EN 7Bet is a popular and fast live game where 7 out of 42 numbered balls are selected randomly by the lottery machine. For each new game, 42 lottery balls are dropped into the lottery machine?s mixing chamber, and the mixing begins.
"mixing begins" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
mixing | karıştırma |
begins | başlar bir ile için olarak tarafından |
EN 7Bet is a popular and fast live game where 7 out of 42 numbered balls are selected randomly by the lottery machine. For each new game, 42 lottery balls are dropped into the lottery machine?s mixing chamber, and the mixing begins.
TR 7Bet, 42 toptan 7 tanesinin seçildiği popüler ve hızlı bir canlı oyundur.Her bir yeni oyunda tambura 42 top atılır ve karıştırma başlar.
inglês | turco |
---|---|
popular | popüler |
new | yeni |
mixing | karıştırma |
begins | başlar |
fast | hızlı |
live | canlı |
and | ve |
a | bir |
of | her |
EN The TV presenter begins each game with a greeting of the participants, after that 49 numbered balls are dropped into the lottery drum and mixing begins
TR TV sunucusu her oyuna katılımcıları selamlayarak başlar, ardından 49 numaralı top, piyango davuluna atılır ve karıştırma işlemi başlar
inglês | turco |
---|---|
begins | başlar |
game | oyuna |
participants | katılımcılar |
mixing | karıştırma |
tv | tv |
and | ve |
of | her |
EN PMH and PML Planetary Mixing and Kneading Machines are especially suited for the production of adhesives and sealants. BP Tank Press-outs can be used to empty the system tanks of the mixing and kneading machines.
TR Tutkal ile sızdırmazlık maddelerinin üretilmesi için PMH ve PML tipi planet karıştırma ve yoğurma makineleri uygundur. Karıştırma ve yoğurma makinelerinin sistem kabını boşaltmak için kap pres düzenekleri BP kullanılabilir.
inglês | turco |
---|---|
mixing | karıştırma |
machines | makineleri |
empty | boş |
and | ve |
system | sistem |
of | in |
EN At our Mixing PDC, we can help you choose the right mixing technology, so you’ll always get high-quality results
TR Karıştırma Ürün Geliştirme Merkezi'mizde doğru karıştırma teknolojisini seçmenize yardımcı oluruz, böylece her zaman yüksek kaliteli sonuçlar elde edersiniz
inglês | turco |
---|---|
mixing | karıştırma |
technology | teknolojisini |
so | böylece |
get | elde |
help | yardımcı |
high | yüksek |
right | doğru |
quality | kaliteli |
always | her zaman |
EN Comprehensive machine program for wet and dry grinding as well as mixing, dispersing, homogenizing and classifying
TR Islak ve Kuru Öğütme, Karıştırma, Dispersiyon, Vakum ve Sınıflandırma
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
dry | kuru |
mixing | karıştırma |
EN The ?-Mix® inline disperser is a revolutionary system for mixing and dispersing solids in liquids. Homogeneous, fine dispersions with exactly reproducible quality are achieved through a controlled, emission-free process.
TR Entegre Dispersiyon Makinesi ?-Mix®
EN Simplify your PS4 streaming setup by mixing and balancing game, chat, mic, and aux audio into a single output to your streaming PC.
TR PS4 yayın kurulumunuzu oyun, mesaj, mikrofon ve aux seslerini yayını yapan bilgisayarınızda tek bir çıkışa bağlayarak miksleyin ve dengeleyin.
EN Not every drag & drop page builder has an overlap block website template that prevents your layout content from mixing and ruining web design
TR Her sürükle ve bırak sayfa oluşturucuda, düzen içeriğinizin web tasarımını karıştırmasını ve bozmasını önleyen bir örtüşme bloğu web sitesi şablonu yoktur
inglês | turco |
---|---|
drop | bırak |
block | bloğu |
template | şablonu |
and | ve |
an | bir |
page | sayfa |
EN Mixing, Dispersing, Kneading and De-aeration
TR Karıştırma, dispersiyon oluşturma, yoğurma ve hava giderme
inglês | turco |
---|---|
mixing | karıştırma |
and | ve |
EN The stationary mixing and dispersing units are successfully utilized primarily in the paint, printing ink and pigment industries.
