TR Sonrasında, Site Denetçisine ne görmek istediğinizi söyleyin. Veri Gezgini; bir sayfanın bir bölümünden, taranan her sayfanın tamamen görüntülenmesine kadar her şeyi yapar.
TR Sonrasında, Site Denetçisine ne görmek istediğinizi söyleyin. Veri Gezgini; bir sayfanın bir bölümünden, taranan her sayfanın tamamen görüntülenmesine kadar her şeyi yapar.
EN Then tell Site Audit what you want to see. From displaying data on a specific property for a segment of pages to screening it out entirely across every crawled page, Data Explorer does it all.
Turecký | Angličtina |
---|---|
veri | data |
TR Anahtar Kelimeler Gezgini, belirli bir anahtar kelime için en iyi 10 arama sonucunda sıralanmanın ne kadar zor olacağını belirlemenize yardımcı olur. Bunu, 1’den 100’e kadar olan bir skalada Anahtar Kelime Zorluk puanı hesaplayarak yapar.
EN Keywords Explorer helps you determine how hard it would be to rank in the top 10 search results for a given keyword. It does this by calculating a Keyword Difficulty score from 1 to 100, with 100 being the hardest.
Turecký | Angličtina |
---|---|
arama | search |
zor | hard |
zorluk | difficulty |
TR Bir grup başlattığınızda Meetup işbaşı yapar. Grubunuzu 37 milyon kişilik güçlü küresel topluluğumuzdaki doğru üyelere haber veririz. Siz farkına bile varmadan yeni üyeler topluluğunuza katılır ve etkinliklerinize gelir.
EN Once you start a group, Meetup goes to work. We'll announce your group to the right members in our 37M strong global community. Before you know it, you'll have members joining your community and showing up at your events.
Turecký | Angličtina |
---|---|
grup | group |
meetup | meetup |
güçlü | strong |
küresel | global |
üyeler | members |
TR Algoritmalarımız tüm aramayı yapar, böylece siz iletişimi korumaya odaklanabilirsiniz.
EN Our algorithms do all the searching so you can focus on staying in touch.
Turecký | Angličtina |
---|---|
tüm | all |
yapar | do |
böylece | so |
siz | you |
TR Ahrefs Nasıl Web Taraması ve Dizinlemesi Yapar
EN How Does Ahrefs Crawl and Index the Web
Turecký | Angličtina |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
TR Giriş yapar yapmaz seni oraya götürebiliriz.
EN We can take you there as soon as you log in.
Turecký | Angličtina |
---|---|
giriş | log in |
seni | you |
TR Logaster’ın içerik pazarlama uzmanı. İşi A’dan Z’ye bilir ve bilgilerini başkalarıyla memnuniyetle paylaşır. Ünlü markaların başarı hikayeleri konusunda tutkuludur. Logaster’ın büyük müşterileriyle röportaj yapar.
EN Content marketing specialist at Logaster. Knows business from A to Z and gladly shares her knowledge with others. Passionate about success stories of famous brands. Interviews Logaster’s major clients.
Turecký | Angličtina |
---|---|
logaster | logaster |
içerik | content |
bilir | knows |
başarı | success |
hikayeleri | stories |
büyük | major |
TR Bunu çok hızlı yönetir çünkü sunucuya hiçbir istek yapılmaz ve CSS History Knocker'ı kullanarak yerel olarak JavaScript'te arama yapar
EN It manages this very fast because no requests are made to the server and it searching locally in JavaScript using the CSS History Knocker
Turecký | Angličtina |
---|---|
hızlı | fast |
hiçbir | no |
css | css |
javascript | javascript |
arama | searching |
TR Güvenilir profesyonel etkinlik planlayıcılarımız tercih ettiğimiz iş ortaklarımız, vizyonunuzu nasıl unutulmaz bir etkinliğe dönüştüreceğiniz konusunda sizinle işbirliği yapar. Yapmanız gereken tek şey misafirlerinizi karşılamak.
EN Our trusted professional event planners and preferred partners collaborate with you on how to transform your vision into an unforgettable event. All you need to do is greet your guests.
