
and | ve |
EN A lot more people might sign up for the iPad, but they will all churn out as soon as you resume your gardening-related emails.
TR iPad için daha fazla katılım olsa bile, bahçe ürünleri hakkında e-posta gönderdiğinizde katılımcıların büyük bir kısmı kaybolacaktır.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
ipad | ipad |
emails | posta |
a | bir |
the | olsa |
up | bile |
EN We started off using a monthly plan, but quickly found that the yearly plan was a lot more cost-effective.
TR Başlangıçta aylık plan kullanıyorduk ancak yıllık planın daha uygun bir maliyete sahip olduğunu fark etmemiz uzun sürmedi.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
monthly | aylık |
yearly | yıllık |
off | bir |
plan | plan |
more | daha |
that | sahip |
EN Perfect for YouTube channels, music albums, single releases, and a lot more
TR Yalnızca görüntülerinizi yükleyin, renkleri düzenleyin ve harika müziğinizi ekleyin
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
perfect | harika |
and | ve |
more | ekleyin |
a | yalnızca |
EN Perfect for album presentations, YouTube channels, single releases, social media promotions and a lot more.
TR Müziğinizi ekleyin, ve Renderforest gerisini sizin için halletsin.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
more | ekleyin |
and | ve |
for | için |
EN Searching for an invitation maker to create one for your special occasion? Here comes Renderforest with a huge number of templates for weddings, birthday parties and a lot more.
TR Özel etkinliğiniz için davetiye oluşturacak bir araç mı araştırıyorsunuz? Renderforest'ta düğü, doğum günü partisi gibi birçok özel etkinliğe yönelik çok sayıda şablon mevcut.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
invitation | davetiye |
birthday | doğum |
templates | şablon |
a | sayıda |
and | özel |
huge | çok |
EN We started off using a monthly plan, but quickly found that the yearly plan was a lot more cost effective.
TR Aylık bir plan kullanarak başladık, ancak hızlı bir şekilde yıllık planın çok daha uygun maliyetli olduğunu gördük..
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
started | başladı |
cost | maliyetli |
we started | başladık |
monthly | aylık |
yearly | yıllık |
off | bir |
using | kullanarak |
plan | plan |
more | daha |
the | şekilde |
but | ancak |
{Totalresult} மொழிபெயர்ப்புகளின் 50 ஐக் காட்டுகிறது