EN Extensions are companion processes that run within Lambda’s execution environment which is where your function code is executed
"run within" en Inglés se puede traducir en las siguientes palabras / frases en Turco:
EN Extensions are companion processes that run within Lambda’s execution environment which is where your function code is executed
TR Uzantılar, işlev kodunuzun yürütüldüğü Lambda yürütme ortamında çalışan yardımcı işlemlerdir
Inglés | Turco |
---|---|
extensions | uzantılar |
execution | yürütme |
function | işlev |
environment | ortamı |
EN Lambda extensions run within Lambda’s execution environment, alongside your function code
TR Lambda uzantıları, işlev kodunuzla beraber Lambda yürütme ortamında çalışır
Inglés | Turco |
---|---|
lambda | lambda |
execution | yürütme |
function | işlev |
extensions | uzantıları |
environment | ortamı |
EN Extensions are companion processes that run within Lambda’s execution environment which is where your function code is executed
TR Uzantılar, işlev kodunuzun yürütüldüğü Lambda yürütme ortamında çalışan yardımcı işlemlerdir
Inglés | Turco |
---|---|
extensions | uzantılar |
execution | yürütme |
function | işlev |
environment | ortamı |
EN In rooms using video bars such as Rally Bar or Rally Bar Mini, run the Swytch Hub into the video bar and place the Swytch Connector within reach of participants.
TR Rally Bar veya Rally Bar Mini gibi video barlar kullanılan odalarda, Swytch Hub'ı video bara takın ve Swytch Konnektörünü katılımcıların erişebileceği bir yere koyun.
Inglés | Turco |
---|---|
bar | bar |
mini | mini |
participants | katılımcılar |
video | video |
and | ve |
or | veya |
EN Receive submissions only from people within a certain kilometer radius. If you choose to receive submission from people within 20 kilometers radius, no one out of specified radius can fill out your form.
TR Yalnızca belirli bir kilometre yarıçapındaki kişilerden cevap alın. 20 kilometre yarıçap içindeki kişilerden cevap almayı seçerseniz, belirtilen yarıçapın dışında hiç kimse formunuzu dolduramaz.
Inglés | Turco |
---|---|
specified | belirtilen |
receive | alın |
your form | formunuzu |
out | dışında |
only | yalnızca |
EN The domain owner must approve the purchase demand for the second-hand domain, within 7 days at the latest. If no response is given within 7 days, the request and sale will be canceled.
TR Domain sahibi satıcı, ikinci el domaine gelen satın alma talebini en geç 7 gün içerisinde onaylamalıdır. Eğer 7 gün içerisinde herhangi bir cevap verilmemesi durumunda talep ve satış işlemi iptal edilir.
Inglés | Turco |
---|---|
owner | sahibi |
latest | en |
second | ikinci |
hand | el |
sale | satış |
domain | domain |
if | eğer |
and | ve |
response | cevap |
the | gün |
is | bir |
purchase | satın |
within | içerisinde |
request | talep |
EN Doubling the conversion rates within such a short period of time and increasing ROAS x4 shows that it's possible to be highly efficient, but in the meantime doubling revenues within 3 months time.
TR Dönüşüm oranlarını bu kadar kısa bir süre içinde iki katına çıkarmak ve ROAS değerini 4 kat artırmak, yüksek verimli olmanın ve 3 ay içinde gelirleri iki katına çıkarmanın mümkün olduğunu gösteriyor.
Inglés | Turco |
---|---|
short | kısa |
shows | gösteriyor |
highly | yüksek |
efficient | verimli |
months | ay |
and | ve |
possible | mümkün |
but | de |
conversion | dönüşüm |
period | süre |
in | içinde |
EN The covered AWS services that are within the scope of the K-ISMS certification can be found within AWS Services in Scope by Compliance Program
TR K-ISMS sertifikası kapsamında bulunan korunan AWS hizmetlerine Mevzuat Uyumluluğu Programına Göre Kapsam Dahilindeki AWS Hizmetleri bölümünden ulaşılabilir
Inglés | Turco |
---|---|
aws | aws |
by | göre |
certification | sertifikası |
services | hizmetleri |
program | programı |
are | bulunan |
scope | kapsamında |
EN The domain owner must approve the purchase demand for the second-hand domain, within 7 days at the latest. If no response is given within 7 days, the request and sale will be canceled.
