TR Her adımda ödeme alın: Her yeni satış için 200$, her yeni deneme için 10$, her yeni kayıt için 0,01$ kazanın
"olmak için her" u turski može se prevesti u sljedećih Engleski riječi/izraza:
TR Her adımda ödeme alın: Her yeni satış için 200$, her yeni deneme için 10$, her yeni kayıt için 0,01$ kazanın
EN Get paid every step of the way: Earn $200 for every new sale, $10 for every new trial, $0.01 for every new sign-up
turski | Engleski |
---|---|
ödeme | paid |
alın | get |
yeni | new |
satış | sale |
deneme | trial |
kazanın | earn |
TR Her adımda ödeme alın: Her yeni satış için 200$, her yeni deneme için 10$, her yeni kayıt için 0,01$ kazanın
EN Get paid every step of the way: Earn $200 for every new sale, $10 for every new trial, $0.01 for every new sign-up
TR SSL bayisi olmak ücretsizdir. Programa dahil olmak için herhangi bir ön ödeme yapmanıza gerek yoktur. SSL bayi programına kayıt olmak çok kolay bir işlemdir.
EN Being an SSL reseller is free of charge. You do not need to make any prepayment to be included in the program. It is very easy to register to the SSL reseller program.
turski | Engleski |
---|---|
ssl | ssl |
gerek | need |
bayi | reseller |
kolay | easy |
TR SSL bayisi olmak ücretsizdir. Programa dahil olmak için herhangi bir ön ödeme yapmanıza gerek yoktur. SSL bayi programına kayıt olmak çok kolay bir işlemdir.
EN Being an SSL reseller is free of charge. You do not need to make any prepayment to be included in the program. It is very easy to register to the SSL reseller program.
turski | Engleski |
---|---|
ssl | ssl |
gerek | need |
bayi | reseller |
kolay | easy |
TR Küresel Amaçlar'ı, billboardlarda, her TV kanalı ve radyo istasyonunda, her sinema ve sınıfta, her toplulukta ve her cep telefonunda göstermek için çalışıyoruz
EN We’re working to get the Global Goals onto every website and billboard, broadcast on every TV station and radio station, in every cinema and classroom, pinned to every community noticeboard and sent to every mobile phone
turski | Engleski |
---|---|
küresel | global |
tv | tv |
radyo | radio |
cep | mobile |
TR Zebra'nın güçlü yazılım çözümleri, personelinizin envanter ve varlıkları her zaman, her yerde takip etmesini sağlar; böylece her zaman, her yerde üstün konuk deneyimi sunabilirler.
EN Zebra’s powerful software solutions enable your staff to track inventory and assets anytime, anywhere—so they can deliver a great guest experience anytime, anywhere.
turski | Engleski |
---|---|
güçlü | powerful |
yazılım | software |
çözümleri | solutions |
envanter | inventory |
ve | and |
takip | track |
sağlar | enable |
böylece | so |
konuk | guest |
deneyimi | experience |
TR Bize göre büyümenin parçası olmak, başarılı olan her adımı izleme şansına sahip olmak demek
EN Because it's such a great place to be and being part of a steady growth, Kubix Digital’s team is made up of amazing people who love to work together
turski | Engleski |
---|---|
parçası | part |
TR Her yeni satış için 200$, her yeni deneme için 10$, her yeni kayıt için 0,01$ kazanın
EN Earn $200 for every new sale, $10 for every new trial, $0.01 for every new sign-up
turski | Engleski |
---|---|
yeni | new |
satış | sale |
deneme | trial |
kazanın | earn |
TR Her yeni satış için 200$, her yeni deneme için 10$, her yeni kayıt için 0,01$ kazanın
EN Earn $200 for every new sale, $10 for every new trial, $0.01 for every new sign-up
TR Her sezona ve her stile uygun ferace modelleri farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki ferace modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
EN Abaya models suitable for every season and every style are offered to your liking with different color options. You can view our category to purchase quality and affordable abayas.
turski | Engleski |
---|---|
modelleri | models |
farklı | different |
renk | color |
seçenekleri | options |
kaliteli | quality |
TR Her sezona ve her stile uygun büyük beden ferace modelleri farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki büyük beden ferace modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
EN Plus size abaya models suitable for every season and every style are offered to your liking with different color options. You can check out our category to purchase high quality and affordable plus size abayas.