TR Sabit karıştırma ve dispersiyon üniteleri özellikle boya, baskı boyaları ve pigment endüstrisinde başarıyla kullanılıyor.
inglês | turco |
---|---|
mixing | karıştırma |
and | ve |
successfully | başarıyla |
printing | baskı |
EN The NETZSCH MasterMix® dissolvers are fast, high-powered dispersing units for simple mixing tasks
TR NETZSCH'in MasterMix® tipi çözücüleri basit karıştırma görevlerinde kullanılan yüksek performanslı dispersiyon üniteleridir
inglês | turco |
---|---|
mixing | karıştırma |
high | yüksek |
simple | basit |
the | kullanılan |
EN PMH / PML Planetary Mixing and Kneading Machines
TR PMH / PML tipi Planet Karıştırma ve Yoğurma Makineleri
inglês | turco |
---|---|
mixing | karıştırma |
and | ve |
machines | makineleri |
EN The NETZSCH planetary mixing and kneading machines show their true magnitude with difficult-to-disperse products and high viscosities
TR NETZSCH Planet Karıştırma ve Yoğurma Makinesi dispersiyonu zor olan ürünlerde ve yüksek viskozitelerde esas gücünü gösterir
inglês | turco |
---|---|
netzsch | netzsch |
mixing | karıştırma |
show | gösterir |
high | yüksek |
difficult | zor |
and | ve |
EN The NETZSCH wet grinding and mixing laboratory is located in Selb
TR Selb tesislerimizde bu amaçla ıslak öğütme ve karıştırma görevlerine yönelik bir laboratuvarımız vardır
inglês | turco |
---|---|
mixing | karıştırma |
laboratory | laboratuvar |
and | ve |
in | yönelik |
the | bir |
EN Products & Solutions in the field of Mixing and De-Aerating
TR Karıştırma / Deaeratör için Ürünler & Çözümler
inglês | turco |
---|---|
mixing | karıştırma |
of | in |
products | için |
EN "Absolute top place, one of the best in Europe. Countless speciality ingredients, rigorous care in mixing and angelic, reliable, friendly stuff. I have been 2x in one week and will be back soon."
TR "Muhteşem atmosfer, iyi müzik, Biraz pahalı tabi ama girip bir bardak içilmeli. Menüleri çok hoş"
inglês | turco |
---|---|
friendly | hoş |
top | bir |
best | iyi |
EN "Absolute top place, one of the best in Europe. Countless speciality ingredients, rigorous care in mixing and angelic, reliable, friendly stuff. I have been 2x in one week and will be back soon."
TR "Muhteşem atmosfer, iyi müzik, Biraz pahalı tabi ama girip bir bardak içilmeli. Menüleri çok hoş"
inglês | turco |
---|---|
friendly | hoş |
top | bir |
best | iyi |
EN "Absolute top place, one of the best in Europe. Countless speciality ingredients, rigorous care in mixing and angelic, reliable, friendly stuff. I have been 2x in one week and will be back soon."
TR "Muhteşem atmosfer, iyi müzik, Biraz pahalı tabi ama girip bir bardak içilmeli. Menüleri çok hoş"
inglês | turco |
---|---|
friendly | hoş |
top | bir |
best | iyi |
EN "Absolute top place, one of the best in Europe. Countless speciality ingredients, rigorous care in mixing and angelic, reliable, friendly stuff. I have been 2x in one week and will be back soon."
TR "Muhteşem atmosfer, iyi müzik, Biraz pahalı tabi ama girip bir bardak içilmeli. Menüleri çok hoş"
inglês | turco |
---|---|
friendly | hoş |
top | bir |
best | iyi |
EN "Absolute top place, one of the best in Europe. Countless speciality ingredients, rigorous care in mixing and angelic, reliable, friendly stuff. I have been 2x in one week and will be back soon."
TR "Muhteşem atmosfer, iyi müzik, Biraz pahalı tabi ama girip bir bardak içilmeli. Menüleri çok hoş"
inglês | turco |
---|---|
friendly | hoş |
top | bir |
best | iyi |
EN "Absolute top place, one of the best in Europe. Countless speciality ingredients, rigorous care in mixing and angelic, reliable, friendly stuff. I have been 2x in one week and will be back soon."
TR "Muhteşem atmosfer, iyi müzik, Biraz pahalı tabi ama girip bir bardak içilmeli. Menüleri çok hoş"
inglês | turco |
---|---|
friendly | hoş |
top | bir |
best | iyi |
EN "Absolute top place, one of the best in Europe. Countless speciality ingredients, rigorous care in mixing and angelic, reliable, friendly stuff. I have been 2x in one week and will be back soon."
TR "Muhteşem atmosfer, iyi müzik, Biraz pahalı tabi ama girip bir bardak içilmeli. Menüleri çok hoş"
inglês | turco |
---|---|
friendly | hoş |
top | bir |
best | iyi |
EN "Absolute top place, one of the best in Europe. Countless speciality ingredients, rigorous care in mixing and angelic, reliable, friendly stuff. I have been 2x in one week and will be back soon."
