TR Hava saldırıları, silahlı çarpışmalar, yerle bir olmuş altyapı, hizmet veremeyecek duruma gelmiş hastaneler, salgın hastalıklar, kıtlık; Yemen’de sivil halk yıllardır süren savaşın sonuçları altında eziliyor
"yerle bir olmuş" in Türkisch kann in die folgenden Englisch Wörter/Sätze übersetzt werden:
TR Hava saldırıları, silahlı çarpışmalar, yerle bir olmuş altyapı, hizmet veremeyecek duruma gelmiş hastaneler, salgın hastalıklar, kıtlık; Yemen’de sivil halk yıllardır süren savaşın sonuçları altında eziliyor
EN Air raids, ground fighting, devastated infrastructures, hardly any intact hospitals, epidemics, famine: the civilian population in Yemen has been suffering from the effects of war for years
Türkisch | Englisch |
---|---|
hava | air |
yıllardır | for years |
TR Otomatik olarak. Kat?l?mc?lar rastgele bir ?ekilde odalara yerle?tirilecektir.
EN Automatically. Participants will be placed into rooms randomly.
TR 256 renkli RGB LED şeridi ve 19”oyun dizüstü bilgisayarını destekleyen beş aydınlatma modu ile yerle...
EN Built-in 200mm fan gaming notebook cooler with a 256 colors RGB LED strip and five lighting modes, s...
Türkisch | Englisch |
---|---|
rgb | rgb |
led | led |
oyun | gaming |
aydınlatma | lighting |
TR 256 renkli RGB LED şeridi ve 19”oyun dizüstü bilgisayarını destekleyen beş aydınlatma modu ile yerle...
EN Built-in 200mm fan gaming notebook cooler with a 256 colors RGB LED strip and five lighting modes, s...
Türkisch | Englisch |
---|---|
rgb | rgb |
led | led |
oyun | gaming |
aydınlatma | lighting |
TR 256 renkli RGB LED şeridi ve 19”oyun dizüstü bilgisayarını destekleyen beş aydınlatma modu ile yerle...
EN Massive 12 RGB is a notebook cooler with 5 different lighting modes to fulfill the needs of RGB love...
Türkisch | Englisch |
---|---|
rgb | rgb |
aydınlatma | lighting |
TR Logaster, milyonlarca küçük işletmeye hızlı, basit ve uygun fiyatlı bir marka çözümü oluşturmaları için yardımcı olmuş online bir marka kimliği oluşturucudur!
EN Logaster is an online brand identity builder that has helped millions of small businesses with a fast, simple and affordable branding solution!
Türkisch | Englisch |
---|---|
logaster | logaster |
küçük | small |
hızlı | fast |
çözümü | solution |
online | online |
kimliği | identity |
TR Logaster, milyonlarca küçük işletmeye hızlı, basit ve uygun fiyatlı bir marka çözümü oluşturmaları için yardımcı olmuş online bir marka kimliği oluşturucudur!
EN Logaster is an online brand identity builder that has helped millions of small businesses with a fast, simple and affordable branding solution!
Türkisch | Englisch |
---|---|
logaster | logaster |
küçük | small |
hızlı | fast |
çözümü | solution |
online | online |
kimliği | identity |
TR İçinde bulunduğumuz dijital çağda bile, fiziksel el ilanları yaklaşan bir indirim, etkinlik veya promosyon için ilgi ve heyecan uyandırmak için hala denenmiş ve başarılı olmuş bir formattır
EN Even in this digital age, physical flyers are still a tried-and-true format for generating buzz and excitement around an upcoming sale, event or promotion
Türkisch | Englisch |
---|---|
bile | even |
fiziksel | physical |
yaklaşan | upcoming |
etkinlik | event |
veya | or |
promosyon | promotion |
TR ABBA, 1972-1982 yılları arasında popüler olmuş İsveçli bir pop müzik grubudur. 1966 yılında bir müzik grubu kurmaya karar veren Björn Ulvaeus ve Benny Andersson, 1969 ilkbaharında ABBA… Devamını oku
EN ABBA is a Swedish pop group formed in Stockholm in 1972 by Agnetha Fältskog, Björn Ulvaeus, Benny Andersson, and Anni-Frid Lyngstad. The group's name is an acronym of the first letter… read more
Türkisch | Englisch |
---|---|
pop | pop |
grubu | group |
devamını | more |
oku | read |
TR 2018 yılında da yine geçim kaynaklarını destekleme odaklı başka bir Hayata Destek projesine dahil olmuş
EN In 2018 she participated in another Support to Life project centered on supporting livelihood
Türkisch | Englisch |
---|---|
başka | another |
TR 2018 yılında da yine geçim kaynaklarını destekleme odaklı başka bir Hayata Destek projesine dahil olmuş
EN In 2018 she participated in another Support to Life project centered on supporting livelihood
Türkisch | Englisch |
---|---|
başka | another |
TR 5.3.1. 15 yaşından önce ve 18 yaşından önce evlenmiş ya da bir birliktelikte olmuş 20-24 yaştaki kadınların oranı 5.3.2. Yaşa göre, kadın sünneti/kesme geçirmiş 15-49 yaş arası kadın ve kızların oranı
EN 5.3.1. Proportion of women aged 20-24 years who were married or in a union before age 15 and before age 18 5.3.2. Proportion of girls and women aged 15-49 years who have undergone female genital mutilation/cutting, by age
Türkisch | Englisch |
---|---|
önce | before |
TR Tüm varlıklar, insanlar ve süreçlere iyi bağlantıda olmak, entegre olmuş, üretken ve kar oranı yüksek bir tedarik zincirine sahip olmak için son derece önemlidir
EN Being well-connected with visibility into all assets, people, and processes is crucial to having an integrated, productive, and profitable supply chain