turski | Engleski |
---|---|
büyük | high |
beden | size |
modelleri | models |
farklı | different |
renk | color |
seçenekleri | options |
kaliteli | quality |
TR Her sezona ve her stile uygun ferace modelleri farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki ferace modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
EN Abaya models suitable for every season and every style are offered to your liking with different color options. You can view our category to purchase quality and affordable abayas.
turski | Engleski |
---|---|
modelleri | models |
farklı | different |
renk | color |
seçenekleri | options |
kaliteli | quality |
TR Her sezona ve her stile uygun büyük beden ferace modelleri farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki büyük beden ferace modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
EN Plus size abaya models suitable for every season and every style are offered to your liking with different color options. You can check out our category to purchase high quality and affordable plus size abayas.
turski | Engleski |
---|---|
büyük | high |
beden | size |
modelleri | models |
farklı | different |
renk | color |
seçenekleri | options |
kaliteli | quality |
TR En popüler dergilerimiz artık yoğun sağlık uzmanlarının her istedikleri yerde ve her istedikleri zaman önemli bilgilere ulaşmasına yardımcı olmak amacıyla uygulama olarak da kullanılabilmektedir
EN Our most popular journals are now available as apps to help busy healthcare professionals access important information, whenever and wherever they need it
turski | Engleski |
---|---|
en | most |
popüler | popular |
sağlık | healthcare |
önemli | important |
bilgilere | information |
olmak | are |
TR Dünyada her beş çocuktan biri evli. Her yıl 12 milyon kız çocuğu, çocuk yaşta evlendirilerek eğitim, sağlık ve istihdam başta olmak üzere pek çok...
EN One in every five children in the world is married. Every year, 12 million girls become deprived of many fundamental rights, especially education,...
turski | Engleski |
---|---|
dünyada | in the world |
evli | married |
milyon | million |
kız | girls |
çocuk | children |
eğitim | education |
TR İster kabul edelim, ister etmeyelim; perakende satış firmaları bir 'belirsizlikler' dünyasında yaşar ve bu dünyada 'her an her şeye hazır olmak' son derece önemlidir
EN Whether we like it or not, retailers live in a world of uncertainties and preparation is key
TR En popüler dergilerimiz artık yoğun sağlık uzmanlarının her istedikleri yerde ve her istedikleri zaman önemli bilgilere ulaşmasına yardımcı olmak amacıyla uygulama olarak da kullanılabilmektedir
EN Our most popular journals are now available as apps to help busy healthcare professionals access important information, whenever and wherever they need it
turski | Engleski |
---|---|
en | most |
popüler | popular |
sağlık | healthcare |
önemli | important |
bilgilere | information |
olmak | are |
TR Her gün, iki günde bir, her hafta veya her ay trend konulara bakmak için e-posta bildirimlerini ayarlayın
EN Set up email alerts to keep an eye on trending topics every day, every 2 days, every week or every month
turski | Engleski |
---|---|
veya | or |
ay | month |
trend | trending |
e-posta |
TR Her gün, iki günde bir, her hafta veya her ay trend konulara bakmak için e-posta bildirimlerini ayarlayın
EN Set up email alerts to keep an eye on trending topics every day, every 2 days, every week or every month
turski | Engleski |
---|---|
veya | or |
ay | month |
trend | trending |
e-posta |
TR Profesyonel logo tasarımını herkes için kolay ve erişilebilir hale getirmek için çok çalışıyoruz.Her zaman size yardımcı olmak için buradayız
EN We work hard to make professional logo design easy and accessible for everyone.We are always here to help you
turski | Engleski |
---|---|
size | you |
TR Profesyonel logo tasarımını herkes için kolay ve erişilebilir hale getirmek için çok çalışıyoruz.Her zaman size yardımcı olmak için buradayız
EN We work hard to make professional logo design easy and accessible for everyone.We are always here to help you
turski | Engleski |
---|---|
size | you |
TR Profesyonel logo tasarımını herkes için kolay ve erişilebilir hale getirmek için çok çalışıyoruz.Her zaman size yardımcı olmak için buradayız
EN We work hard to make professional logo design easy and accessible for everyone.We are always here to help you
turski | Engleski |
---|---|
size | you |
TR Profesyonel logo tasarımını herkes için kolay ve erişilebilir hale getirmek için çok çalışıyoruz.Her zaman size yardımcı olmak için buradayız
EN We work hard to make professional logo design easy and accessible for everyone.We are always here to help you
turski | Engleski |
---|---|
size | you |
TR Kesinlikle. Visme'de bir Marka Kiti kurduğunuzda, yalnızca web grafikleri için değil, her türlü proje için kullanılabilir. Marka Kitine sahip olmak için Standart Plan satın almanız gerekir.