Turecký | Angličtina |
---|---|
profesyonel | professional |
etkinlik | event |
tercih | preferred |
vizyonunuzu | your vision |
unutulmaz | unforgettable |
sizinle | with you |
işbirliği | collaborate |
şey | all |
misafirlerinizi | your guests |
TR Bir çok web sitesi bireyleri müstehcen veya iftira niteliği taşıyan materyallere karşı veya rencide edici ziyaretçilere ya da iştirakçilere karşı korumak için bunu yapar
EN Many websites do so to protect individuals from obscene or slanderous material or do their best to avoid potentially offending visitors or contributors
Turecký | Angličtina |
---|---|
müstehcen | obscene |
veya | or |
bunu | their |
yapar | do |
TR Sonix, tüm yasal kayıtlarınızı doğru bir şekilde transkribe eder, zaman damgalarını yapar ve düzenler, böylece arama, düzenleme ve paylaşma işlemleri kolaydır. Rekor sürede o acil yeminli ifadeyi okunabilir bir transkripti alın.
EN Sonix accurately transcribes, timestamps, and organizes all of your legal recordings so they are easy to search, edit, and share. Get a readable transcript of that urgent deposition in record time.
Turecký | Angličtina |
---|---|
yasal | legal |
zaman | time |
arama | search |
düzenleme | edit |
rekor | record |
acil | urgent |
transkripti | transcript |
alın | get |
TR Ortak çalışma gelen kutusunu ekip çalışması için daha iyi bir ortak çalışma yeri yapar ve tüm şirket için üretkenliği artırır.
EN It makes the collaborative inbox a better collaborative place for teamwork and increases productivity for the whole company.
Turecký | Angličtina |
---|---|
ortak | collaborative |
yeri | place |
yapar | makes |
tüm | whole |
şirket | company |
artırır | increases |
TR Tüm bunları bir saniyeden daha kısa sürede yapar.
EN It does all of this in less than a second.
Turecký | Angličtina |
---|---|
tüm | all |
bunları | this |
TR Bu denetleyici, sorun teşhis işlemi yapar, güvenlik açığı olup olmadığını kontrol eder ve size anında geri bildirim sağlar.
EN It runs a diagnostic of the problem, check for vulnerability, and provides you with feedback instantly.
Turecký | Angličtina |
---|---|
sorun | problem |
kontrol | check |
ve | and |
size | you |
anında | instantly |
sağlar | provides |
TR Bunu RippleNet blockchain yazılımı vasıtasıyla uluslararası ödemelerin maliyetlerini düşürmek amacıyla yapar
EN It does so by using the RippleNet blockchain software to lower the cost of international payments
Turecký | Angličtina |
---|---|
blockchain | blockchain |
yazılımı | software |
uluslararası | international |
TR Blok üreticileri bu stake servislerini belirli bir ücret karşılığı yapar, bu ücret de ilgili delege blok üreticisi olarak seçildiği zaman otomatik olarak kesilir.
EN These groups run staking services in exchange for a fee, which is automatically deducted when the delegator gets selected to be a block producer.
Turecký | Angličtina |
---|---|
blok | block |
stake | staking |
ücret | fee |
TR Komisyon aylık olarak ödenir. Commission Junction yapılan tüm rezervasyonları ele alır ve bizim adımıza size çekle ödeme yapar.
EN Commission will be paid on a monthly basis. Commission Junction will reconcile all reservations that are placed and pay out a cheque on our behalf.
Turecký | Angličtina |
---|---|
komisyon | commission |
adımıza | on our behalf |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
Turecký | Angličtina |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Çok sayıda dikkat çekici tasarım şablonu tasarımı sizin için yapar.
EN Numerous attractive design templates do the design work for you.
Turecký | Angličtina |
---|---|
çekici | attractive |
sizin | you |
yapar | do |
TR Sonix, ses ve video dosyalarını olabildiğince hızlı, ağrısız ve güvenli bir şekilde transkripsiyonu yapar. Hemen hemen her dosya türünü yükleyin ve Sonix birkaç dakika içinde ses ve video transkribe olacaktır.
EN Sonix makes transcribing audio and video files as fast, painless, and secure as possible. Upload almost any file type and Sonix will transcribe your audio and video in a matter of minutes.