TR Domain sahibi satıcı, ikinci el domaine gelen satın alma talebini en geç 7 gün içerisinde onaylamalıdır. Eğer 7 gün içerisinde herhangi bir cevap verilmemesi durumunda talep ve satış işlemi iptal edilir.
Inglés | Turco |
---|---|
owner | sahibi |
latest | en |
second | ikinci |
hand | el |
sale | satış |
domain | domain |
if | eğer |
and | ve |
response | cevap |
the | gün |
is | bir |
purchase | satın |
within | içerisinde |
request | talep |
EN 1974: While numerous researchers contributed to the idea of backpropagation, Paul Werbos was the first person in the US to note its application within neural networks within his PhD thesis (PDF, 8.1 MB) (link resides outside IBM).
TR 1974: Pek çok araştırmacı geri yayılım fikrine katkıda bulunmuş olsa da, Paul Werbos kendi doktora tezinde (PDF, 8.1 MB) (bağlantı IBM dışındadır) ABD'de geri yayılımın nöral ağlar içindeki uygulamasını belirten ilk kişiydi.
Inglés | Turco |
---|---|
paul | paul |
networks | ağlar |
ibm | ibm |
link | bağlantı |
in | da |
to | geri |
first | ilk |
application | uygulamasını |
the | olsa |
of | çok |
EN Powered by convolutional neural networks, computer vision has applications within photo tagging in social media, radiology imaging in healthcare, and self-driving cars within the automotive industry.
TR Gücünü evrişimli nöral ağlardan alan bilgisayar görüşü, sosyal medyada fotoğraf etiketleme, sağlık hizmetlerinde radyoloji görüntüleme ve otomotiv endüstrisinde sürücüsüz araçlar gibi alanlarda uygulanıyor.
Inglés | Turco |
---|---|
computer | bilgisayar |
photo | fotoğraf |
imaging | görüntüleme |
healthcare | sağlık |
automotive | otomotiv |
and | ve |
the | gibi |
cars | araç |
industry | endüstrisinde |
in | alan |
social | sosyal |
EN Whether you want to design graphics to help communicate your point within a blog post, to make a landing page pop or to convey information within an email newsletter, Visme has the tools you need
TR Bir blog gönderisinde amacınızı iletmeye yardımcı olacak grafikler tasarlamak, bir açılış sayfası oluşturmak veya bir e-posta bülteninde bilgi iletmek istiyorsanız, Visme ihtiyacınız olan araçlara sahiptir
Inglés | Turco |
---|---|
graphics | grafikler |
information | bilgi |
visme | visme |
tools | araç |
page | sayfası |
blog | blog |
posta | |
has | sahiptir |
help | yardımcı |
to design | tasarlamak |
or | veya |
you need | ihtiyacınız |
to | e |
EN Offline for analytical purposes within Kobo or to offer personalized experiences within the Kobo experience
TR Kobo içinde analiz amaçları için çevrimdışı veya Kobo deneyimi içinde kişiselleştirilmiş deneyimleri sunmak
EN Run in-depth website audit based on 130+ checks
TR 130+ kontrole dayalı derinlemesine bir website denetimi çalıştırın
Inglés | Turco |
---|---|
audit | denetimi |
website | website |
run | çalıştırın |
in | bir |
based | dayalı |
EN “Our overall organic traffic increased sevenfold, with blog traffic making up over 75% of the visits! Semrush allowed us to optimize and run our content strategy without needing an army of SEO experts.”
TR ''Ziyaretlerin %75'ini blog ziyaretleri oluşturuyor ve bununla birlikte ortalama organik trafiğimiz 7 kat arttı. Semrush içerik stratejimizi çalıştırmamıza ve optimize etmemize, herhangi bir SEO uzmanı ordusuna sahip olmadan imkan sağladı.''
