EN Looking for Art Logo ideas for your art studio or organization? You’re in the right place. Design your very unique art logo in minutes.
"unique wall art" v angleščina je mogoče prevesti v naslednjih Turški besed/besednih zvez:
EN Looking for Art Logo ideas for your art studio or organization? You’re in the right place. Design your very unique art logo in minutes.
TR Sanat stüdyonuz ya da kurumunuz için Sanat Logosu fikirleri mi araştırıyorsunuz? Doğru yerdesiniz. Size özel sanat logonuzu dakikalar içinde tasarlayın.
angleščina | Turški |
---|---|
art | sanat |
ideas | fikirleri |
design | tasarlayın |
minutes | dakikalar |
logo | logosu |
in | da |
for | için |
right | doğru |
the | size |
EN Looking for Art Logo ideas for your art studio or organization? You’re in the right place. Design your very unique art logo in minutes.
TR Sanat stüdyonuz ya da kurumunuz için Sanat Logosu fikirleri mi araştırıyorsunuz? Doğru yerdesiniz. Size özel sanat logonuzu dakikalar içinde tasarlayın.
angleščina | Turški |
---|---|
art | sanat |
ideas | fikirleri |
design | tasarlayın |
minutes | dakikalar |
logo | logosu |
in | da |
for | için |
right | doğru |
the | size |
EN Your online world needn’t be a place of wall-to-wall adverts and shadowy trackers
TR Çevrimiçi dünyanız, her yerde karşınıza çıkan reklamlar ve gizli takip edicilerle dolu bir yer olmak zorunda değil
angleščina | Turški |
---|---|
place | yerde |
a | bir |
and | ve |
to | her |
EN Long after the fall of the Berlin Wall and the reunification of Germany, there was talk of a “wall in the mind”
TR Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Almanya’nın yeniden birleşmesi üzeriden zaman geçmiş olmasına rağmen uzun bir süre “zihinlerdeki bir duvar”dan söz edildi
EN Your online world needn’t be a place of wall-to-wall adverts and shadowy trackers
TR Çevrimiçi dünyanız, her yerde karşınıza çıkan reklamlar ve gizli takip edicilerle dolu bir yer olmak zorunda değil
angleščina | Turški |
---|---|
place | yerde |
a | bir |
and | ve |
to | her |
EN Artistic works and video art projects are often shared here, making Vimeo an indispensable site for people who are interested in art.
TR Sanatsal çalışmaların, video art projelerinin sıklıkla yer aldığı Vimeo, bu anlamda sanatla bir biçimde ilgilenen insanlar için vazgeçilmez biri yerdir.
angleščina | Turški |
---|---|
often | sıklıkla |
indispensable | vazgeçilmez |
interested | ilgilenen |
art | art |
video | video |
vimeo | vimeo |
here | bu |
people | insanlar |
for | için |
EN Generic Art Logo is great if you're working in Abstract, Industrial, Architecture, Art, Construction industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Öz, Sanayi, Mimari, Sanat, Inşaat endüstrisinde çalışıyorsanız Genel Sanat Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
angleščina | Turški |
---|---|
generic | genel |
art | sanat |
if | eğer |
this | bu |
industrial | sanayi |
template | şablonu |
or | veya |
construction | inşaat |
team | takım |
a | bir |
EN Creativity Art Stationery Gamma Art deco Printing Artist Geometric Square Black and white Palette Letter s Modern Letter a Painting
TR Yaratıcılık Sanat Kırtasiye Gama Art deco Baskı Sanatçı Geometrik Meydan Siyah ve beyaz Palet Mektup s Modern Harfi Boyama
angleščina | Turški |
---|---|
creativity | yaratıcılık |
geometric | geometrik |
square | meydan |
and | ve |
letter | mektup |
s | s |
modern | modern |
printing | baskı |
artist | sanatçı |
white | beyaz |
black | siyah |
art | sanat |
EN Kibar Holding organized the 3rd of its traditional April 23 Painting Contest in line with its vision of supporting art and encouraging children to perform art.