Turecký | Angličtina |
---|---|
olabildiğince | as possible |
hızlı | fast |
güvenli | secure |
yapar | makes |
hemen | almost |
dakika | minutes |
olacaktır | will |
TR Tabii ki! Aylık planlarımızdan birini tercih etmeniz yeterli. Otomatik yenilemeyi aktif hale getirdiğinizde sistem her ay ücretlendirme yapar.
EN Absolutely! Just pick one of our monthly plans. Turn the auto-renewal on and the system will charge you every month.
TR Komisyon aylık olarak ödenir. Commission Junction yapılan tüm rezervasyonları ele alır ve bizim adımıza size çekle ödeme yapar.
EN Commission will be paid on a monthly basis. Commission Junction will reconcile all reservations that are placed and pay out a cheque on our behalf.
Turecký | Angličtina |
---|---|
komisyon | commission |
adımıza | on our behalf |
TR Üvey anneler lateks kostüm oğlunu sert yapar
EN Bigtit dark brown secretary screwed in office - www.gozzillaporn.com
TR Obez karısı yapar onu Cum üzerinde onu büyük whoppers
EN Black dominatrix smothers hawt hard areola milk cans w/ oil 60fps slow mo w/ sound banging sexy
TR Büyük mambos yaşlı sally karşılıklı mastürbasyon yapar
EN Juvenile african shows her mangos and darksome butt on periscope
TR Büyük süt kutuları ile ince esmer saç oral ve sikiş yapar ...
EN Lelu love-pov titjob titty banging spunk flow
TR Kanada Fonu, Kanada Hükümeti’nin siyasal amaçlarıyla bağdaşan ve öncelikli çalışma alanlarına hitap eden sivil toplum örgütlerine, toplum temelli örgütlere ve toplululuklara hibe yardımı yapar
EN The Canada Fund provides grants to Civil Society Organizations, community-based organizations and communities that are in line with the political goals of the Government of Canada and address their priority areas of work
Turecký | Angličtina |
---|---|
kanada | canada |
öncelikli | priority |
çalışma | work |
sivil | civil |
temelli | based |
TR Çerezler, kullanıcı tercihlerini hatırlamak, kullanıcıların sayfalar arasında verimli bir şekilde gezinmesine izin vermek ve genellikle kullanıcı deneyimini geliştirmek için birçok farklı şey yapar
EN Cookies do lots of different things, for example, remembering user preferences, letting users navigate between pages efficiently and generally improving the user experience
Turecký | Angličtina |
---|---|
sayfalar | pages |
verimli | efficiently |
genellikle | generally |
deneyimini | experience |
şey | things |
yapar | do |
TR Emlak logosu oluşturucu şablonu, herhangi bir metin içermeyen HTML şablonlarını daha doğru ve hızlı katmanlı, iyi organize edilmiş katmanlar yapar; bu, web şablonları grafik varlıkları için çok önemlidir.
EN Template of real estate logo maker makes any text free HTML templates more accurate and quick layered well organized layers, which is crucial for web templates graphic assets.
Turecký | Angličtina |
---|---|
logosu | logo |
oluşturucu | maker |
metin | text |
html | html |
hızlı | quick |
iyi | well |
organize | organized |
yapar | makes |
web | web |
grafik | graphic |
TR Üretim ve depo görevlerine özgü zorlukları aşmak için tasarlanan bu barkod okuyucular, zorlu koşullara dayanır, şaşırtıcı uzaklık ve hızlarda okuma yapar ve çalışanlara vardiya boyunca kesintisiz güç sağlar.
EN Built for the unique challenges of manufacturing and warehouse tasks, these scanners stand up to harsh conditions, read at astonishing lengths and speeds, and give workers nonstop, full-shift power.
Turecký | Angličtina |
---|---|
depo | warehouse |
okuma | read |
güç | power |
sağlar | give |
TR İhtiyaçlarınız değiştikçe, yenilikçi tasarımı, kablolu ve kablosuz kullanım, el tipi ve eller serbest seçenekleri arasında kolayca geçiş yapar ve yatırımınızı korur.
EN Its groundbreaking design easily converts between corded and cordless operation, handheld and hands-free, as your needs change for superior investment protection.