Inglés | Turco |
---|---|
blog | blog |
visits | ziyaretleri |
organic | organik |
semrush | semrush |
content | içerik |
optimize | optimize |
seo | seo |
and | ve |
without | olmadan |
EN “My favorite feature is the PPC analysis tool. It tells me what kinds of PPC ads are being run by a specific domain. It is good to optimize my own PPC strategy!”
TR ''Favori aracım PPC analiz aracı. Belirli bir alan adı için hangi PPC'lerin çalışır durumda olduğunu söylüyor. Kendi PPC stratejimi optimize etmek için iyi bir araç!''
Inglés | Turco |
---|---|
favorite | favori |
ppc | ppc |
analysis | analiz |
optimize | optimize |
good | iyi |
is | olduğunu |
to | etmek |
domain | alan |
EN We are cautious, reliable, stable and honest.We launched in 1999 and we are in for the long run.
TR Biz temkinli, güvenilir, istikrarlı ve dürüst.1999'da hizmete aldık ve uzun vadede varız.
Inglés | Turco |
---|---|
reliable | güvenilir |
honest | dürüst |
stable | istikrarlı |
long | uzun |
we | biz |
and | da |
EN Our data enables discovery of great growth opportunities, while workflow and tracking solutions help users run experiments continuously and more accurately measure results.
TR Verilerimiz, büyük gelişme imkanları sunarken, iş akışı ve izleme çözümleri kullanıcıların sürekli olarak deneyler gerçekleştirmesine ve daha doğru sonuçlar elde etmesine imkan sağlar.
Inglés | Turco |
---|---|
tracking | izleme |
continuously | sürekli |
solutions | çözümleri |
more | daha |
great | büyük |
and | ve |
users | kullanıcılar |
EN Monitor your backlink profile and keep it clean for the long run
TR Backlink profilinizi izleyin ve uzun süre boyunca temiz tutun
Inglés | Turco |
---|---|
backlink | backlink |
clean | temiz |
monitor | izleyin |
long | uzun |
for | boyunca |
and | ve |
EN Never run out of keyword ideas. Keywords Explorer runs on a huge database of more than 7 billion keywords, updated with fresh data every month.
TR Anahtar kelime fikirleriniz hiçbir zaman tükenmesin. Anahtar Kelime Gezgini, her ay taze verilerle güncellenen ve 7 milyardan fazla anahtar kelimeden oluşan büyük bir veritabanı içerir.
Inglés | Turco |
---|---|
billion | milyardan |
updated | güncellenen |
fresh | taze |
month | ay |
database | veritabanı |
than | ve |
never | hiç |
more | fazla |
huge | büyük |
data | zaman |
a | bir |
of | her |
EN Schedule daily, weekly or monthly crawls for your projects – Site Audit will run these automatically and save each crawl.
TR Projeleriniz için günlük, haftalık veya aylık taramalar planlayın - Site Denetçisi bunları otomatik olarak gerçekleştirecek ve her taramayı kaydedecektir.
Inglés | Turco |
---|---|
schedule | planlayın |
automatically | otomatik |
site | site |
and | ve |
monthly | aylık |
daily | günlük |
or | veya |
weekly | haftalık |
for | için |
EN We never run discounts and have no plans to offer free trials.
TR Herhangi bir indirim yapmıyoruz ve ücretsiz deneme süreçleri sunmak gibi bir planımız yok.
Inglés | Turco |
---|---|
free | ücretsiz |
and | ve |
discounts | indirim |
no | yok |
EN More control and more support to run the business.
TR İşletmeyi yönetmek için daha fazla kontrol ve daha çok destek.