EN Absolutely. When you have a Brand Kit set up in Visme, it is available for all sorts of projects, not only web graphics. To have a Brand Kit you need to purchase a Standard Plan.
TR Kesinlikle. Visme'de bir Marka Kiti kurduğunuzda, yalnızca anket sonucu raporları için değil, her türlü proje için kullanılabilir. Bir Marka Kitine sahip olmak için bir Standart Plan satın almanız gerekir.
EN Absolutely. When you have a Brand Kit set up in Visme, it is available for all sorts of projects, not only survey results reports. To have a Brand Kit you need to purchase a Standard Plan.
TR Kesinlikle. Visme'de bir Marka Kiti kurduğunuzda, yalnızca reklamlar için değil, her türlü proje için kullanılabilir. Bir Marka Kitine sahip olmak için bir Standart Plan satın almanız gerekir.
EN Absolutely. When you have a Brand Kit set up in Visme, it is available for all sorts of projects, not only ads. To have a Brand Kit you need to purchase a Standard Plan.
TR Güvenilir bir klinik danışman olmak –ClinicalKey tarafından desteklenen Clinical Pharmacology ile geri kalan sağlık ekibinin içine dahil olan, güvenilir bir danışman olmak için ihtiyaç duyduğunuz uygulamalı bilgilere sahip olursunuz
EN Be a trusted clinical advisor – With Clinical Pharmacology powered by ClinicalKey, you will have the actionable information you need to be an integral, trusted advisor to the broader healthcare team
turski | Engleski |
---|---|
güvenilir | trusted |
klinik | clinical |
clinicalkey | clinicalkey |
sağlık | healthcare |
ihtiyaç | need |
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
EN Being a humanitarian worker sometimes means supporting empowerment of an individual while sometimes it means striving to keep a soul alive
turski | Engleski |
---|---|
olmak | being |
bazen | sometimes |
destek | supporting |
demek | means |
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
EN The Coronavirus pandemic has made extraordinary measures necessary to deal with unprecedented challenges
TR Sponsor olmak, ortak sponsor olmak veya sosyal yardım çağrıları almak için müsait olan biri varsa, lütfen toplantıdan sonra buralarda kalın.
EN If anybody is available to sponsor, co-sponsor, or receive outreach calls, please stick around after the meeting.
turski | Engleski |
---|---|
ortak | co |
veya | or |
almak | receive |
varsa | if |
TR Tüm varlıklar, insanlar ve süreçlere iyi bağlantıda olmak, entegre olmuş, üretken ve kar oranı yüksek bir tedarik zincirine sahip olmak için son derece önemlidir
EN Being well-connected with visibility into all assets, people, and processes is crucial to having an integrated, productive, and profitable supply chain
turski | Engleski |
---|---|
tüm | all |
varlıklar | assets |
insanlar | people |
iyi | well |
entegre | integrated |
üretken | productive |
tedarik | supply |
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
EN Being a humanitarian worker sometimes means supporting empowerment of an individual while sometimes it means striving to keep a soul alive
turski | Engleski |
---|---|
olmak | being |
bazen | sometimes |
destek | supporting |
demek | means |
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
EN Being a humanitarian worker sometimes means supporting empowerment of an individual while sometimes it means striving to keep a soul alive
turski | Engleski |
---|---|
olmak | being |
bazen | sometimes |
destek | supporting |
demek | means |
TR Bağımsız bir IRAP denetçisi, ISM’nin gerekliliklerine yönelik olduğundan emin olmak için kişiler, süreç ve teknoloji dahil olmak üzere AWS denetimlerini incelemiştir
EN An independent IRAP assessor examined the AWS controls including people, processes, and technology against the requirements of the ISM
turski | Engleski |
---|---|
bağımsız | independent |
irap | irap |
yönelik | against |
kişiler | people |
teknoloji | technology |
aws | aws |
TR Tüm varlıklar, insanlar ve süreçlere iyi bağlantıda olmak, entegre olmuş, üretken ve kar oranı yüksek bir tedarik zincirine sahip olmak için son derece önemlidir
EN Being well-connected with visibility into all assets, people, and processes is crucial to having an integrated, productive, and profitable supply chain
turski | Engleski |
---|---|
tüm | all |
varlıklar | assets |
insanlar | people |
iyi | well |
entegre | integrated |
üretken | productive |
tedarik | supply |
TR Bunun için öngörülen koşullar arasında; azami 25 yaşında olmak, B2 seviyesinde Almanca bilmek ve kendi ülkelerinde yükseköğrenim görme hakkı veren bir diplomaya sahip olmak gibi koşullar da var
EN Requirements include a maximum age of 25, B2-level German language skills and a school-leaving certificate entitling the holder to study in their home country
turski | Engleski |
---|---|
seviyesinde | level |
TR Hata olmadığından emin olmak için tüm kopyanızı gözden geçirin. Reklamlarınızda sağlanan tüm bilgilerin doğru olduğundan emin olmak istiyorsunuz.
