EN - You can accumulate money points in every purchase you make and you can use your money points as discounts in your next shopping
"means money" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN - You can accumulate money points in every purchase you make and you can use your money points as discounts in your next shopping
TR - Yapacağın her alışverişte para puan biriktirir ve sonraki alışverişlerinde para puanlarını indirim olarak kullanabilirsin
inglês | turco |
---|---|
points | puan |
discounts | indirim |
next | sonraki |
shopping | alışveriş |
and | ve |
EN Rather than how to spend money, we advise clients how to make money, using digitalization as a top-line growth driver.
TR COVID-19 pandemisi dünya genelinde tüm ekonomileri etkiledi.
inglês | turco |
---|---|
to | tüm |
EN Highly popular multi-account management software that helps you attract the best traders and money managers. An ideal way to boost your brokerage revenues by offering your clients a career in money management.
TR Son derece popüler çoklu hesap yönetim yazılımı en iyi işlemcileri ve para yöneticilerini etkilemenizi sağlar. Brokerlık kazançlarınızı müşterilerinize para yönetiminde kariyer sunarak artırmak için ideal bir yöntemdir.
inglês | turco |
---|---|
popular | popüler |
management | yönetim |
boost | artırmak |
career | kariyer |
multi | çoklu |
account | hesap |
by offering | sunarak |
highly | son derece |
ideal | ideal |
and | ve |
a | bir |
software | yazılımı |
best | en |
to | için |
EN In addition to saving money on Amazon EC2 and AWS Fargate, you can also use Compute Savings Plans to save money on AWS Lambda
TR Amazon EC2 ve AWS Fargate'te para tasarrufu sağlamanın yanı sıra Compute Savings Plans ile AWS Lambda'da para tasarrufu sağlayabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
amazon | amazon |
aws | aws |
compute | compute |
you can | sağlayabilirsiniz |
and | ve |
EN In addition to saving money on Amazon EC2 and AWS Fargate, you can also use Compute Savings Plans to save money on AWS Lambda
TR Amazon EC2 ve AWS Fargate'te para tasarrufu sağlamanın yanı sıra Compute Savings Plans ile AWS Lambda'da para tasarrufu sağlayabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
amazon | amazon |
aws | aws |
compute | compute |
you can | sağlayabilirsiniz |
and | ve |
EN Rather than how to spend money, we advise clients how to make money, using digitalization as a top-line growth driver.
TR COVID-19 pandemisi dünya genelinde tüm ekonomileri etkiledi.
inglês | turco |
---|---|
to | tüm |
EN Highly popular multi-account management software that helps you attract the best traders and money managers. An ideal way to boost your brokerage revenues by offering your clients a career in money management.
TR Son derece popüler çoklu hesap yönetim yazılımı en iyi işlemcileri ve para yöneticilerini etkilemenizi sağlar. Brokerlık kazançlarınızı müşterilerinize para yönetiminde kariyer sunarak artırmak için ideal bir yöntemdir.
inglês | turco |
---|---|
popular | popüler |
management | yönetim |
boost | artırmak |
career | kariyer |
multi | çoklu |
account | hesap |
by offering | sunarak |
highly | son derece |
ideal | ideal |
and | ve |
a | bir |
software | yazılımı |
best | en |
to | için |
EN Being a humanitarian worker sometimes means supporting empowerment of an individual while sometimes it means striving to keep a soul alive
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
inglês | turco |
---|---|
sometimes | bazen |
means | demek |
supporting | destek |
of | in |
a | bir |
to | için |
EN Being a humanitarian worker sometimes means supporting empowerment of an individual while sometimes it means striving to keep a soul alive
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
inglês | turco |
---|---|
sometimes | bazen |
means | demek |
supporting | destek |
of | in |
a | bir |
to | için |
EN Being a humanitarian worker sometimes means supporting empowerment of an individual while sometimes it means striving to keep a soul alive
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
inglês | turco |
---|---|
sometimes | bazen |
means | demek |
supporting | destek |
of | in |
a | bir |
to | için |
EN Being a humanitarian worker sometimes means supporting empowerment of an individual while sometimes it means striving to keep a soul alive
TR Muhammed, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin Adana’daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
supporting | destek |
to | için |
EN Check or money order (US only, upon request)
TR Çek veya havale (yalnızca ABD, istek üzerine)
inglês | turco |
---|---|
us | abd |
request | istek |
upon | üzerine |
or | veya |
only | yalnızca |
EN Better information to drive better decisions, saving money ? and saving lives.