Inglés | Turco |
---|---|
control | kontrol |
support | destek |
and | ve |
to | için |
EN An average report costs about 800 rows, which means that you can run approximately 6,000 reports per month on our Lite plan
TR Ortalama bir raporun maliyeti yaklaşık 800 satırdır, yani Lite tarifesinde ayda yaklaşık 6.000 rapor çalıştırabilirsiniz
Inglés | Turco |
---|---|
average | ortalama |
costs | maliyeti |
report | rapor |
that | yani |
per | bir |
about | yaklaşık |
EN Choose from run-of-site advertising, topic sponsorship, e-newsletters and centre of excellence sponsorship to extend your reach even further.
TR Ulaştığınız kişi sayısını daha da artırmak için site geneli reklam, konu sponsorluğu, e-bültenler ve Mükemmeliyet Merkezi sponsorluğu arasından da seçim yapabilirsiniz.
Inglés | Turco |
---|---|
choose | seçim |
advertising | reklam |
centre | merkezi |
site | site |
from | arasından |
of | in |
and | ve |
to | için |
even | da |
EN MACRO's easy-to-use system allows users to quickly input, monitor and run reports on subject data to collect accurate and reliable data for analysis.
TR MACRO?nun kolay kullanılan sistemi kullanıcıların analiz amacıyla doğru ve güvenilir veriler toplaması için denek verileri hakkındaki raporları hızla girebilmesine, takip edebilmesine ve çalıştırabilmesine imkân verir.
Inglés | Turco |
---|---|
system | sistemi |
monitor | takip |
and | ve |
quickly | hızla |
easy | kolay |
data | verileri |
analysis | analiz |
reports | raporları |
users | kullanıcılar |
reliable | güvenilir |
EN We began 2 livelihood projects in Urfa and Hatay that will help refugees lead independent lives in the long run. With these, the refugees had access to certified vocational and language courses.
TR Mültecilerin kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olan, meslek ve dil kurslarından yararlanma imkanı sunan Geçim Kaynağı Destekleme Projelerimize Urfa ve Hatay’da başladık.
Inglés | Turco |
---|---|
began | başladı |
refugees | mültecilerin |
courses | kursları |
help | yardımcı |
had | olan |
and | ve |
the | üzerinde |
EN We run field operations in seasonal agriculture areas where children have to live in disaster conditions, organizing activities that will contribute to their education.
TR Mevsimlik tarım alanlarında afet koşullarında yaşamak zorunda kalan çocuklar için mevsimlik gezici tarım sahalarında ve Hayata Destek Evlerimizde eğitimlerine destek olacak etkinlikler düzenliyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
seasonal | mevsimlik |
agriculture | tarım |
disaster | afet |
activities | etkinlikler |
have to | zorunda |
children | çocuklar |
their | ve |
that | hayata |
will | olacak |
conditions | koşullar |
have | ya |
to | için |
EN run any form of auto-responder or "spam" on the Service;
TR Hizmette otomatik yanıtlayıcı veya "spam"ın herhangi bir biçimini çalıştırmak;
Inglés | Turco |
---|---|
spam | spam |
or | veya |
any | herhangi |
EN Some of our Apps may run advertisements and promotions from third parties on or in connection with the Services or may otherwise provide information or links to third-party products or services on or in connection with the Services
TR Bazı Uygulamalarımız Hizmetlerde veya Hizmetlerle olan bağlantılar üzerinde reklam içerebilir veya ürünlere, hizmetlere veya Hizmetlerle olan bağlantılara bilgi veya bağlantı sağlayabilir
Inglés | Turco |
---|---|
our apps | uygulamalarımız |
information | bilgi |
products | ürünlere |
links | bağlantılar |
connection | bağlantı |
services | hizmetlere |
or | veya |
apps | uygulamaları |
promotions | reklam |
some | bazı |
EN If you enter a sweepstakes, we will use certain information associated with your account, such as your name and email address, to run the sweepstakes and fulfill prizes to you.
TR Bir çekilişe katılırsanız, çekilişleri gerçekleştirmek ve ödülleri size vermek için hesabınızla ilişkili adınız ve e-posta adresiniz gibi belirli bilgileri kullanırız.
Inglés | Turco |
---|---|
information | bilgileri |
associated | ilişkili |
account | hesabı |
posta | |
name | adı |
and | ve |
enter | için |
the | size |
as | gibi |
EN Run a technical SEO audit whether you are launching a website, moving your website, or looking for ways to improve search performance.
TR İster bir web sitesi başlatıyor, ister web sitenizi taşıyor veya arama performansını iyileştirmenin yollarını arıyor olun, kolayca teknik SEO denetimi yapın.
Inglés | Turco |
---|---|
technical | teknik |
seo | seo |
audit | denetimi |
ways | yollar |
search | arama |
or | veya |
to | yapın |
a | bir |
performance | performans |
EN We decided to run Sitechecker Audit once a week and it also contributed to the improvement of our SEO results
TR Sitechecker Denetimini haftada bir kez çalıştırmaya karar verdik ve bu aynı zamanda SEO sonuçlarımızın iyileştirilmesine de katkıda bulundu
Inglés | Turco |
---|---|
week | haftada |
seo | seo |
sitechecker | sitechecker |
and | ve |
the | aynı |
run | bu |
EN Weaving is more of a family-run business
TR Dokumacılık ise daha çok aile işletmesi olarak geleneksel bir şekilde yürütülen bir uğraş alanıdır
Inglés | Turco |
---|---|
business | iş |
family | aile |
more | daha |
a | bir |
EN We are not a traditional startup with a high cash burn rate but are in it for the long run
TR Yüksek bir nakit yanma oranına sahip geleneksel bir başlangıç değiliz, ancak uzun vadede varız
Inglés | Turco |
---|---|
traditional | geleneksel |
high | yüksek |
cash | nakit |
rate | oranı |
long | uzun |
are | sahip |
a | bir |
EN "If you're looking for a safe place to run, Boston Common is almost exactly 1 mile around! (it's also the meeting place for our guided runs: http://www.freedomtrailrun.com/)"
TR "South station’a yakın ve Boston’da her yerde olduğu gibi ücretsiz WiFi mevcut."
Inglés | Turco |
---|---|
place | yerde |
around | yakın |
is | olduğu |
to | her |
a | mevcut |
the | gibi |
our | ve |
EN Social sharing, video and other services we offer are run by other companies
TR Sosyal paylaşım, video ve diğer hizmetler, genel olarak başka firmalar tarafından çalıştırılmaktadır
Inglés | Turco |
---|---|
video | video |
companies | firmalar |
social | sosyal |
and | ve |
services | hizmetler |
sharing | paylaşım |
by | tarafından |
other | diğer |
EN Our Business plan for Website Builder has everything you need to run a successful online store
TR Website Builder için İşletme Planımızda başarılı bir çevrimiçi mağaza çalıştırmak için gereken her şey var
Inglés | Turco |
---|---|
store | mağaza |
successful | başarılı |
online | çevrimiçi |
need | gereken |
website | website |
plan | plan |
a | bir |
EN Do you run a business and wanted to hire someone to build a PDF document for you? Someone who can create that professional design you’re aiming for? Well, be smart, don’t hire anyone and use a well-designed template
TR PDF kupon şablonlarımızdan size en uygun olanı seçin ve PDF Düzenleyici’de kendi tasarımınızı yansıtmaya başlayın
Inglés | Turco |
---|---|
run | en |
for | uygun |
to | kendi |
and | ve |
design | tasarım |
EN A decentralized application (DApp) is an application run by many users/nodes on a fully decentralized network with trustless protocols
TR Merkeziyetsiz bir uygulama, birçok kullanıcı/node tarafından tamamen merkeziyetsiz bir ağ üzerinde güvene dayalı olmayan protokollerle çalışan bir uygulamadır
Inglés | Turco |
---|---|
decentralized | merkeziyetsiz |
fully | tamamen |
users | kullanıcı |
by | tarafından |
application | uygulama |
many | çok |
on | üzerinde |
a | bir |
EN These 27 SRs represent the community in order to run the network
TR Bu 27 ST, ağı idare etmek için topluluğu temsil eder
Inglés | Turco |
---|---|
represent | temsil |
community | topluluğu |
network | ağı |
these | bu |
EN The TRX network is run by 27 Super Representatives (SR)
TR TRX ağı 27 Süper Temsilci tarafından yönetilir
Inglés | Turco |
---|---|
trx | trx |
super | süper |
network | ağı |
by | tarafından |
EN You have a very scientific approach to the experiments to run and I appreciate how you just give gem after gem!