TR "Muhteşem atmosfer, iyi müzik, Biraz pahalı tabi ama girip bir bardak içilmeli. Menüleri çok hoş"
inglês | turco |
---|---|
friendly | hoş |
top | bir |
best | iyi |
EN "Absolute top place, one of the best in Europe. Countless speciality ingredients, rigorous care in mixing and angelic, reliable, friendly stuff. I have been 2x in one week and will be back soon."
TR "Muhteşem atmosfer, iyi müzik, Biraz pahalı tabi ama girip bir bardak içilmeli. Menüleri çok hoş"
inglês | turco |
---|---|
friendly | hoş |
top | bir |
best | iyi |
EN "Absolute top place, one of the best in Europe. Countless speciality ingredients, rigorous care in mixing and angelic, reliable, friendly stuff. I have been 2x in one week and will be back soon."
TR "Muhteşem atmosfer, iyi müzik, Biraz pahalı tabi ama girip bir bardak içilmeli. Menüleri çok hoş"
inglês | turco |
---|---|
friendly | hoş |
top | bir |
best | iyi |
EN "Absolute top place, one of the best in Europe. Countless speciality ingredients, rigorous care in mixing and angelic, reliable, friendly stuff. I have been 2x in one week and will be back soon."
TR "Muhteşem atmosfer, iyi müzik, Biraz pahalı tabi ama girip bir bardak içilmeli. Menüleri çok hoş"
inglês | turco |
---|---|
friendly | hoş |
top | bir |
best | iyi |
EN Five secrets of success in powder mixing
TR Ekvador'da iyileşmiş çocuk beslenmesi ve yerel tarımsal kalkınma
EN Based on long experience of powder mixing, we give you five tips that you as a producer of powdered food products such as infant formula may not be aware of.
TR Ekvador okul beslenme programı, yerel tarımsal kalkınmayı iyileştirirken ülkenin dört bir yanındaki çocukların güvenli beslenmeye erişimini sağladı.
EN New research enables us to successfully up-scale laboratory and pilot experimental results for different powders to the industrial scale for batch mixing.
TR Tüketicilere yerel olarak üretilmiş kaliteli süt sağlamak ve küçük süt ürünleri çiftçilerinin geçimlerini iyileştirmek için birlikte çalıştık.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
to | sağlamak |
for | için |
the | olarak |
EN Optimize your mixing process and food quality by using CFD
TR CFD ile karıştırma işleminizi ve gıda kalitesini ideal düzeye çıkarın
inglês | turco |
---|---|
mixing | karıştırma |
process | iş |
food | gıda |
quality | kalitesini |
cfd | cfd |
and | ve |
EN Most applications in the food industry include mixing. In order to achieve the desired product quality, the whole volume of product should be optimally mixed
TR Gıda endüstrisindeki çoğu uygulama, karıştırmayı içerir. İstenen ürün kalitesine ulaşmak için, tüm ürün hacminin ideal şekilde karıştırılması gerekir
inglês | turco |
---|---|
food | gıda |
applications | uygulama |
include | içerir |
quality | kalitesine |
should | gerekir |
product | ürün |
achieve | ulaşmak |
EN Learn how to Optimize your mixing process and food quality by using CFD
TR CFD ile karıştırma işleminizi ve gıda kalitesini en iyi düzeye nasıl çıkaracağınızı öğrenin
inglês | turco |
---|---|
mixing | karıştırma |
process | iş |
food | gıda |
cfd | cfd |
quality | kalitesini |
optimize | en iyi |
how | nasıl |
EN A fully automated and advanced mixing installation from Tetra Pak results in superior quality mayonnaise and dressings at Salsa Rica in Spain.
TR Tetra Pak'ın tam otomatik ve gelişmiş karıştırma kurulumu, Salsa Rica'da üstün kaliteli mayonez ve kaplama sosları sağlıyor.
inglês | turco |
---|---|
fully | tam |
automated | otomatik |
and | ve |
mixing | karıştırma |
installation | kurulumu |
tetra | tetra |
pak | pak |
quality | kaliteli |
advanced | gelişmiş |
superior | üstün |
EN Making sauces and marinades, mixing the many ingredients is vital part in the production to obtain the perfect end product. So Good Foods is using Tetra Almix.
TR Sos ve marinat yaparken, mükemmel son ürünü elde etmek için çok sayıda bileşenin karıştırılması üretimin çok önemli bir parçasıdır. So Good Foods, Tetra Almix kullanıyor.
inglês | turco |
---|---|
part | parçası |
perfect | mükemmel |
tetra | tetra |
product | ürünü |
and | ve |
in | da |
using | kullanıyor |
EN All knowledge begins as uncommon — unrecognised, undervalued and sometimes unaccepted.