TR Daha iyi kararlar almak, paradan tasarruf etmek ve hayatlar kurtarmak için daha iyi bilgiler.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
decisions | kararlar |
saving | tasarruf |
money | paradan |
and | ve |
better | daha iyi |
EN Whoer.net offers a 30-day money back guarantee for its users. No risks and additional fees. In order to receive a refund, contact our support via any convenient for you method, notify us of your wish and name the reason for a refund.
TR Whoer VPN, kullanıcıları 30 günlük para iade garantisi sunuyor. Risk ve ek ücret yok. Para iadesi almak için lütfen size uygun herhangi bir yöntemle desteğimizle iletişime geçin, isteğinizi ve para iade nedenini bize bildirin.
inglês | turco |
---|---|
offers | sunuyor |
guarantee | garantisi |
risks | risk |
additional | ek |
refund | iadesi |
whoer | whoer |
day | günlük |
fees | ücret |
contact | iletişime |
users | kullanıcıları |
of | in |
a | bir |
and | ve |
any | herhangi |
us | bize |
the | size |
no | yok |
EN Use our advanced filters, Site Structure view, and integration with your Google Analytics to make sure that you are working on your money-making pages first.
TR İlk olarak para kazandıran sayfalarınız üzerinde çalıştığınızdan emin olmak için gelişmiş filtrelerimizi, site yapısı görünümü ve Google Analytics ile entegrasyonu kullanın.
inglês | turco |
---|---|
integration | entegrasyonu |
analytics | analytics |
advanced | gelişmiş |
site | site |
structure | yapısı |
and | ve |
view | görünümü |
to | için |
on | üzerinde |
pages | sayfalar |
EN How to use Semrush to achieve marketing goals and make more money
TR Semrush'ı kullanarak pazarlama hedeflerine nasıl ulaşırsın ve daha çok para kazanırsın
inglês | turco |
---|---|
semrush | semrush |
marketing | pazarlama |
goals | hedeflerine |
and | ve |
how | nasıl |
EN Not all websites are created to make money. But quality information deserves to be found. Which is why we want to support website owners who can’t justify investing in a professional SEO tool.
TR Web sitelerinin tümü para kazanmak için değildir. Ancak kaliteli bilgi, aranarak bulunmayı hak eder. Bu nedenle, profesyonel bir SEO aracına yatırım yapmalarının haklı sebebi olmayan web sitesi sahiplerini desteklemek istiyoruz.
inglês | turco |
---|---|
quality | kaliteli |
information | bilgi |
seo | seo |
tool | aracı |
all | tüm |
professional | profesyonel |
to support | desteklemek |
we | istiyoruz |
but | ancak |
why | bu |
investing | yatırım |
a | bir |
to | için |
EN Money, gifts, travel or other expenses, accommodation, discounts, favoritism, any direct or indirect amount could be assessed as bribe
TR Para, hediye, seyahat veya diğer harcamalar, konaklama, indirimler, iltimaslar, herhangi bir doğrudan veya dolaylı bedel rüşvet olarak değerlendirilebilir
inglês | turco |
---|---|
gifts | hediye |
travel | seyahat |
other | diğer |
accommodation | konaklama |
discounts | indirimler |
direct | doğrudan |
amount | bir |
or | veya |
as | olarak |
money | para |
any | herhangi |
EN Track and compare your performance in real time so you never miss an opportunity to get more views and make money from your videos.