TR Youtube'da aktif bir izleyici kitlesi oluşturmak, görüntülenmenizi arttırmak ve birden fazla kanalı ve videoyu yönetmek mi istiyorsunuz? Sorularınızın yanıtı vidIQ'dur.
Inglés | Turco |
---|---|
and | ve |
a | bir |
to | birden |
EN Set up your scans to run like clockwork and ensure your system remains safe and secure at all times.
TR Taramalarınızın saat gibi çalışmasını sağlayın ve sisteminizin daima güvende ve koruma altında kaldığından emin olun.
Inglés | Turco |
---|---|
at | nda |
and | ve |
to | emin |
EN The virtual environment also shows fixtures and equipment in the tunnel to run emergency simulations and support training for operations and maintenance.
TR Sanal ortam ayrıca, tüneldeki acil durum simülasyonlarını çalıştırmak ve operasyonlar ve bakım için eğitimi desteklemek için demirbaşlar ve ekipmanı da göstermektedir.
Inglés | Turco |
---|---|
virtual | sanal |
environment | ortam |
emergency | acil durum |
support | desteklemek |
training | eğitimi |
operations | operasyonlar |
maintenance | bakım |
and | ve |
in | da |
equipment | ekipmanı |
EN They had a run of hit singles during the 1980s and early 1990s, scoring a total of 19 top-ten singles across the US Billboard Hot 100, Adult Contemporary and Mainstream Rock charts
TR Daha sonra gruba gitarist ve saksafonist Johnny Colla, basçı Mario Cipollina, baterist Bill Gibson ve baş gitarist Chris Hayes katıldı
Inglés | Turco |
---|---|
and | ve |
the | sonra |
had | daha |
EN B2Broker ensures your brokerage is fully equipped to maximise the performance of your business operations backed by solid, long-standing expertise so you can run your operations with confidence.
TR B2Broker, brokerlığınızın işletme operasyonları performansını maksimize edecek güç ve dayanıklılıkta olmasını sağlayarak işlemlerinizi güvenle yürütmenize olanak tanır.
Inglés | Turco |
---|---|
of | ın |
business | iş |
your | ve |
operations | operasyonları |
performance | performans |
EN We offer professional outsourcing services for MT4/MT5 trading platforms. If you need assistance in any way, we can step in and offer you a quick setup and ongoing competent support so you can run your operations effectively.
TR MT4/MT5 yatırım platformları için profesyonel dış kaynak hizmetleri sunuyoruz. Herhangi bir şekilde desteğe ihtiyacınız olursa hızla kurulum yapabilir ve operasyonlarınızın başarılı yürümesi için sürekli destek sunabiliriz.
Inglés | Turco |
---|---|
platforms | platformlar |
setup | kurulum |
ongoing | sürekli |
services | hizmetleri |
support | destek |
professional | profesyonel |
a | bir |
you can | yapabilir |
any | herhangi |
you need | ihtiyacınız |
and | ve |
operations | operasyonlar |
if | olursa |
for | için |
we offer | sunuyoruz |
EN Consumers should be allowed to run applications and use services of their choice.
TR Müşteriler istedikleri uygulamayı çalıştırabilmeli, istedikleri hizmeti kullanabilmelidirler.
Inglés | Turco |
---|---|
use | hizmeti |
EN Build your own custom transcription workflows to run your business your way.
TR İşletmenizi istediğiniz şekilde yürütmek için kendi özel transkripsiyon iş akışlarınızı oluşturun.
Inglés | Turco |
---|---|
build | oluşturun |
transcription | transkripsiyon |
workflows | iş akışları |
way | şekilde |
custom | özel |
to | için |
Mostrando 50 de 50 traducciones