TR Kibar Holding, sanata destek olma ve çocukları sanata teşvik etme vizyonu doğrultusunda gerçekleştirdiği ve artık geleneksel hale gelen 23 Nisan Resim Yarışması’nın bu yıl 3.sünü düzenledi.
angleščina | Turški |
---|---|
kibar | kibar |
traditional | geleneksel |
april | nisan |
vision | vizyonu |
supporting | destek |
holding | holding |
and | ve |
its | bu |
the | etme |
of | gelen |
EN The numerous art galleries, lively street art scene and start-up culture contribute to this image
TR Berlin günümüzde Almanya’nın en yaratıcı kentlerinden biri aynı zamanda: Çok sayıdaki sanat galerisi ve aktif bir sokak sanatı dünyasının yanı sıra start-up kültürü de bu imaja katkı sunuyor
angleščina | Turški |
---|---|
contribute | katkı |
art | sanat |
and | ve |
this | bu |
the | aynı |
culture | kültürü |
EN Why you should go: The Maxvorstadt district is the best place for art lovers in Munich. This area is home to the three magnificent Pinakothek galleries and other art museums.
TR Müzenin önemi: Maxvorstadt semti Münih’de sanat severlerin birinci adresi. Burası koleksiyonlarıyla çarpıcı üç Pinakothek müzesine ve başka müzelere ev sahipliği yapıyor.
angleščina | Turški |
---|---|
art | sanat |
for | birinci |
and | ve |
the | başka |
EN The Pergamon Museum in Berlin displays unique treasures, architecture and works of art from 6,000 years of human history
TR Berlin Bergama Müzesi, insanlık tarihinin 6.000 yılına ait eşsiz zenginlikleri, mimari ve sanat eserlerini sergiliyor
angleščina | Turški |
---|---|
museum | müzesi |
berlin | berlin |
unique | eşsiz |
architecture | mimari |
art | sanat |
years | yıl |
and | ve |
EN Director J.P. Klautz at his desk, with on the wall a portrait of his mentor Herman Robbers
TR Yönetici J.P. Klautz masasında, duvarda akıl hocası Herman Robbers'in bir portresiyle birlikte
angleščina | Turški |
---|---|
at | nda |
a | bir |
with | birlikte |
EN It is assumed that the construction of the wall was started because of the Gothic invasion in 260 years
TR Duvarların inşaatına 260 yılında Gothic istilasından dolayı başlandığı sanılıyor, fakat bugüne kadar gelen duvarları 4
angleščina | Turški |
---|---|
construction | inşaat |
of | in |
EN There is no this kind of work, but it could be a wall between around agora and the theater
TR Daha öncelere ait bunun gibi bir eser yok, fakat çevresinde agora ve tiyatrolar arasındaki bir duvar olabilir
angleščina | Turški |
---|---|
wall | duvar |
around | çevresinde |
and | ve |
be | olabilir |
a | bir |
between | arasındaki |
the | gibi |
there | daha |
no | yok |
but | fakat |
EN The Berlin Wall and East Side Gallery
TR Berlin Duvar? ve East Side Gallery
angleščina | Turški |
---|---|
berlin | berlin |
wall | duvar |
and | ve |
EN Specially designed dual GPU and PSU layouts, plus a 3-way stand placement (wall mountable, horizontal laying and vertical standing) allow users to position the chassis any orientation – and appreciate your artwork status worthy build
TR Özel olarak tasarlanmış çift GPU ve PSU düzenleri ve ayrıca 3 yönlü bir stand yerleşimi (duvara monte edilebilir, yatay ve dikey yerleştirilebilir), kasayı istediğiniz yöne konumlandırmanızı - ve sanat eserinizi sergilemenizi sağlar
angleščina | Turški |
---|---|
designed | tasarlanmış |
dual | çift |
gpu | gpu |
horizontal | yatay |
vertical | dikey |
allow | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
a | bir |
EN The Core P3 is designed for use in three different ways: Wall-mount, vertical, and horizontal placement
TR Core P3 üç farklı şekilde kullanılmak üzere tasarlanmıştır: Duvara montaj, dikey ve yatay yerleştirme
angleščina | Turški |
---|---|
use | kullan |
vertical | dikey |
horizontal | yatay |
placement | yerleştirme |
core | core |
different | farklı |
and | ve |
the | şekilde |
designed | tasarlanmış |
EN Users can hang it on the wall as decoration, take it to wherever they want and display the nice builds vertically or horizontally.
TR Kullanıcılar, kasayı dekorasyon amaçlı olarak duvara asabilir, istedikleri yere götürebilir ve kasalarını dikey veya yatay olarak sergileyebilir.
angleščina | Turški |
---|---|
they want | istedikleri |
and | ve |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN It’s an optional feature that wall-mounting parts are not included. See the picture on the left-hand side or download the Core P3 manual under “Support”.