EN Proofread all your copy to make sure there are no mistakes. You want to ensure all of the information provided in your ads is accurate.
TR Her yerde, her zaman, her cihazda uzaktan çalışmayı basitleştirin
EN Simplify remote work anywhere, anytime, on any device
turski | Engleski |
---|---|
uzaktan | remote |
TR Her katılımcının ayrı bir kanal veya parça halinde kaydedildiği kayıtlarda, Sonix her kanalı ayrı ayrı tanıyacak ve ardından her kaydı tek bir transkripte birleştirecektir.
EN In recordings where each participant is recorded in a separate channel or track, Sonix will recognize each channel separately and then combine each recording into one transcript.
turski | Engleski |
---|---|
veya | or |
kaydı | recording |
TR Her günün her saniyesinde yeni bilgiler oluşturulurken, yeni yayın medyasının, çevrimiçi akışların ve sosyal medyanın her parçasını analiz etmek ve işlemek ezici olabilir
EN With new information being created every second of every day, analyzing and processing every bit of new broadcast media, online streams, and social media can be overwhelming
turski | Engleski |
---|---|
her | every |
yeni | new |
bilgiler | information |
çevrimiçi | online |
ve | and |
analiz | analyzing |
ın | of |
TR "Her şey değişimdir, her şey yerini verir, her şey gelir geçer"
EN “All is change, all yields its place, all comes and goes”
turski | Engleski |
---|---|
gelir | comes |
TR Her Tehdit, Her Zaman, Her Yerde. Çevrimiçi Güvenliğin İdeal Hali.
EN Any Threat, Anytime, Anywhere. Online Security, Done Right.
turski | Engleski |
---|---|
tehdit | threat |
TR Türkiye’de 0-8 yaş grubunda çocuğu olan her 4 ebeveynden 3’ü çocuğuna duygusal şiddet, her 4'ünden 1’i ise fiziksel şiddet uyguluyor. Her birey ve...
EN In Turkey, 3 in every 4 parents with children aged 0 to 8 use emotional violence, 1 in 4 use physical violence against their children. Every...
turski | Engleski |
---|---|
türkiye | turkey |
yaş | aged |
duygusal | emotional |
şiddet | violence |
fiziksel | physical |
TR Her barkodu, her yerde ve her koşulda okuyun
EN Scan anything, anywhere—no matter what
TR Her barkodu, her yerde ve her koşulda okuyun
EN Scan anything, anywhere—no matter what
TR Her Tehdit, Her Zaman, Her Yerde. Çevrimiçi Güvenliğin İdeal Hali.
EN Any Threat, Anytime, Anywhere. Online Security, Done Right.
turski | Engleski |
---|---|
tehdit | threat |
TR Her katılımcının ayrı bir kanala veya parçaya kaydedildiği kayıtlarda, Sonix her kanalı ayrı ayrı tanıyacak ve ardından her kaydı tek bir transkripte birleştirecektir..
EN In recordings where each participant is recorded in a separate channel or track, Sonix will recognize each channel separately and then combine each recording into one transcript.
turski | Engleski |
---|---|
veya | or |
kanalı | channel |
kaydı | recording |
TR Her yerde, her zaman, her cihazda uzaktan çalışmayı basitleştirin
EN Simplify remote work anywhere, anytime, on any device
turski | Engleski |
---|---|
uzaktan | remote |
TR Her günün her saniyesinde yeni bilgiler oluşturulurken, yeni yayın medyasının, çevrimiçi akışların ve sosyal medyanın her parçasını analiz etmek ve işlemek ezici olabilir
EN With new information being created every second of every day, analyzing and processing every bit of new broadcast media, online streams, and social media can be overwhelming
turski | Engleski |
---|---|
her | every |
yeni | new |
bilgiler | information |
çevrimiçi | online |
ve | and |
analiz | analyzing |
ın | of |
TR "Her şey değişimdir, her şey yerini verir, her şey gelir geçer"
EN “All is change, all yields its place, all comes and goes”
turski | Engleski |
---|---|
gelir | comes |
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda