EN Build shared sms inbox, WhatsApp Shared Inbox, or Messenger, Telegram, and Line shared inbox
EN Build shared sms inbox, WhatsApp Shared Inbox, or Messenger, Telegram, and Line shared inbox
TR Paylaşılan sms gelen kutusu, WhatsApp Paylaşılan Gelen Kutusu veya Messenger , Telegram ve Line paylaşılan gelen kutusu oluşturun
Ingelsk | Turksk |
---|---|
build | oluşturun |
shared | paylaşılan |
sms | sms |
inbox | gelen kutusu |
or | veya |
and | ve |
EN A shared inbox is different from a shared mailbox as a shared inbox offers the ability to centralize multiple channels such as emails, live chat messages, Messenger, WhatsApp or even phone calls
TR Messenger , WhatsApp ve hatta telefon görüşmeleri gibi birden çok kanalı merkezileştirme olanağı sunduğundan, paylaşılan bir gelen kutusu paylaşılan bir posta kutusundan farklıdır
Ingelsk | Turksk |
---|---|
shared | paylaşılan |
chat | ve |
phone | telefon |
different | farklı |
inbox | gelen kutusu |
to | hatta |
emails | posta |
even | bir |
EN Build a shared sms inbox, WhatsApp Shared Inbox, or Messenger, Telegram, and Line shared inbox
TR Paylaşılan sms gelen kutusu, WhatsApp Paylaşılan Gelen Kutusu veya Messenger , Telegram ve Line paylaşılan gelen kutusu oluşturun
Ingelsk | Turksk |
---|---|
build | oluşturun |
shared | paylaşılan |
sms | sms |
inbox | gelen kutusu |
and | ve |
or | veya |
EN CEO Peter Smith shared perspective about the crypto market selloff with CBS News.
TR CEO Peter Smith, CBS News ile kripto piyasası satışları hakkında bir bakış açısı paylaştı.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
ceo | ceo |
peter | peter |
smith | smith |
crypto | kripto |
market | piyasası |
perspective | bakış |
about | hakkında |
with | ile |
EN Allowing your to create a shared sms inbox or a shared whatsapp inbox
TR Paylaşılan bir sms gelen kutusu veya paylaşılan bir whatsapp gelen kutusu oluşturmanıza izin vermek
Ingelsk | Turksk |
---|---|
shared | paylaşılan |
sms | sms |
inbox | gelen kutusu |
or | veya |
to create | oluşturmanıza |
a | bir |
EN Chats, shared whiteboards, discussion tools, shared notes and break-out rooms for working in small groups can also be used for online teaching
TR Online eğitimde chat, beyaz tahta paylaşımı, oylama araçları, ders notları paylaşımı ve küçük gruplar için ara odalar (break out odaları) gibi araçlar da kullanılabiliyor
Ingelsk | Turksk |
---|---|
notes | notlar |
rooms | odalar |
small | küçük |
groups | gruplar |
online | online |
tools | araçları |
and | ve |
in | da |
for | için |
EN Check Use pre-shared key for authentication check-box and enter your pre-shared key into the Key field. Click OK button.
TR Kimlik doğrulama için önceden paylaşılan anahtarı kullan kutusunu işaretleyin ve Anahtar alanına önceden paylaşılan anahtarı girin. Tamam düğmesine tıklayın.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
click | tıklayın |
button | düğmesine |
shared | paylaşılan |
authentication | kimlik doğrulama |
and | ve |
enter | girin |
pre | önceden |
EN If you’re looking for additional features, you might be interested in Hostinger’s Premium Shared or Business Shared web hosting plans
TR Eğer ek özellikler isterseniz Hostinger'ın Premium veya Kurumsal web hosting planları ilginizi çekebilir
Ingelsk | Turksk |
---|---|
additional | ek |
premium | premium |
business | kurumsal |
features | özellikler |
if | eğer |
plans | planları |
web | web |
or | veya |
hosting | hosting |
EN You’ll find Hostinger Premium Shared or Business Shared web hosting plans to be exactly what you’re looking for. You’ll find more details about our plans here.
TR Hostinger Premium veya Kurumsal web hosting planları tam olarak aradığınız şeydir. Planlarımız hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
business | kurumsal |
premium | premium |
web | web |
or | veya |
exactly | tam olarak |
hosting | hosting |
plans | planları |
here | burada |
about | hakkında |
EN Open Data Report: The researcher perspective
TR Açık Veri Raporu: Araştırmacının bakış açısı
Ingelsk | Turksk |
---|---|
open | açık |
researcher | araştırmacı |
perspective | bakış |
data | veri |
report | raporu |
EN Refusing to acknowledge the validity of an alternative perspective if put forward by someone with a different educational level
TR Farklı bir eğitim seviyesindeki birinin ileri sürdüğü alternatif bir bakış açısının geçerliliğini kabul etmek istememek
Ingelsk | Turksk |
---|---|
validity | geçerliliğini |
alternative | alternatif |
educational | eğitim |
perspective | bakış |
the | kabul |
to | etmek |
different | farklı |
EN But with the right perspective,
TR Ama doğru bakış açısıyla,
Ingelsk | Turksk |
---|---|
but | ama |
perspective | bakış |
right | doğru |
EN Plans, strategies, roadmaps – Businesses rely on these things to gain perspective on what’s about to happen
TR Bütün işletmeler, kurumsal olarak ilerleyişlerini görebilmek ve gelecek hakkında tahminde bulunabilmek için kendilerine bir plan, strateji veya yol haritası belirler
Ingelsk | Turksk |
---|---|
businesses | işletmeler |
these | ve |
about | hakkında |
EN By playing the game in “drone mode”—navigating the project from the perspective of an unmanned aerial vehicle—personnel can familiarize themselves with evacuation routes or simulate emergency scenarios
TR Oyunu “drone modunda” oynayarak, yani projeyi insansız hava aracı perspektifinden hareket ettirerek, personel tahliye rotaları hakkında bilgi sahibi olabilir veya acil durum senaryolarını taklit edebilir
EN Tracking usage/keeping time logsKeeping a time log of all of all your internet and technology usage can help you gain perspective on how you are using
TR Kullanım takibi/zaman kayıtlarının tutulmasıTüm internet ve teknoloji kullanımınızın zaman kaydını tutmak, nasıl kullandığınıza dair bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olabilir
Ingelsk | Turksk |
---|---|
tracking | takibi |
time | zaman |
internet | internet |
technology | teknoloji |
can | olabilir |
perspective | bakış |
all | tüm |
usage | kullanımı |
how | nasıl |
help | yardımcı |
and | ve |
of | dair |
EN JournalingJournaling and reflecting on your feelings, struggles and goals can help you develop perspective about your addiction and its underlying causes
TR günlük kaydıDuygularınızı, mücadelelerinizi ve hedeflerinizi günlüğe kaydetmek ve yansıtmak, bağımlılığınız ve altında yatan nedenler hakkında bir bakış açısı geliştirmenize yardımcı olabilir
Ingelsk | Turksk |
---|---|
can | olabilir |
perspective | bakış |
help | yardımcı |
about | hakkında |
and | ve |
EN Big blocks prevent large transaction pools building up. With no congestion in the pools, fees are low to validate these transactions from the miner’s perspective.
TR Bir madenci açısından büyük bloklar büyük işlem havuzları oluşmasını engeller ve havuzlarda birikme olmadığından bu işlemleri doğrulama masrafları düşük olur.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
blocks | bloklar |
pools | havuzlar |
low | düşük |
are | olur |
these | bu |
transaction | işlem |
transactions | işlemleri |
from | açısından |
large | büyük |
EN And, invite you to laugh and to look at the world from a fresh perspective.
TR Ve sizi, gülmeye ve dünyaya yepyeni bir pencereden bakmaya davet ediyoruz.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
invite | davet |
world | dünyaya |
and | ve |
a | bir |
the | sizi |
EN ? the navigation system (perspective map view, speed limit display, traffic updates)
TR ? navigasyon sistemi (perspektif harita görünümü, hız limiti ekranı, trafik güncellemeleri)
Ingelsk | Turksk |
---|---|
navigation | navigasyon |
system | sistemi |
map | harita |
speed | hız |
display | ekran |
traffic | trafik |
updates | güncellemeleri |
view | görünümü |
EN Enabling a change of perspective
TR Perspektif Değişikliği Sağlamak
Ingelsk | Turksk |
---|---|
change | değişikliği |
EN Having a perspective of protection and empowerment on gender equality and vulnerable groups,
TR Toplumsal cinsiyet eşitliği ve hassas gruplar konusunda koruma ve güçlendirme perspektifine sahip,
Ingelsk | Turksk |
---|---|
protection | koruma |
gender | cinsiyet |
vulnerable | hassas |
groups | gruplar |
having | sahip |
and | ve |
of | konusunda |
EN But with the right perspective,
TR Ama doğru bakış açısıyla,
Ingelsk | Turksk |
---|---|
but | ama |
perspective | bakış |
right | doğru |
EN Open Data Report: The researcher perspective
TR Açık Veri Raporu: Araştırmacının bakış açısı
Ingelsk | Turksk |
---|---|
open | açık |
researcher | araştırmacı |
perspective | bakış |
data | veri |
report | raporu |
EN Having a perspective of protection and empowerment on gender equality and vulnerable groups,
TR Toplumsal cinsiyet eşitliği ve hassas gruplar konusunda koruma ve güçlendirme perspektifine sahip,
Ingelsk | Turksk |
---|---|
protection | koruma |
gender | cinsiyet |
vulnerable | hassas |
groups | gruplar |
having | sahip |
and | ve |
of | konusunda |
EN And, invite you to laugh and to look at the world from a fresh perspective.
TR Ve sizi, gülmeye ve dünyaya yepyeni bir pencereden bakmaya davet ediyoruz.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
invite | davet |
world | dünyaya |
and | ve |
a | bir |
the | sizi |
EN ? the navigation system (perspective map view, speed limit display, traffic updates)
TR ? navigasyon sistemi (perspektif harita görünümü, hız limiti ekranı, trafik güncellemeleri)
Ingelsk | Turksk |
---|---|
navigation | navigasyon |
system | sistemi |
map | harita |
speed | hız |
display | ekran |
traffic | trafik |
updates | güncellemeleri |
view | görünümü |
EN ? the navigation system (perspective map view, speed limit display, traffic updates)
TR ? navigasyon sistemi (perspektif harita görünümü, hız limiti ekranı, trafik güncellemeleri)
Ingelsk | Turksk |
---|---|
navigation | navigasyon |
system | sistemi |
map | harita |
speed | hız |
display | ekran |
traffic | trafik |
updates | güncellemeleri |
view | görünümü |
EN How do you see this from the ethical perspective?
TR Siz etik açıdan bunu nasıl görüyorsunuz?
Ingelsk | Turksk |
---|---|
ethical | etik |
from | açıdan |
how | nasıl |
EN Now for a view of reunification from the West, or more precisely from the West Berlin perspective
TR Biraz da Batı’nın bakış açısından yeniden birleşme, daha doğrusu bir Batı Berlinlinin açısından..
Ingelsk | Turksk |
---|---|
west | batı |
from | açısından |
a | bir |
more | daha |
EN Usually, however, we report on the same subjects because they are relevant from a general journalistic perspective.
TR Bununla birlikte, çoğu zaman aynı konular hakkında haber yapıyoruz çünkü bunlar genel bir gazetecilik perspektifiyle önem taşıyan konular.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
general | genel |
because | çünkü |
on | hakkında |
same | bir |
from | birlikte |
the | aynı |
are | bunlar |
EN Unlike in a clinic or in medical practice, we do not focus on the diagnosis and treatment of individual cases, but take a broader perspective covering the whole population
TR Hastane ve muayenehanelerde çalışan doktorlardan farklı olarak bizim çalışmalarımızın odağında bireysel vakaların teşhis, ve tedavisine dönük tekil bir bakış değil, toplumun genelini göz önüne alan bir bakış yer alıyor
Ingelsk | Turksk |
---|---|
unlike | farklı |
perspective | bakış |
and | ve |
take | ne |
individual | bireysel |
but | de |
a | bir |
the | değil |
EN Enabling a change of perspective
TR Perspektif Değişikliği Sağlamak
Ingelsk | Turksk |
---|---|
change | değişikliği |
EN If you fancy another change in perspective while in Frankfurt, why not take the lift in the Main Tower on Neue Mainzer Strasse right to the top and visit the viewing platform at an altitude of 198 metres
TR Frankfurt kentine daha farklı bir açıdan bakmak isteyenlerse, Neue Mainzer Caddesi üzerinde bulunan Main Tower gökdeleninin asansörüne binip en üst kata çıkabilir ve 198 metre yükseklikteki manzara platformunu ziyaret edebilir
Ingelsk | Turksk |
---|---|
frankfurt | frankfurt |
platform | platformunu |
tower | tower |
main | main |
and | ve |
top | en |
visit | ziyaret |
EN While the world continues in its efforts to contain the pandemic and its impacts, the multilateral perspective is also looking towards the future
TR İşte bu nedenle, tüm dünya pandemiyi ve sonuçlarını sınırlamak için mücadele ederken, bir yandan da ortak bakış geleceğe yöneliyor
Ingelsk | Turksk |
---|---|
world | dünya |
perspective | bakış |
in | da |
its | bu |
and | ve |
EN Bringing about a change of perspective: the Insurance Company Group
TR Bakış açısı değişiminin mümkün kılınması: Versicherungskammer (Sigorta Şirketleri Grubu)
Ingelsk | Turksk |
---|---|
a | a |
insurance | sigorta |
perspective | bakış |
group | grubu |
EN Its goal was to understand their sales channels, value chain and packaging needs, as well as to get their perspective on the needs of consumers in their geographies, both now and in 2025
TR Çalışmanın amacı satış kanallarını, değer zinciri ve paketleme gereksinimlerini anlamanın yanı sıra şimdiki ve 2025'te kendi coğrafyalarındaki tüketici ihtiyaçlarına ilişkin perspektiflerini anlamaktı
Ingelsk | Turksk |
---|---|
value | değer |
chain | zinciri |
packaging | paketleme |
goal | amacı |
sales | satış |
both | de |
get | al |
channels | kanallar |
and | ve |
needs | ihtiyaç |
EN Sign up for our newsletter where we highlight industry challenges and share insights from Tetra Pak’s perspective.
TR Sektördeki zorlukları vurguladığımız ve Tetra Pak'ın bakış açısına göre görüşleri paylaştığımız haber bültenimize kaydolun.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
newsletter | haber |
share | paylaş |
tetra | tetra |
perspective | bakış |
for | göre |
sign up | kaydolun |
and | ve |
challenges | zorlukları |
EN Sign up to download the market insights report “A market perspective on yoghurt production”
TR "Pazardaki yoğurt üretimiyle ilgili bakış açısı" adlı pazar bilgileri raporunu indirmek için kaydolun
Ingelsk | Turksk |
---|---|
yoghurt | yoğurt |
perspective | bakış |
insights | bilgileri |
report | raporunu |
sign up | kaydolun |
on | ilgili |
market | pazar |
to | için |
download | indirmek |
EN Time loggingKeeping a time log of all of all our internet and technology usage can help us gain perspective on how we’re using
TR Zaman kaydıTüm internet ve teknoloji kullanımımızın bir zaman kaydını tutmak, nasıl kullandığımız konusunda bir bakış açısı kazanmamıza yardımcı olabilir
Ingelsk | Turksk |
---|---|
time | zaman |
internet | internet |
technology | teknoloji |
can | olabilir |
perspective | bakış |
all | tüm |
and | ve |
how | nasıl |
help | yardımcı |
usage | kullanım |
of | konusunda |
EN JournalingJournaling and reflecting on our feelings, struggles, and goals helps us develop perspective
TR günlük kaydıDuygularımızı, mücadelelerimizi ve hedeflerimizi günlüğe kaydetmek ve yansıtmak, bakış açısı geliştirmemize yardımcı olur
Ingelsk | Turksk |
---|---|
helps | yardımcı olur |
perspective | bakış |
and | ve |
EN they are looking for an outside perspective or advice on a situation they encountered or a specific step they are working on
TR karşılaştıkları bir durum veya üzerinde çalıştıkları belirli bir adım hakkında dışarıdan bir bakış açısı veya tavsiye arıyorlar
Ingelsk | Turksk |
---|---|
outside | dış |
advice | tavsiye |
situation | durum |
perspective | bakış |
step | adım |
or | veya |
EN More than 4.3 million open access articles are surfaced via Digital Commons and have been shared nearly a billion times.