TR Bu isteğe bağlı bir özelliktir, duvara montaj parçaları pakete dahil değildir. Soldaki resme bakın veya “Destek” altında Core P3 kılavuzunu indirin.
EN Kid's Wall and Frame Mockup Pack
TR Çocuk Duvarı ve Çerçevesi Mockup Paketi
angleščina | Turški |
---|---|
wall | duvar |
and | ve |
pack | paketi |
mockup | mockup |
EN Rectangular and Square Frames on the Wall
TR Duvarda Dikdörtgen ve Kare Çerçeveler
angleščina | Turški |
---|---|
and | ve |
square | kare |
EN Build designs faster Reduce wall-clock time for Computational Fluid Dynamics (CFD) simulations
TR Tasarımları daha hızlı oluşturun Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği (CFD) simülasyonları için gereken saat cinsinden zamanı azaltın
angleščina | Turški |
---|---|
cfd | cfd |
faster | hızlı |
time | zaman |
clock | saat |
build | oluşturun |
for | için |
designs | tasarımları |
EN Berlin's division until the fall of the Wall in 1989 doubled many things — a real added value for Berlin visitors today.
TR Esin veren Avrupa: Çok çeşitli yeteneklerin karışımı kıtayı böylesine yaratıcı kılıyor.
angleščina | Turški |
---|---|
many | çeşitli |
EN Hawt yellow wall masquerade with vanessa cage
TR Bacaklar arasında sıcak aşçı mastürbasyon ve hawt cesaret karnına akış - gerçek pov profesyonel olmayan
angleščina | Turški |
---|---|
with | olmayan |
EN The USB beacon is ideal wherever you have the option to provide power via a USB port or a standard AC plug (requires a USB adaptor), such as a retail kiosk, computer, or USB wall socket — there is no battery to monitor or replace.
TR Bu USB parıldak, perakende kiosku gibi USB portu ya da standart bir AC fişi (USB adaptörü gerektirir) aracılığıyla güç sağlama seçeneğine sahip olduğunuz yerlerde idealdir; pilleri izlemek ya da değiştirmek gerekmez.
angleščina | Turški |
---|---|
usb | usb |
retail | perakende |
standard | standart |
requires | gerektirir |
power | güç |
ideal | idealdir |
a | bir |
monitor | izlemek |
EN 5V dc USB cable and power adaptor connected to a standard A/C wall outlet (use only Zebra-qualified USB cable and adaptors, sold separately)
TR 5V dc USB kablosu ve standart A/C duvar prizine bağlı güç adaptörü (sadece Zebra onaylı USB kablosu ve adaptörleri ile kullanın, ayrı satılmaktadır)
angleščina | Turški |
---|---|
dc | dc |
cable | kablosu |
standard | standart |
c | c |
wall | duvar |
connected | bağlı |
power | güç |
zebra | zebra |
separately | ayrı |
use | kullanın |
usb | usb |
and | ve |
to | ile |
EN Wall-mounted, long-range temperature and humidity monitoring device designed for large production and storage facilities.
TR Büyük üretim tesisleri ve depolar için tasarlanan duvara monte, uzun menzilli sıcaklık ve nem izleme cihazı.
angleščina | Turški |
---|---|
temperature | sıcaklık |
monitoring | izleme |
large | büyük |
production | üretim |
long | uzun |
and | ve |
device | cihaz |
designed | için |
EN And with flexible options that enable you to install this sensor on a wall or suspend it from the ceiling, it’s easy to deploy the Transition Point SmartLens in virtually any retail environment.
TR Ve bu sensörü bir duvara monte etmek veya tavandan asmak için esnek seçeneklerle, Geçiş Noktası SmartLens’i neredeyse tüm perakende ortamlarında kullanmak kolaydır.