Turecký | Angličtina |
---|---|
tasarımı | design |
eller | hands |
serbest | free |
kolayca | easily |
TR Güvenilir profesyonel etkinlik planlayıcılarımız tercih ettiğimiz iş ortaklarımız, vizyonunuzu nasıl unutulmaz bir etkinliğe dönüştüreceğiniz konusunda sizinle işbirliği yapar. Yapmanız gereken tek şey misafirlerinizi karşılamak.
EN Our trusted professional event planners and preferred partners collaborate with you on how to transform your vision into an unforgettable event. All you need to do is greet your guests.
Turecký | Angličtina |
---|---|
profesyonel | professional |
etkinlik | event |
tercih | preferred |
vizyonunuzu | your vision |
unutulmaz | unforgettable |
sizinle | with you |
işbirliği | collaborate |
şey | all |
misafirlerinizi | your guests |
TR Komisyon aylık olarak ödenir. Commission Junction yapılan tüm rezervasyonları ele alır ve bizim adımıza size çekle ödeme yapar.
EN Commission will be paid on a monthly basis. Commission Junction will reconcile all reservations that are placed and pay out a cheque on our behalf.
Turecký | Angličtina |
---|---|
komisyon | commission |
adımıza | on our behalf |
TR Güvenilir profesyonel etkinlik planlayıcılarımız tercih ettiğimiz iş ortaklarımız, vizyonunuzu nasıl unutulmaz bir etkinliğe dönüştüreceğiniz konusunda sizinle işbirliği yapar. Yapmanız gereken tek şey misafirlerinizi karşılamak.
EN Our trusted professional event planners and preferred partners collaborate with you on how to transform your vision into an unforgettable event. All you need to do is greet your guests.
Turecký | Angličtina |
---|---|
profesyonel | professional |
etkinlik | event |
tercih | preferred |
vizyonunuzu | your vision |
unutulmaz | unforgettable |
sizinle | with you |
işbirliği | collaborate |
şey | all |
misafirlerinizi | your guests |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
Turecký | Angličtina |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Komisyon aylık olarak ödenir. Commission Junction yapılan tüm rezervasyonları ele alır ve bizim adımıza size çekle ödeme yapar.
EN Commission will be paid on a monthly basis. Commission Junction will reconcile all reservations that are placed and pay out a cheque on our behalf.
Turecký | Angličtina |
---|---|
komisyon | commission |
adımıza | on our behalf |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
Turecký | Angličtina |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Çalışanlara, üst düzey yöneticilere, işçi sendikalarına sahip oldukları hakları anlamaları, korumaları ve gerekli olduğunda savunabilmeleri için rehberlik yapar.
EN The firm supports employers, C-Suite members and labour unions to understand, protect and assert their rights in this context, often advising clients in contentious, cross-border, or transactional circumstances.
Turecký | Angličtina |
---|---|
hakları | rights |
TR Ayrıca, FIDIC sözleşmeleri altında büyük ölçekli projeler yürüten inşaat şirketlerine danışmanlık yapar.
EN Fulya also has notable experience supporting construction clients during complex projects under FIDIC contract forms.
Turecký | Angličtina |
---|---|
ayrıca | also |
altında | under |
projeler | projects |
inşaat | construction |
TR Yorgunluk ve stres, yaşlanmanın ilk belirtilerinin en belirgin olduğu gözlerinizin çevrenizdeki hassas cilt üzerinde ciddi etki yapar
EN Fatigue and stress weigh heavily on the delicate skin around your eyes, where the first signs of aging are most evident
Turecký | Angličtina |
---|---|
ve | and |
stres | stress |
ilk | first |
en | most |
hassas | delicate |
cilt | skin |
TR Özel transdermal titreşimlerimiz; kan akışını uyarmak, sıkılığı ve esnekliği geri kazandırmak için cilt yüzeyinin derinliklerine düşük frekanslı masaj yapar. Gözle görülür yaşlanma belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.
EN Our signature transdermal pulsations channel a low-frequency massage deep below the skin surface, to stimulate blood flow and restore firmness & elasticity, helping to reduce visible signs of aging.