TR Digital Commons vasıtasıyla 4,3 milyondan fazla açık erişimli makale ortaya çıktı ve bunlar neredeyse bir milyar defa paylaşıldı.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
million | milyondan |
open | açık |
access | erişimli |
nearly | neredeyse |
billion | milyar |
commons | commons |
more | fazla |
and | ve |
are | bunlar |
digital | bir |
EN ReusableThe key benefit for the wider research community of having research data being shared is the ability to reuse this data
TR Yeniden kullanılabilirGenel olarak araştırma camiası için verilerin paylaşılmasının en önemli faydası, bu verileri yeniden kullanabilme imkanı sağlamasıdır
Ingelsk | Turksk |
---|---|
research | araştırma |
key | önemli |
this | bu |
data | verileri |
of | in |
EN — the number of times the article was shared on Facebook and Twitter (including top contributors).
TR — makalenin Facebook ve Twitter'da (en çok katkıda bulunanlar dahil) kaç defa paylaşıldığının sayısı.
EN Data That May Be Shared With Other Users
TR Diğer Kullanıcılarla Paylaşılabilecek Veriler
Ingelsk | Turksk |
---|---|
data | veriler |
other | diğer |
users | kullanıcı |
EN Public data may be searchable by search engines and be shared with third parties, including through our Products.
TR Herkese açık veriler arama motorları tarafından aranabilir ve Ürünlerimiz dahil üçüncü taraflarla paylaşılabilir.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
public | açık |
searchable | aranabilir |
parties | taraflarla |
data | veriler |
by | tarafından |
search | arama |
including | dahil |
third | üçüncü |
engines | motorları |
and | ve |
EN Data That May Be Shared With Affiliates, Service Providers and Partners
TR İştirakler, Hizmet Sağlayıcılar ve İş Ortaklarıyla Paylaşılabilecek Veriler
Ingelsk | Turksk |
---|---|
data | veriler |
service | hizmet |
providers | sağlayıcılar |
and | ve |
EN Data is only shared after it has been processed into an inferred visit to a public location
TR Veriler, yalnızca halka açık bir konuma yapılan bir ziyaret olarak işlendikten sonra paylaşılır
Ingelsk | Turksk |
---|---|
data | veriler |
location | konuma |
public | açık |
only | yalnızca |
a | bir |
visit | ziyaret |
EN Data That May Be Shared With Our Affiliates and Subsidiaries
TR İştiraklerimiz ve Bağlı Ortaklarımızla Paylaşılabilecek Veriler
Ingelsk | Turksk |
---|---|
data | veriler |
and | ve |
EN As we are part of the Whoix LTD, information may be shared with members of the Whoix LTD in order to execute on the provisions of this service, for direct marketing, or to help our product development
TR Whoix LTD'nin bir parçası olduğumuz için, bu hizmetin hükümlerini yürütmek, doğrudan pazarlama yapmak veya ürün geliştirmemize yardımcı olmak için bilgiler Whoix LTD'nin üyeleriyle paylaşılabilir
Ingelsk | Turksk |
---|---|
information | bilgiler |
service | hizmetin |
direct | doğrudan |
marketing | pazarlama |
we are | olduğumuz |
members | üyeleriyle |
help | yardımcı |
this | bu |
product | ürün |
or | veya |
Toant {einresultaat} fan 50 oersettings