angleščina | Turški |
---|---|
flexible | esnek |
easy | kolaydır |
virtually | neredeyse |
retail | perakende |
sensor | sensörü |
transition | geçiş |
point | noktası |
this | bu |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
EN It is assumed that the construction of the wall was started because of the Gothic invasion in 260 years
TR Duvarların inşaatına 260 yılında Gothic istilasından dolayı başlandığı sanılıyor, fakat bugüne kadar gelen duvarları 4
angleščina | Turški |
---|---|
construction | inşaat |
of | in |
EN There is no this kind of work, but it could be a wall between around agora and the theater
TR Daha öncelere ait bunun gibi bir eser yok, fakat çevresinde agora ve tiyatrolar arasındaki bir duvar olabilir
angleščina | Turški |
---|---|
wall | duvar |
around | çevresinde |
and | ve |
be | olabilir |
a | bir |
between | arasındaki |
the | gibi |
there | daha |
no | yok |
but | fakat |
EN The Berlin Wall and East Side Gallery
TR Berlin Duvar? ve East Side Gallery
angleščina | Turški |
---|---|
berlin | berlin |
wall | duvar |
and | ve |
EN Build designs faster Reduce wall-clock time for Computational Fluid Dynamics (CFD) simulations
TR Tasarımları daha hızlı oluşturun Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği (CFD) simülasyonları için gereken saat cinsinden zamanı azaltın
angleščina | Turški |
---|---|
cfd | cfd |
faster | hızlı |
time | zaman |
clock | saat |
build | oluşturun |
for | için |
designs | tasarımları |
EN The USB beacon is ideal wherever you have the option to provide power via a USB port or a standard AC plug (requires a USB adaptor), such as a retail kiosk, computer, or USB wall socket — there is no battery to monitor or replace.
TR Bu USB parıldak, perakende kiosku gibi USB portu ya da standart bir AC fişi (USB adaptörü gerektirir) aracılığıyla güç sağlama seçeneğine sahip olduğunuz yerlerde idealdir; pilleri izlemek ya da değiştirmek gerekmez.
angleščina | Turški |
---|---|
usb | usb |
retail | perakende |
standard | standart |
requires | gerektirir |
power | güç |
ideal | idealdir |
a | bir |
monitor | izlemek |
EN 5V dc USB cable and power adaptor connected to a standard A/C wall outlet (use only Zebra-qualified USB cable and adaptors, sold separately)
TR 5V dc USB kablosu ve standart A/C duvar prizine bağlı güç adaptörü (sadece Zebra onaylı USB kablosu ve adaptörleri ile kullanın, ayrı satılmaktadır)
angleščina | Turški |
---|---|
dc | dc |
cable | kablosu |
standard | standart |
c | c |
wall | duvar |
connected | bağlı |
power | güç |
zebra | zebra |
separately | ayrı |
use | kullanın |
usb | usb |
and | ve |
to | ile |
EN Berlin's division until the fall of the Wall in 1989 doubled many things — a real added value for Berlin visitors today.
TR Esin veren Avrupa: Çok çeşitli yeteneklerin karışımı kıtayı böylesine yaratıcı kılıyor.
angleščina | Turški |
---|---|
many | çeşitli |
EN The mother of the main character Alexander “misses” the fall of the Berlin Wall because she is in a coma
TR Filmin ana karakteri Alexander’ın annesi Duvar yıkıldığında komada olduğundan bu önemli olayı kaçırmıştır
angleščina | Turški |
---|---|
wall | duvar |
main | ana |
EN Three young Russians of Jewish descent come to the West after the fall of the Berlin Wall – and get into all kinds of scrapes! The film is based on the autobiographical novel of the same name by Wladimir Kaminer.
TR Yahudi üç genç Rus, Duvar’ın yıkılmasının ardından Batı’ya gelir – ve eğlence başlar! Film, Wladimir Kaminer’in aynı adlı otobiyografik romanına dayanıyor.
EN The fall of the Berlin Wall is not really of any particular relevance to his life
TR Duvar’ın yıkılışının burada büyük bir etkisi olmaz
angleščina | Turški |
---|---|
wall | duvar |
the | burada |
EN And finally, the winner of the Nobel Prize in Literature: Günther Grass writes about the fall of the Wall, reunification and German history.
TR Ve son olarak da Nobel Edebiyat Ödüllü bir yazarın kitabı: Günter Grass, bu romanında Duvar’ın yıkılışı, iki Almanya’nın yeniden birleşmesi ve Alman tarihi üzerine yazıyor.
angleščina | Turški |
---|---|
wall | duvar |
history | tarihi |
in | da |
finally | son olarak |
and | ve |
of | üzerine |
nobel | nobel |
EN Germany has been reunited since October 3, 1990. The peaceful revolution of the people in the GDR had brought down the Wall that had divided Germany into east and west.