TR Performansınızı gerçek zamanlı olarak izleyin ve karşılaştırın, böylece videolarınızdan daha fazla görüntünleme alma ve para kazanma fırsatını asla kaçırmazsınız.
inglês | turco |
---|---|
compare | karşılaştırın |
real | gerçek |
time | zamanlı |
videos | videoları |
never | asla |
opportunity | fırsat |
and | ve |
performance | performans |
get | alma |
EN Be the first to play the latest games by connecting to a server in the country with the earliest release. Not only do you get to play it first, you may also save some money by purchasing the game in a region with the most favourable exchange rate.
TR En yeni sürümle ülkedeki bir sunucuya bağlanarak en yeni oyunları ilk oynayan siz olun. Sadece önce oynamakla kalmayın, aynı zamanda en uygun döviz kuruna sahip bir bölgeden oyunu satın alarak tasarruf etmiş olun.
inglês | turco |
---|---|
server | sunucuya |
save | tasarruf |
game | oyunu |
most | en |
first | ilk |
the | aynı |
games | oyunlar |
purchasing | satın |
to | sahip |
EN You will be pleased with the generous commission of each sale. Withdrawal of money in 24 hours on request. Make your site, blog or channel work for you.
TR Her satışın cömert komisyonundan memnun kalacaksınız. Talep üzerine 24 saat içinde para çekme. Sitenizin, blogunuzun veya kanalınızın sizin için çalışmasını sağlayın.
inglês | turco |
---|---|
hours | saat |
request | talep |
your site | sitenizin |
channel | kanal |
or | veya |
in | içinde |
for | için |
on | üzerine |
EN Friendly technical support is available to our users, as well as a 30-day money-back guarantee.
TR Kullanıcılarımıza dostça teknik destek ve 30 günlük para iade garantisi sunulmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
technical | teknik |
our | ve |
a | a |
guarantee | garantisi |
day | günlük |
support | destek |
to | para |
users | kullanıcılar |
EN Whoer VPN offers a 30-day money back guarantee. No risks and additional fees. In order to receive a refund, contact our support via any convenient for you method, notify us of your wish and name the reason for refund.
TR Whoer VPN 30 günlük para iadesi garantisini sunar. Hiçbir ek ödeme ve risk bulunmamaktadır. Geri ödemeyi almak için sizin için uygun olan herhangi bir yöntemle destek ile iletişime geçerek talebinizi ve geri iadenizin sebebini bildirin.
inglês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
offers | sunar |
risks | risk |
additional | ek |
contact | iletişime |
support | destek |
whoer | whoer |
day | günlük |
no | hiçbir |
to | geri |
refund | iadesi |
of | in |
and | ve |
any | herhangi |
for | için |
money | para |
EN Millions of people are using those manuals to repair their iPhones and MacBooks—saving money and making their gadgets last longer than Apple’s engineers imagined possible.
TR Milyonlarca insan, iPhone'larını ve MacBook'larını onarmak için bu kılavuzları kullanıyor - paradan tasarruf ediyor ve cihazlarının Apple mühendislerinin hayal ettiğinden daha uzun ömürlü olmasını sağlıyorlar.
inglês | turco |
---|---|
people | insan |
money | paradan |
saving | tasarruf |
using | kullanıyor |
longer | uzun |
and | ve |
to | için |
EN After you’ve verified your account, publish your form to start collecting money from customers
TR Hesabınızı doğruladıktan sonra formunuzu yayınlayarak müşterilerinizden ödeme almaya başlayın
inglês | turco |
---|---|
start | başlayın |
your account | hesabınızı |
your form | formunuzu |
account | hesabı |
EN It can help you generate more traffic, build relationships with your customers, and make lots of money
TR Bunlar müşterilerinizle daha iyi ilişkileri kurmanıza, daha çok trafik oluşturmanıza ve daha çok para kazanmanıza yardımcı olur
inglês | turco |
---|---|
traffic | trafik |
with your customers | müşterilerinizle |
can | olur |
help | yardımcı |
more | daha |
and | ve |
it | bunlar |
EN It is quite similar to how someone would receive interest for holding money in a bank account or giving it to the bank to invest.
TR Bu durum birinin parasını banka hesabında tuttuğu için faiz kazanmasına ya da yatırım yapması amacıyla bankaya vermesine oldukça benzerlik gösterir.
inglês | turco |
---|---|
quite | oldukça |
interest | faiz |
a | a |
in | da |
account | hesabı |
bank | banka |
invest | yatırım |
EN Stablecoins can be pegged to various kinds of assets, for example USD Coin (USDC), Paxos (PAX), and TrueUSD (TUSD) are tokens backed on a 1:1 ratio by money held in bank accounts
TR Sabit coinler, SD Coin (USDC), Paxos (PAX), ve TrueUSD (TUSD) gibi farklı türlerde varlıklara sabitlenebilir ve banka hesaplarında tutulan paralarla 1'e 1 oranında desteklenen tokenlardır
inglês | turco |
---|---|
coin | coin |
backed | desteklenen |
bank | banka |
accounts | hesaplar |
various | farklı |
and | ve |
EN These organizations tend to restrict the flow of money with fees, currency exchange charges, and processing delays.
TR Bu organizasyonlar paranın akışını işlem masrafları, para birimi çevrim masrafları ve işlem gecikmeleri ile sınırlama eğilimindedir.
inglês | turco |
---|---|
these | bu |
and | ve |
currency | para birimi |
flow | akışını |
exchange | işlem |
to | e |
with | ile |
EN Dash offers a form of money that is portable, inexpensive, divisible and fast
TR Dash taşınabilir, pahalı olmayan, bölünebilir ve hızlı bir para şekli sunar
inglês | turco |
---|---|
offers | sunar |
portable | taşınabilir |
dash | dash |
fast | hızlı |
and | ve |
a | bir |
EN Financial institutions as well as individuals can use Stellar to settle transactions and move money all over the world.
TR Bireyler gibi finansal kurumlar da para transferi yapmak ve parayı dünya genelinde hareket ettirmek için Stellar kullanabilirler.
inglês | turco |
---|---|
financial | finansal |
institutions | kurumlar |
individuals | bireyler |
move | hareket |
stellar | stellar |
world | dünya |
and | ve |
to | için |
all | da |
EN One design solution for business of all sizes. Save time and money with Logaster’s quick design service. Start creating your logo with Logaster and your brand identity elements will be ready in just a few clicks.
TR Her boyuttaki işletme için tek tasarım çözümü. Logaster’ın hızlı tasarım servisi ile zamandan ve paradan tasarruf edin. Logaster ile logonuzu oluşturmaya başladığınızda, marka kimliğiniz sadece birkaç tıklamayla hazır olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
save | tasarruf |
money | paradan |
service | servisi |
logaster | logaster |
ready | hazır |
solution | çözümü |
quick | hızlı |
design | tasarım |
business | iş |
creating | oluşturmaya |
a | birkaç |
brand | marka |
for | için |
and | ve |
with | ile |
will | olacaktır |
EN Creating a logo and favicon with Logaster is way cheaper than hiring a designer. Who wouldn’t want to save some money?
TR Logaster ile bir logo ve site ikonu oluşturmak, bir tasarımcıyı işe almaktan çok daha ucuzdur. Kim biraz para tasarruf etmek istemez ki?
inglês | turco |
---|---|
logaster | logaster |
designer | tasarımcı |
logo | logo |
who | kim |
and | ve |
save | tasarruf |
is | oluşturmak |
a | bir |
to | etmek |
with | ile |
EN No need to invest time and money into creating a logo maker. We've already built one for you! Our White Label/API can be easily integrated into any website.
TR Bir marka oluşturucu yaratmak için zaman ve para harcamanıza gerek yok. Biz sizin için zaten bir tane yaptık! Beyaz Etiket / API herhangi bir web sitesine kolayca entegre edilebilir.
inglês | turco |
---|---|
need | gerek |
time | zaman |
creating | yaratmak |
maker | oluşturucu |
white | beyaz |
label | etiket |
api | api |
integrated | entegre |
can be | edilebilir |
easily | kolayca |
website | web |
and | ve |
any | herhangi |
a | bir |
already | zaten |
no | yok |
EN Logaster offers you free online services for handling routine business tasks. These tools will save you time and money, allowing you to concentrate on growing your brand.
TR Logaster rutın işletme görevleriyle başa çıkmanıza yardımcı olmak için ücretsiz online hizmetler sunmaktadır. Bu araçlar size zamandan ve paradan tasarruf sağlarken büyüyen markanıza odaklanmanıza imkan tanır
inglês | turco |
---|---|
logaster | logaster |
offers | sunmaktadır |
online | online |
services | hizmetler |
save | tasarruf |
time | zamandan |
money | paradan |
growing | büyüyen |
free | ücretsiz |
business | iş |
these | bu |
tools | araçlar |
and | ve |
brand | için |
EN Save time and money with Logaster’s quick design service
TR Logaster’ın hızlı tasarım hizmeti ile zamandan ve paradan tasarruf edin
inglês | turco |
---|---|
save | tasarruf |
money | paradan |
design | tasarım |
service | hizmeti |
quick | hızlı |
and | ve |
with | ile |
EN Thanks to ABB’s SynRM motors and drives, the facility is saving energy and money in their energy-intensive operations.
TR Fikir birliğine ve birleşik yöntemlere sahip olmak, üreticilerin, düzenleyicilerin ve müşterilerin elektrik motorlarının enerji verimliliğini test etmelerini, değerlendirmelerini ve sınıflandırmalarını sağlar.
inglês | turco |
---|---|
energy | enerji |
and | ve |
EN Eatonite anti-corrosion laser cladding can be repaired using a conventional fusion welding processes on site, saving your operation time and money.
TR Geleneksel füzyon kaynak prosesleri kullanılarak onarılabilen Eatonite korozyon önleyici lazer kaplama, bu sayede operasyonunuza zaman ve paradan tasarruf ettirir.
inglês | turco |
---|---|
laser | lazer |
using | kullanılarak |
conventional | geleneksel |
saving | tasarruf |
time | zaman |
money | paradan |
and | ve |
EN Eddie Money music, videos, stats, and photos | Last.fm
TR Eddie Money müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
inglês | turco |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
and | ve |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
EN Florida granted Blockchain.com approval for a money transmitter license as the company continues to hire and invest in the state.
TR Florida, şirket eyalette işe almaya ve yatırım yapmaya devam ederken, Blockchain.com'a bir para aktarma lisansı için onay verdi.
inglês | turco |
---|---|
florida | florida |
approval | onay |
continues | devam |
invest | yatırım |
blockchain | blockchain |
company | şirket |
and | ve |
as | ederken |
a | bir |
license | lisans |
EN An all-in-one solution for starting your own business from scratch. We have the know-how to help you launch your own FOREX brokerage in less than 3 weeks. We take care of all the technical issues while saving you money.
TR Hepsi bir arada çözümümüz ile sıfırdan da başlayabilirsiniz. Yalnızca 3 haftada FOREX brokerlik şirketinizi kurmanız için gerekli bilgi birikimine sahibiz. Tüm teknik detaylarla ilgilenirken birçok masraftan kurtulmanızı sağlıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
forex | forex |
technical | teknik |
from scratch | sıfırdan |
know-how | bilgi |
in | da |
of | in |
all | tüm |
launch | ile |
we have | sahibiz |
EN Portfolio management software will allow your traders to leverage their success by creating their own investment fund with investors' money within your brokerage. A popular solution that is offered by many brokerages.
TR Portföy yönetim yazılımı işlemcilerinizin brokerlığınızdaki yatırımcı fonlarıyla kendi yatırım fonlarını oluşturarak başarıya ulaşmalarını sağlayacaktır. Birçok broker tarafından sunulan popüler bir çözümdür.
inglês | turco |
---|---|
portfolio | portföy |
management | yönetim |
success | başarı |
investment | yatırım |
popular | popüler |
offered | sunulan |
many | çok |
software | yazılımı |
by | tarafından |
a | bir |
EN Millions of users in over 100 countries use Sonix to save time and money
TR 100'den fazla ülkede milyonlarca kullanıcı zaman ve paradan tasarruf etmek için Sonix kullanıyor
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
time | zaman |
money | paradan |
countries | ülkede |
save | tasarruf |
and | ve |
of | in |
users | kullanıcı |
EN Whether you are a physician, nurse, researcher, or claims agent, Sonix can save you time and money.
TR İster doktor, hemşire, araştırmacı, ister talep acentası olun, Sonix size zaman ve paradan tasarruf edebilir.
inglês | turco |
---|---|
claims | talep |
sonix | sonix |
can | edebilir |
save | tasarruf |
time | zaman |
money | paradan |
researcher | araştırmacı |
and | ve |
EN With automated transcription, we can save valuable time, effort, resources, and any money that would be otherwise invested in expensive technology, infrastructure, or manpower
TR Otomatik transkripsiyon ile değerli zaman, çaba, kaynak ve aksi takdirde pahalı teknolojiye, altyapıya veya insan gücüne yatırım yapılacak herhangi bir paradan tasarruf edebiliriz
inglês | turco |
---|---|
automated | otomatik |
transcription | transkripsiyon |
save | tasarruf |
valuable | değerli |
resources | kaynak |
money | paradan |
technology | teknolojiye |
infrastructure | altyapı |
effort | çaba |
expensive | pahalı |
can | edebiliriz |
time | zaman |
and | ve |
or | veya |
with | ile |
any | herhangi |
in | bir |
EN Our fast, accurate, automated transcription has saved thousands of lawyers time, money, and effort.
TR Hızlı, doğru, otomatik transkripsiyonumuz binlerce avukatın zaman, para ve emek tasarrufu sağladı.
inglês | turco |
---|---|
automated | otomatik |
time | zaman |
fast | hızlı |
and | ve |
EN Time is money when it comes to publishing media
TR Basın yayınlamak söz konusu olduğunda zaman nakittir
inglês | turco |
---|---|
media | basın |
when | olduğunda |
time | zaman |
EN Save time and money by boosting your productivity.
TR Verimliliğinizi artırarak zamandan ve paradan tasarruf edin.
inglês | turco |
---|---|
save | tasarruf |
time | zamandan |
money | paradan |
and | ve |
EN Tradition 6: An ITAA group ought never endorse, finance, or lend the ITAA name to any related facility or outside enterprise, lest problems of money, property, and prestige divert us from our primary purpose.
TR Gelenek 6: Bir ITAA grubu, para, mülkiyet ve prestij sorunları bizi birincil amacımızdan saptırmasın diye, ITAA adını hiçbir ilgili tesise veya dış kuruluşa asla onaylamamalı, finanse etmemeli veya ödünç vermemelidir.
inglês | turco |
---|---|
tradition | gelenek |
itaa | itaa |
group | grubu |
related | ilgili |
property | mülkiyet |
primary | birincil |
purpose | amacı |
outside | dış |
problems | sorunları |
name | adını |
and | ve |
never | asla |
or | veya |
us | bizi |
EN First payment: As an extra security step, your first payment is made through Spotahome. We will transfer this money to the landlord 48 hours after you move in, unless you contact us with a problem.
TR İlk ödeme: Ekstra bir güvenlik adımı olarak, ilk ödemenizi Spotahome aracılığıyla yaparsınız. Biz de bu parayı siz giriş yaptıktan 48 saat sonra ev sahibine transfer ederiz, tabii siz bir sorun ile bize ulaşmazsanız.
inglês | turco |
---|---|
extra | ekstra |
security | güvenlik |
problem | sorun |
this | bu |
step | adım |
transfer | transfer |
we | biz |
first | ilk |
us | bize |
payment | ödeme |
the | sonra |
Mostrando 50 de 50 traduções