TR Bütün bilgiler başta zor bulunur — tanınması zordur, değer verilmez ve bazen kabul edilmez.
EN ISTANBUL SUPPORT TO LIFE HOUSE BEGINS NEW TERM, RESUMING OPERATIONS
TR Sivil Toplum Dayanışmayla Güçlü
EN Support to Life Association Capacity Building Trainings Begins | STGM
TR Hayata Destek Derneği Kapasite Geliştirme Eğitimleri Başlıyor | STGM
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
to | e |
association | derneği |
capacity | kapasite |
stgm | stgm |
to life | hayata |
EN Support to Life Association Capacity Building Trainings Begins
TR Hayata Destek Derneği Kapasite Geliştirme Eğitimleri Başlıyor
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
to | e |
association | derneği |
capacity | kapasite |
to life | hayata |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
inglês | turco |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN The pool, surrounded by furniture handmade by local artisans, is a sanctuary made for relaxation.Each morning in the Beachfront Suites begins with the sun rising over the Caribbean Sea, the master bedroom bathing in its glow
TR Yerel zanaatkarlar tarafından el yapımı eşyalar ile çevrelenen havuz, dinlenmek için bir inziva yeridir.Kumsal Kenarı Süitlerde her sabah güneş Karayipler Denizi üzerinden yükselerek, ana yatak odasını ışıkla doldurur
inglês | turco |
---|---|
furniture | yatak |
local | yerel |
relaxation | dinlenmek |
morning | sabah |
caribbean | karayipler |
bedroom | yatak odası |
sun | güneş |
pool | havuz |
by | tarafından |
a | bir |
sea | kumsal |
for | için |
each | her |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
inglês | turco |
---|---|
spa | spa |
life | yaşam |
new | yeni |
perfect | mükemmel |
help | yardımcı |
or | veya |
and | ve |
ensure | sağlamak için |
to | sağlamak |
for | için |
EN The VIP service begins the moment you arrive at the specially reserved reception desk on the private Fairmont Gold floor
TR VIP hizmet Özel Fairmont Gold katında özel olarak ayrılmış rezervasyon masasına geldiğiniz an başlar
inglês | turco |
---|---|
vip | vip |
service | hizmet |
begins | başlar |
fairmont | fairmont |
at | nda |
floor | kat |
the | özel |
moment | an |
EN ISTANBUL SUPPORT TO LIFE HOUSE BEGINS NEW TERM, RESUMING OPERATIONS
TR Sivil Toplum Dayanışmayla Güçlü
EN Family fun begins in Charlevoix. Save 20% on overnight accommodations, plus enjoy ski passes at Mont Grand-Fonds.
TR Aile eğlencesi Charlevoix’da başlar. Gecelik konaklamalarda %20 indirimden yararlanın ve Mont Grand-Fonds’da kayak giriş kartlarının keyfini çıkarın.
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
begins | başlar |
enjoy | keyfini |
ski | kayak |
mont | mont |
EN Digital İZ Project of İZ Association in Individual and Community Mental Health Begins.
TR Bolu’daki kızıl geyik avının iptali için dava açıldı
inglês | turco |
---|---|
of | in |
in | için |
EN In this case, the delivery period begins on payment of the purchase price and cost of postage.
TR Bu durumda teslim süresi, satın alma fiyatının ve nakliye ücretlerinin ödenmesi ile başlar.
inglês | turco |
---|---|
begins | başlar |
period | süresi |
and | ve |
this | bu |
price | fiyat |
the | durumda |
purchase | satın |
delivery | nakliye |
of | ile |
EN (1) We accept liability for items supplied in accordance with applicable statutory regulations. The limitation period for statutory complaints is two years and begins when the goods are sent.
TR (1) İlgili yasal düzenlemelere göre teslim edilen ayıplı ürünlerden sorumluyuz. Ayıplı ürünler için yasal taleplerin sınırlanma süresi iki yıldır ve malların teslimatı ile başlar.
inglês | turco |
---|---|
statutory | yasal |
begins | başlar |
years | yıldır |
and | ve |
items | için |
with | ile |
EN Hitting it from the back and begins creaming on the wang
TR Mallu büyük boob redtube bedava porno videolar, vids filmler
EN Revolution Begins at Home - On Transformative Justice
TR Spor Alanında Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Dil Rehberi
inglês | turco |
---|---|
at | nda |
EN ISTANBUL SUPPORT TO LIFE HOUSE BEGINS NEW TERM, RESUMING OPERATIONS - Support to Life
TR İstanbul Hayata Destek Evi Yeni Dönemde, Yeniden Faaliyette - Hayata Destek
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
new | yeni |
to life | hayata |
Mostrando 50 de 50 traduções