Turecký | Angličtina |
---|---|
kan | blood |
geri | restore |
cilt | skin |
düşük | low |
masaj | massage |
TR T-Sonic™ titreşimler masaj yapar, kılcal damarlarda kan dolaşımını arttırır, besinleri ve oksijeni her bir hücreye iletir ve bileşenleri cildin derinliklerine ulaştırarak hiper-infüzyon sürecini kolaylaştırır.
EN T-Sonic™ pulsations massage, increase microcirculation, deliver nutrients and oxygen to every cell and facilitate the hyper infusion process by pushing ingredients deeper into the skin.
Turecký | Angličtina |
---|---|
masaj | massage |
her | every |
sürecini | process |
TR Bunu RippleNet blockchain yazılımı vasıtasıyla uluslararası ödemelerin maliyetlerini düşürmek amacıyla yapar
EN It does so by using the RippleNet blockchain software to lower the cost of international payments
Turecký | Angličtina |
---|---|
blockchain | blockchain |
yazılımı | software |
uluslararası | international |
TR Ch Cheyenne jewel Slamming ve hubbie saçmalamak deli gibi yapar
EN Gag-man 016 ballgaggedbound pussy-fingered lesbo
TR AWS Lambda, kodunuzu yalnızca gerekli olduğunda çağırır ve herhangi bir manuel yapılandırma olmaksızın gelen istek sayısına göre otomatik olarak ölçeklendirme yapar
EN AWS Lambda invokes your code only when needed, and automatically scales to support the rate of incoming requests without any manual configuration
Turecký | Angličtina |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
gerekli | needed |
manuel | manual |
yapılandırma | configuration |
olmaksızın | without |
TR AWS, müşteri talebine bağlı olarak öncelik sıralaması yapar ve yeni uygun hizmetler ekler.
EN AWS prioritizes and adds new eligible services based on customer demand.
Turecký | Angličtina |
---|---|
aws | aws |
müşteri | customer |
yeni | new |
hizmetler | services |
TR CCPA, işletme tanımını müşterilerin kişisel verilerini toplayan kâr amaçlı kuruluş olarak yapar. Kaliforniya eyaletinde faaliyet gösteren ve aşağıdaki eşiklerden en az birini karşılayan işletmeler mevzuat uyumluluğuna tabi olabilir:
EN The CCPA defines a business as a for-profit entity that collects consumer personal data. A business in the state of California that meets at least one of the following thresholds may be subject to compliance:
Turecký | Angličtina |
---|---|
kişisel | personal |
verilerini | data |
kâr | profit |
kaliforniya | california |
en az | least |
TR Blok üreticileri bu stake servislerini belirli bir ücret karşılığı yapar, bu ücret de ilgili delege blok üreticisi olarak seçildiği zaman otomatik olarak kesilir.
EN These groups run staking services in exchange for a fee, which is automatically deducted when the delegator gets selected to be a block producer.
Turecký | Angličtina |
---|---|
blok | block |
stake | staking |
ücret | fee |
TR Güvenilir profesyonel etkinlik planlayıcılarımız tercih ettiğimiz iş ortaklarımız, vizyonunuzu nasıl unutulmaz bir etkinliğe dönüştüreceğiniz konusunda sizinle işbirliği yapar. Yapmanız gereken tek şey misafirlerinizi karşılamak.
EN Our trusted professional event planners and preferred partners collaborate with you on how to transform your vision into an unforgettable event. All you need to do is greet your guests.
Turecký | Angličtina |
---|---|
profesyonel | professional |
etkinlik | event |
tercih | preferred |
vizyonunuzu | your vision |
unutulmaz | unforgettable |
sizinle | with you |
işbirliği | collaborate |
şey | all |
misafirlerinizi | your guests |
TR Komisyon aylık olarak ödenir. Commission Junction yapılan tüm rezervasyonları ele alır ve bizim adımıza size çekle ödeme yapar.
EN Commission will be paid on a monthly basis. Commission Junction will reconcile all reservations that are placed and pay out a cheque on our behalf.
Turecký | Angličtina |
---|---|
komisyon | commission |
adımıza | on our behalf |
Zobrazuje sa 50 z 50 prekladov