TR 3 Ekim 1990’dan beri Almanya yeniden birleşmiş bir ülke. Eski Doğu Alman devletinde yaşayan insanların başlattığı barışçı devrim, doğudaki ve batıdaki Almanları ayıran Duvar’ın yıkılmasıyla sonuçlandı.
angleščina | Turški |
---|---|
october | ekim |
wall | duvar |
west | batı |
germany | almanya |
been | ya |
east | doğu |
people | insanlar |
and | ve |
the | alman |
EN Colourful Germany: graffito emblazoned on a leftover piece of the Berlin Wall
TR Renkli ülke Almanya: Berlin Duvarı’ndan kalan bir parça üzerindeki grafitiler
angleščina | Turški |
---|---|
berlin | berlin |
wall | duvar |
germany | almanya |
on | üzerindeki |
a | bir |
piece | parça |
EN There are many differences between east and west – and also between north and south. Surprising insights: Germany, 30 years after the fall of the Wall.
TR Doğu ve Batı arasında pek çok şey birbirinden farklı; ama Kuzey ve Güney arasında da durum aynı. Berlin Duvarı’nın yıkılışından 30 yıl sonra Almanya’ya dair şaşırtıcı olgular.
angleščina | Turški |
---|---|
north | kuzey |
south | güney |
years | yıl |
many | pek |
west | batı |
and | ve |
the | aynı |
after | sonra |
of | dair |
EN For nothing but a tip at the end, they will give you a tour lasting nearly three hours that will take in the key historic sites in the centre of Berlin, including the Brandenburg Gate, the Holocaust Memorial and parts of the Berlin Wall.
TR Bir bahşiş karşılığında size yaklaşık üç saatlik turda Berlin merkezindeki en önemli tarihi yerleri (Brandenburg Kapısı, Holocaust Anıtı ve Berlin Duvarı’nın parçaları ve daha başka yerleri) gezdirsinler.
angleščina | Turški |
---|---|
historic | tarihi |
berlin | berlin |
brandenburg | brandenburg |
parts | parçalar |
wall | duvar |
hours | saatlik |
key | önemli |
at | nda |
for | karşılığında |
and | ve |
a | bir |
in | yaklaşık |
the | başka |
EN Berlin classics include the Brandenburg Gate, the Berlin Wall, the Reichstag building and the Berlin TV tower, the tallest building in Germany
TR Berlin’in görülesi klasikleri arasında Brandenburg Kapısı, Berlin Duvarı, Reichstag binası ve Almanya’nın en yüksek yapısı olan Berlin Televizyon Kulesi sayılabilir
angleščina | Turški |
---|---|
berlin | berlin |
brandenburg | brandenburg |
wall | duvar |
building | yapı |
tv | televizyon |
tower | kulesi |
the | arasında |
and | ve |
EN Although the Wall can still be seen in many places in Berlin, there remain only a few differences between East and West
TR Berlin Duvarı kentin pek çok noktasında hala kendini hatırlatsa da doğu ve batı yakaları arasındaki farklar artık eser miktarda
angleščina | Turški |
---|---|
wall | duvar |
berlin | berlin |
differences | farklar |
still | hala |
in | da |
and | ve |
many | pek |
the | artık |
west | batı |
between | arasındaki |
EN During the time of the Wall, a creative scene emerged especially in West Berlin, which slowly migrated to the East in the 1990s and 2000s
TR Duvar varlığını sürdürürken özellikle Batı Berlin’de ortaya çıkan yaratıcı camia 1990 ve 2000’lerde yavaş yavaş kentin doğusuna doğru göç etti
angleščina | Turški |
---|---|
wall | duvar |
s | s |
especially | özellikle |
creative | yaratıcı |
and | ve |
west | batı |
to | doğru |
EN According to the collection of fairy tales by the Brothers Grimm, it was built by the devil to divide the world with God – hence the German name, which means Devil’s Wall.
TR Grimm Kardeşler‘in masallarında bu kaya oluşumunun, dünyayı Tanrı ile paylaşmak isteyen şeytan tarafından örüldüğü anlatılıyor.
angleščina | Turški |
---|---|
by | tarafından |
world | dünyayı |
with | ile |
EN The painting of a girl holding out a cup of water to a crested crane, the national emblem of Uganda, decorates the wall of a multistorey building in Kampala
TR Bir kız çocuğu, Uganda armasında yer alan iki hayvandan biri olan taçlı turnaya bir bardaktan su içiriyor
angleščina | Turški |
---|---|
girl | kız |
water | su |
EN I knew the history of the Berlin Wall, knew that the city played an important role in World War II
TR Berlin Duvarı’nın tarihini ve kentin İkinci Dünya Savaşı esnasında önemli bir rol oynadığını biliyordum
angleščina | Turški |
---|---|
berlin | berlin |
wall | duvar |
city | kentin |
role | rol |
world | dünya |
war | savaşı |
important | önemli |
Prikaz 50 od 50 prevodov