EN To make shampoo she mixes rye flour with lukewarm water, her home-made deodorant is made from bicarbonate of soda, cornflour and coconut oil, while her eye shadow is a blend of cinnamon, cocoa and turmeric.
EN To make shampoo she mixes rye flour with lukewarm water, her home-made deodorant is made from bicarbonate of soda, cornflour and coconut oil, while her eye shadow is a blend of cinnamon, cocoa and turmeric.
TR Şampuan için çavdar ununu su ile karıştırıyor; deodorant için soda, nişasta ve hindistan cevizi yağını ve göz farı için de tarçın, kakao ve Hint safranını…
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
water | su |
of | in |
and | ve |
eye | göz |
to | ile |
make | için |
EN Grain-Textured Laptop, iPad, and iPhone
TR Tanecik Desenli Laptop, iPad ve iPhone
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
ipad | ipad |
and | ve |
iphone | iphone |
EN In the inhabitants of the large valleys grow grain, grapes and fruit
TR Büyük vadilerde oturanlar, tahıl, üzüm, meyve yetiştirirler
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
large | büyük |
fruit | meyve |
EN Determining the Selection Criteria for Grain Yield of Cluster Bean in Mediterranean Conditions
TR Akdeniz Koşullarında Sakız Fasulyesinde Tane Verimi için Seleksiyon Kriterlerinin Belirlenmesi
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
mediterranean | akdeniz |
of | in |
conditions | koşullar |
for | için |
EN The Linear and Quadratic Effects of the Amount of Straw Mulching on Biomass, Grain Yield and Harvest Index of Bread Wheat
TR Bitkisel Malç Miktarının Ekmeklik Buğdayda Biyomas, Tane Verimi ve Hasat İndeksi Üzerindeki Lineer ve Kuadratik Etkileri
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
effects | etkileri |
and | ve |
amount | miktarı |
of | nın |
EN Investigation of Genotype x Environment Interaction with Different Methods in Grain Yield of Edible Cluster Bean
TR Yemeklik Sakız Fasulyesinde Bitki Tane Verimi Yönünden Genotip x Çevre İnteraksiyonunun Farklı Yöntemler ile İncelenmesi
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
x | x |
methods | yöntemler |
different | farklı |
with | ile |
EN The effects of different selenium doses on sorghum grain yield and quality
TR Farklı dozlarda uygulanan selenyumun sorgum bitkisinde tane verimi ve yem kalitesi üzerine etkisi
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
and | ve |
quality | kalitesi |
different | farklı |
effects | etkisi |
on | üzerine |
EN The part-time business in Hesse grows grain; pigs and chickens are kept for self-supply, and the produce is distributed among family and neighbours
TR Hessen eyaletindeki çiftlikte tahıl yetiştiriliyor ve çiftlik aileye ek gelir kaynağı olarak işletiliyor
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
business | iş |
and | ve |
the | olarak |
EN Rice, almond, grain, oat and seed drinks are like the soy products a lactose free healthy alternative to dairy products and milk.
TR Pirinç, badem, tahıl, yulaf ve tohum içecekleri de, soya ürünleri gibi, süt ürünlerinin ve sütün laktozsuz, sağlıklı bir alternatifidir.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
oat | yulaf |
milk | süt |
healthy | sağlıklı |
and | ve |
the | gibi |
products | ürünleri |
a | bir |
EN Places people like to go after 7 Grain Army
TR 7 Grain Army sonrası insanların gitmeyi sevdikleri mekanlar
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
places | mekanlar |
people | insanlar |
EN Vignette, grain, and dehaze effects in Camera Raw
TR Camera Raw’da vinyet, gren ve sisi kaldırma efektleri
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
and | ve |
effects | efektleri |
EN This archetype goes against the grain. The Outlaw archetype thinks for themselves and uses their resourcefulness to change the world and resist injustice.
TR Bu arketip alışılmışın dışındadır. Haydut arketipi kendi adına düşünür ve becerikliliğini dünyayı değiştirmek ve adaletsizliğe direnmek için kullanır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
uses | kullanır |
this | bu |
and | ve |
world | dünyayı |
to change | değiştirmek |
against | için |
12 में से 12 अनुवाद दिखाए जा रहे हैं