EN Before using P3 instances, it took two months to run large scale computational jobs, now it takes just four hours
英語 の "run a large" は、次の トルコ語 単語/フレーズに翻訳できます。
EN Before using P3 instances, it took two months to run large scale computational jobs, now it takes just four hours
TR P3 bulut sunucularını kullanmaya başlamadan önce çalıştırılması iki ay süren büyük ölçekli hesaplama işleri, şimdi ise sadece dört saatte tamamlanıyor
英語 | トルコ語 |
---|---|
using | kullanmaya |
months | ay |
large | büyük |
now | şimdi |
before | önce |
just | sadece |
two | iki |
four | dört |
EN Run your large, complex simulations and deep learning workloads in the cloud with a complete suite of high performance computing (HPC) products and services on AWS
TR Büyük ve karmaşık simülasyonlarınızı ve derin öğrenme iş yüklerinizi AWS'deki eksiksiz bir yüksek performanslı bilişim (HPC) ürün ve hizmetler paketi ile bulutta çalıştırın
英語 | トルコ語 |
---|---|
complex | karmaşık |
complete | eksiksiz |
hpc | hpc |
run | çalıştırın |
deep | derin |
high | yüksek |
large | büyük |
products | ürün |
a | bir |
and | ve |
services | hizmetler |
with | ile |
in the cloud | bulutta |
EN Run your large, complex simulations and deep learning workloads in the cloud with a complete suite of high performance computing (HPC) products and services on AWS
TR Büyük ve karmaşık simülasyonlarınızı ve derin öğrenme iş yüklerinizi AWS'deki eksiksiz bir yüksek performanslı bilişim (HPC) ürün ve hizmetler paketi ile bulutta çalıştırın
英語 | トルコ語 |
---|---|
complex | karmaşık |
complete | eksiksiz |
hpc | hpc |
run | çalıştırın |
deep | derin |
high | yüksek |
large | büyük |
products | ürün |
a | bir |
and | ve |
services | hizmetler |
with | ile |
in the cloud | bulutta |
EN "Cloudflare has an incredibly large network and infrastructure to stop really large attacks on the DNS system
TR "Cloudflare, DNS sistemine yönelik gerçekten büyük saldırıları durdurmak için inanılmaz derecede geniş bir ağa ve altyapıya sahip
英語 | トルコ語 |
---|---|
incredibly | inanılmaz |
really | gerçekten |
dns | dns |
system | sistemine |
cloudflare | cloudflare |
network | ağ |
and | ve |
infrastructure | altyapı |
large | büyük |
EN Description: View Large breasty housewife receives booty stuffed hd as completely free. BDSM porn xxx Large breasty housewife receives booty stuffed video.
TR Açıklama: Büyük breasty ev hanımı alır booty doldurulmuş hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Büyük breasty ev hanımı alır booty doldurulmuş video.
英語 | トルコ語 |
---|---|
description | açıklama |
large | büyük |
hd | hd |
as | olarak |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
free | ücretsiz |
video | video |
view | görüntüle |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN Description: View Large arse latin babe granny receives arse stuffed once more hd as completely free. BDSM porn xxx Large arse latin babe granny receives arse stuffed once more video.
TR Açıklama: Büyük göt latin bebeğim nine alır göt doldurulmuş bir kez daha hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Büyük göt latin bebeğim nine alır göt doldurulmuş bir kez daha video.
英語 | トルコ語 |
---|---|
description | açıklama |
hd | hd |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
latin | latin |
free | ücretsiz |
video | video |
as | olarak |
more | daha |
large | büyük |
view | görüntüle |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN Large a-hole large marangos step sister acquires her curly vagina pumped - milaluv
TR Hotfallingdevil Bazookas arabada
EN Fake hostel - freckle faced youthful blond cutie with pert good booty and large red teats and large natural scones creeped on the drilled hard and coarse in her room ass drilling and great sex
TR Yaşlı MİLF yanıp söner onu titties sonra gördükten sonra bir chap oyun ile onun 10 pounder
英語 | トルコ語 |
---|---|
the | sonra |
with | ile |
EN Large bumpers vs large cock. breasty tina receives wrecked by an immense penis
TR Büyük pantoons sıcak sigara içen
英語 | トルコ語 |
---|---|
large | büyük |
EN EFS for Lambda is ideal for a range of use cases including processing or backing up large data amounts, and loading large reference files or models
TR Lambda için EFS, büyük miktardaki verileri işleme veya yedekleme, büyük başvuru dosyalarını veya modellerini yükleme gibi çeşitli kullanım örnekleri için idealdir
英語 | トルコ語 |
---|---|
efs | efs |
lambda | lambda |
ideal | idealdir |
processing | işleme |
data | verileri |
loading | yükleme |
models | modellerini |
large | büyük |
or | veya |
use | kullanım |
of | in |
files | dosyaları |
for | için |
EN Webinars are built for presenting polished content to a large audience, whereas meetings are built for small to large team discussion and collaboration.
TR Web seminerleri geniş bir kitleye yönelik içerik sunmak için, toplantılar ise küçükten büyüğe ekip tartışması ve iş birliği için oluşturulmuştur.
英語 | トルコ語 |
---|---|
webinars | web seminerleri |
content | içerik |
team | ekip |
large | geniş |
and | ve |
a | bir |
meetings | toplantılar |
EN Run in-depth website audit based on 130+ checks
TR 130+ kontrole dayalı derinlemesine bir website denetimi çalıştırın
英語 | トルコ語 |
---|---|
audit | denetimi |
website | website |
run | çalıştırın |
in | bir |
based | dayalı |
EN “Our overall organic traffic increased sevenfold, with blog traffic making up over 75% of the visits! Semrush allowed us to optimize and run our content strategy without needing an army of SEO experts.”
TR ''Ziyaretlerin %75'ini blog ziyaretleri oluşturuyor ve bununla birlikte ortalama organik trafiğimiz 7 kat arttı. Semrush içerik stratejimizi çalıştırmamıza ve optimize etmemize, herhangi bir SEO uzmanı ordusuna sahip olmadan imkan sağladı.''
英語 | トルコ語 |
---|---|
blog | blog |
visits | ziyaretleri |
organic | organik |
semrush | semrush |
content | içerik |
optimize | optimize |
seo | seo |
and | ve |
without | olmadan |
EN “My favorite feature is the PPC analysis tool. It tells me what kinds of PPC ads are being run by a specific domain. It is good to optimize my own PPC strategy!”
TR ''Favori aracım PPC analiz aracı. Belirli bir alan adı için hangi PPC'lerin çalışır durumda olduğunu söylüyor. Kendi PPC stratejimi optimize etmek için iyi bir araç!''
英語 | トルコ語 |
---|---|
favorite | favori |
ppc | ppc |
analysis | analiz |
optimize | optimize |
good | iyi |
is | olduğunu |
to | etmek |
domain | alan |
EN We are cautious, reliable, stable and honest.We launched in 1999 and we are in for the long run.
TR Biz temkinli, güvenilir, istikrarlı ve dürüst.1999'da hizmete aldık ve uzun vadede varız.
英語 | トルコ語 |
---|---|
reliable | güvenilir |
honest | dürüst |
stable | istikrarlı |
long | uzun |
we | biz |
and | da |
EN Our data enables discovery of great growth opportunities, while workflow and tracking solutions help users run experiments continuously and more accurately measure results.
TR Verilerimiz, büyük gelişme imkanları sunarken, iş akışı ve izleme çözümleri kullanıcıların sürekli olarak deneyler gerçekleştirmesine ve daha doğru sonuçlar elde etmesine imkan sağlar.
英語 | トルコ語 |
---|---|
tracking | izleme |
continuously | sürekli |
solutions | çözümleri |
more | daha |
great | büyük |
and | ve |
users | kullanıcılar |
EN Monitor your backlink profile and keep it clean for the long run
TR Backlink profilinizi izleyin ve uzun süre boyunca temiz tutun
英語 | トルコ語 |
---|---|
backlink | backlink |
clean | temiz |
monitor | izleyin |
long | uzun |
for | boyunca |
and | ve |
EN Never run out of keyword ideas. Keywords Explorer runs on a huge database of more than 7 billion keywords, updated with fresh data every month.
TR Anahtar kelime fikirleriniz hiçbir zaman tükenmesin. Anahtar Kelime Gezgini, her ay taze verilerle güncellenen ve 7 milyardan fazla anahtar kelimeden oluşan büyük bir veritabanı içerir.
英語 | トルコ語 |
---|---|
billion | milyardan |
updated | güncellenen |
fresh | taze |
month | ay |
database | veritabanı |
than | ve |
never | hiç |
more | fazla |
huge | büyük |
data | zaman |
a | bir |
of | her |
EN Schedule daily, weekly or monthly crawls for your projects – Site Audit will run these automatically and save each crawl.
TR Projeleriniz için günlük, haftalık veya aylık taramalar planlayın - Site Denetçisi bunları otomatik olarak gerçekleştirecek ve her taramayı kaydedecektir.
英語 | トルコ語 |
---|---|
schedule | planlayın |
automatically | otomatik |
site | site |
and | ve |
monthly | aylık |
daily | günlük |
or | veya |
weekly | haftalık |
for | için |
EN We never run discounts and have no plans to offer free trials.
TR Herhangi bir indirim yapmıyoruz ve ücretsiz deneme süreçleri sunmak gibi bir planımız yok.
英語 | トルコ語 |
---|---|
free | ücretsiz |
and | ve |
discounts | indirim |
no | yok |
EN More control and more support to run the business.
TR İşletmeyi yönetmek için daha fazla kontrol ve daha çok destek.
英語 | トルコ語 |
---|---|
control | kontrol |
support | destek |
and | ve |
to | için |
EN An average report costs about 800 rows, which means that you can run approximately 6,000 reports per month on our Lite plan
TR Ortalama bir raporun maliyeti yaklaşık 800 satırdır, yani Lite tarifesinde ayda yaklaşık 6.000 rapor çalıştırabilirsiniz
英語 | トルコ語 |
---|---|
average | ortalama |
costs | maliyeti |
report | rapor |
that | yani |
per | bir |
about | yaklaşık |
EN Choose from run-of-site advertising, topic sponsorship, e-newsletters and centre of excellence sponsorship to extend your reach even further.
TR Ulaştığınız kişi sayısını daha da artırmak için site geneli reklam, konu sponsorluğu, e-bültenler ve Mükemmeliyet Merkezi sponsorluğu arasından da seçim yapabilirsiniz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
choose | seçim |
advertising | reklam |
centre | merkezi |
site | site |
from | arasından |
of | in |
and | ve |
to | için |
even | da |
EN MACRO's easy-to-use system allows users to quickly input, monitor and run reports on subject data to collect accurate and reliable data for analysis.
TR MACRO?nun kolay kullanılan sistemi kullanıcıların analiz amacıyla doğru ve güvenilir veriler toplaması için denek verileri hakkındaki raporları hızla girebilmesine, takip edebilmesine ve çalıştırabilmesine imkân verir.
英語 | トルコ語 |
---|---|
system | sistemi |
monitor | takip |
and | ve |
quickly | hızla |
easy | kolay |
data | verileri |
analysis | analiz |
reports | raporları |
users | kullanıcılar |
reliable | güvenilir |
EN We began 2 livelihood projects in Urfa and Hatay that will help refugees lead independent lives in the long run. With these, the refugees had access to certified vocational and language courses.
TR Mültecilerin kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olan, meslek ve dil kurslarından yararlanma imkanı sunan Geçim Kaynağı Destekleme Projelerimize Urfa ve Hatay’da başladık.
英語 | トルコ語 |
---|---|
began | başladı |
refugees | mültecilerin |
courses | kursları |
help | yardımcı |
had | olan |
and | ve |
the | üzerinde |
EN We run field operations in seasonal agriculture areas where children have to live in disaster conditions, organizing activities that will contribute to their education.
TR Mevsimlik tarım alanlarında afet koşullarında yaşamak zorunda kalan çocuklar için mevsimlik gezici tarım sahalarında ve Hayata Destek Evlerimizde eğitimlerine destek olacak etkinlikler düzenliyoruz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
seasonal | mevsimlik |
agriculture | tarım |
disaster | afet |
activities | etkinlikler |
have to | zorunda |
children | çocuklar |
their | ve |
that | hayata |
will | olacak |
conditions | koşullar |
have | ya |
to | için |
EN run any form of auto-responder or "spam" on the Service;
TR Hizmette otomatik yanıtlayıcı veya "spam"ın herhangi bir biçimini çalıştırmak;
英語 | トルコ語 |
---|---|
spam | spam |
or | veya |
any | herhangi |
EN Some of our Apps may run advertisements and promotions from third parties on or in connection with the Services or may otherwise provide information or links to third-party products or services on or in connection with the Services
TR Bazı Uygulamalarımız Hizmetlerde veya Hizmetlerle olan bağlantılar üzerinde reklam içerebilir veya ürünlere, hizmetlere veya Hizmetlerle olan bağlantılara bilgi veya bağlantı sağlayabilir
英語 | トルコ語 |
---|---|
our apps | uygulamalarımız |
information | bilgi |
products | ürünlere |
links | bağlantılar |
connection | bağlantı |
services | hizmetlere |
or | veya |
apps | uygulamaları |
promotions | reklam |
some | bazı |
EN If you enter a sweepstakes, we will use certain information associated with your account, such as your name and email address, to run the sweepstakes and fulfill prizes to you.
TR Bir çekilişe katılırsanız, çekilişleri gerçekleştirmek ve ödülleri size vermek için hesabınızla ilişkili adınız ve e-posta adresiniz gibi belirli bilgileri kullanırız.
英語 | トルコ語 |
---|---|
information | bilgileri |
associated | ilişkili |
account | hesabı |
posta | |
name | adı |
and | ve |
enter | için |
the | size |
as | gibi |
EN Run a technical SEO audit whether you are launching a website, moving your website, or looking for ways to improve search performance.
TR İster bir web sitesi başlatıyor, ister web sitenizi taşıyor veya arama performansını iyileştirmenin yollarını arıyor olun, kolayca teknik SEO denetimi yapın.
英語 | トルコ語 |
---|---|
technical | teknik |
seo | seo |
audit | denetimi |
ways | yollar |
search | arama |
or | veya |
to | yapın |
a | bir |
performance | performans |
EN We decided to run Sitechecker Audit once a week and it also contributed to the improvement of our SEO results
TR Sitechecker Denetimini haftada bir kez çalıştırmaya karar verdik ve bu aynı zamanda SEO sonuçlarımızın iyileştirilmesine de katkıda bulundu
英語 | トルコ語 |
---|---|
week | haftada |
seo | seo |
sitechecker | sitechecker |
and | ve |
the | aynı |
run | bu |
EN Weaving is more of a family-run business
TR Dokumacılık ise daha çok aile işletmesi olarak geleneksel bir şekilde yürütülen bir uğraş alanıdır
英語 | トルコ語 |
---|---|
business | iş |
family | aile |
more | daha |
a | bir |
EN We are not a traditional startup with a high cash burn rate but are in it for the long run
TR Yüksek bir nakit yanma oranına sahip geleneksel bir başlangıç değiliz, ancak uzun vadede varız
英語 | トルコ語 |
---|---|
traditional | geleneksel |
high | yüksek |
cash | nakit |
rate | oranı |
long | uzun |
are | sahip |
a | bir |
EN "If you're looking for a safe place to run, Boston Common is almost exactly 1 mile around! (it's also the meeting place for our guided runs: http://www.freedomtrailrun.com/)"
TR "South station’a yakın ve Boston’da her yerde olduğu gibi ücretsiz WiFi mevcut."
英語 | トルコ語 |
---|---|
place | yerde |
around | yakın |
is | olduğu |
to | her |
a | mevcut |
the | gibi |
our | ve |
EN Social sharing, video and other services we offer are run by other companies
TR Sosyal paylaşım, video ve diğer hizmetler, genel olarak başka firmalar tarafından çalıştırılmaktadır
英語 | トルコ語 |
---|---|
video | video |
companies | firmalar |
social | sosyal |
and | ve |
services | hizmetler |
sharing | paylaşım |
by | tarafından |
other | diğer |
英語 | トルコ語 |
---|---|
store | mağaza |
successful | başarılı |
online | çevrimiçi |
need | gereken |
website | website |
plan | plan |
a | bir |
EN Do you run a business and wanted to hire someone to build a PDF document for you? Someone who can create that professional design you’re aiming for? Well, be smart, don’t hire anyone and use a well-designed template
TR PDF kupon şablonlarımızdan size en uygun olanı seçin ve PDF Düzenleyici’de kendi tasarımınızı yansıtmaya başlayın
英語 | トルコ語 |
---|---|
run | en |
for | uygun |
to | kendi |
and | ve |
design | tasarım |
EN A decentralized application (DApp) is an application run by many users/nodes on a fully decentralized network with trustless protocols
TR Merkeziyetsiz bir uygulama, birçok kullanıcı/node tarafından tamamen merkeziyetsiz bir ağ üzerinde güvene dayalı olmayan protokollerle çalışan bir uygulamadır
英語 | トルコ語 |
---|---|
decentralized | merkeziyetsiz |
fully | tamamen |
users | kullanıcı |
by | tarafından |
application | uygulama |
many | çok |
on | üzerinde |
a | bir |
EN These 27 SRs represent the community in order to run the network
TR Bu 27 ST, ağı idare etmek için topluluğu temsil eder
英語 | トルコ語 |
---|---|
represent | temsil |
community | topluluğu |
network | ağı |
these | bu |
EN The TRX network is run by 27 Super Representatives (SR)
TR TRX ağı 27 Süper Temsilci tarafından yönetilir
英語 | トルコ語 |
---|---|
trx | trx |
super | süper |
network | ağı |
by | tarafından |
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
a | bir |
to | birden |
EN Set up your scans to run like clockwork and ensure your system remains safe and secure at all times.
TR Taramalarınızın saat gibi çalışmasını sağlayın ve sisteminizin daima güvende ve koruma altında kaldığından emin olun.
英語 | トルコ語 |
---|---|
at | nda |
and | ve |
to | emin |
EN The virtual environment also shows fixtures and equipment in the tunnel to run emergency simulations and support training for operations and maintenance.
TR Sanal ortam ayrıca, tüneldeki acil durum simülasyonlarını çalıştırmak ve operasyonlar ve bakım için eğitimi desteklemek için demirbaşlar ve ekipmanı da göstermektedir.
英語 | トルコ語 |
---|---|
virtual | sanal |
environment | ortam |
emergency | acil durum |
support | desteklemek |
training | eğitimi |
operations | operasyonlar |
maintenance | bakım |
and | ve |
in | da |
equipment | ekipmanı |
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
the | sonra |
had | daha |
EN B2Broker ensures your brokerage is fully equipped to maximise the performance of your business operations backed by solid, long-standing expertise so you can run your operations with confidence.
TR B2Broker, brokerlığınızın işletme operasyonları performansını maksimize edecek güç ve dayanıklılıkta olmasını sağlayarak işlemlerinizi güvenle yürütmenize olanak tanır.
英語 | トルコ語 |
---|---|
of | ın |
business | iş |
your | ve |
operations | operasyonları |
performance | performans |
EN We offer professional outsourcing services for MT4/MT5 trading platforms. If you need assistance in any way, we can step in and offer you a quick setup and ongoing competent support so you can run your operations effectively.
TR MT4/MT5 yatırım platformları için profesyonel dış kaynak hizmetleri sunuyoruz. Herhangi bir şekilde desteğe ihtiyacınız olursa hızla kurulum yapabilir ve operasyonlarınızın başarılı yürümesi için sürekli destek sunabiliriz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
platforms | platformlar |
setup | kurulum |
ongoing | sürekli |
services | hizmetleri |
support | destek |
professional | profesyonel |
a | bir |
you can | yapabilir |
any | herhangi |
you need | ihtiyacınız |
and | ve |
operations | operasyonlar |
if | olursa |
for | için |
we offer | sunuyoruz |
EN Consumers should be allowed to run applications and use services of their choice.
TR Müşteriler istedikleri uygulamayı çalıştırabilmeli, istedikleri hizmeti kullanabilmelidirler.
英語 | トルコ語 |
---|---|
use | hizmeti |
英語 | トルコ語 |
---|---|
build | oluşturun |
transcription | transkripsiyon |
workflows | iş akışları |
way | şekilde |
custom | özel |
to | için |
EN You might take regular walks, run or bike, play a sport, dance, or sign up for a membership at your local gym.
TR Düzenli yürüyüşler yapabilir, koşabilir veya bisiklete binebilir, spor yapabilir, dans edebilir veya yerel spor salonunuza üye olabilirsiniz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
regular | düzenli |
sport | spor |
dance | dans |
local | yerel |
or | veya |
EN You will run through the whole process with the scriptwriter and will process any revisions if needed.
TR Yazarlarımızın tüm sürecini kontrol edebileceksiniz ve ihtiyaç halinde revizyon isteyebileceksiniz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
process | sürecini |
needed | ihtiyaç |
and | ve |
50翻訳の50を表示しています