Türkisch | Englisch |
---|---|
tüm | all |
varlıklar | assets |
insanlar | people |
iyi | well |
entegre | integrated |
üretken | productive |
tedarik | supply |
TR 2018 yılında da yine geçim kaynaklarını destekleme odaklı başka bir Hayata Destek projesine dahil olmuş
EN In 2018 she participated in another Support to Life project centered on supporting livelihood
Türkisch | Englisch |
---|---|
başka | another |
TR 2018 yılında da yine geçim kaynaklarını destekleme odaklı başka bir Hayata Destek projesine dahil olmuş
EN In 2018 she participated in another Support to Life project centered on supporting livelihood
Türkisch | Englisch |
---|---|
başka | another |
TR Tüm varlıklar, insanlar ve süreçlere iyi bağlantıda olmak, entegre olmuş, üretken ve kar oranı yüksek bir tedarik zincirine sahip olmak için son derece önemlidir
EN Being well-connected with visibility into all assets, people, and processes is crucial to having an integrated, productive, and profitable supply chain
Türkisch | Englisch |
---|---|
tüm | all |
varlıklar | assets |
insanlar | people |
iyi | well |
entegre | integrated |
üretken | productive |
tedarik | supply |
TR İngilizce, Almanca ve İspanyolca: Jan Keck ve eşi Natalia 2018’de anne baba olmuş, Kanada’nın Toronto kentindeki evlerinde çok dilli bir ortam var
EN English, German and Spanish: since Jan Keck and his wife Natalia became parents in 2018, their home in Toronto, Canada, has been multilingual
Türkisch | Englisch |
---|---|
jan | jan |
anne | parents |
kanada | canada |
toronto | toronto |
TR Türkiye kökenli araştırmacı çift içinse ekonomik başarı oldum olası bir yan etkiden ibaret olmuş
EN However, the husband-and-wife research team with Turkish roots have always only regarded economic success as a side-effect
Türkisch | Englisch |
---|---|
ekonomik | economic |
başarı | success |
yan | side |
TR Son haftalarda Pia’nın dikkatini çeken bir gelişme, partilerin kendi güçlü yanlarına odaklanmak yerine birbirlerini daha sık kötülüyor olmaları olmuş
EN Pia Dietz says she has noticed over the past few weeks that the parties are spending far more time putting each other down rather than emphasizing their own strengths
TR Başlangıçta psikoterapi uzmanı yanına yerleştirilen birinin bir göz doktorunun yanında daha verimli olabileceğinin ortaya çıktığı durumlar da olmuş
EN In addition: the range of possibilities is huge – from the clinic to the doctor's practice, from obstetrics to gerontology
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Phemex Savings, kripto varlıklarınızla düzenli ve risksiz bir şekilde gelir elde etmenizi sağlar ve bu nedenle her zaman en popüler ürünlerimizden biri olmuş……
EN Dear Phemexers, May the luck of the Irish be with you this blooming Thursday! Subscribe to our Saving Products USDC, USDT, BTC, or ETH for just 14 days and stand a chance to win up to $5,000 USDT i……
Türkisch | Englisch |
---|---|
sevgili | dear |
bu | this |
zaman | days |
TR Bearish Flag tam da ayı dönemine yakışan bir bayrak olmuş ve formasyon çalışmaya devam ediyor..
EN Bullish thesis. Nice 50% upside potential until top of the macro channel (blue) respected since 2011 if it starts to trend up and hold
TR Bearish Flag tam da ayı dönemine yakışan bir bayrak olmuş ve formasyon çalışmaya devam ediyor..
EN Bullish thesis. Nice 50% upside potential until top of the macro channel (blue) respected since 2011 if it starts to trend up and hold
TR Bearish Flag tam da ayı dönemine yakışan bir bayrak olmuş ve formasyon çalışmaya devam ediyor..
EN Bullish thesis. Nice 50% upside potential until top of the macro channel (blue) respected since 2011 if it starts to trend up and hold
TR Bearish Flag tam da ayı dönemine yakışan bir bayrak olmuş ve formasyon çalışmaya devam ediyor..
EN Bullish thesis. Nice 50% upside potential until top of the macro channel (blue) respected since 2011 if it starts to trend up and hold
TR Bearish Flag tam da ayı dönemine yakışan bir bayrak olmuş ve formasyon çalışmaya devam ediyor..
EN Bullish thesis. Nice 50% upside potential until top of the macro channel (blue) respected since 2011 if it starts to trend up and hold
TR Bearish Flag tam da ayı dönemine yakışan bir bayrak olmuş ve formasyon çalışmaya devam ediyor..
EN Bullish thesis. Nice 50% upside potential until top of the macro channel (blue) respected since 2011 if it starts to trend up and hold
TR Bearish Flag tam da ayı dönemine yakışan bir bayrak olmuş ve formasyon çalışmaya devam ediyor..
EN Bullish thesis. Nice 50% upside potential until top of the macro channel (blue) respected since 2011 if it starts to trend up and hold
TR Bearish Flag tam da ayı dönemine yakışan bir bayrak olmuş ve formasyon çalışmaya devam ediyor..
EN Bullish thesis. Nice 50% upside potential until top of the macro channel (blue) respected since 2011 if it starts to trend up and hold
TR MySpace sitesi sanatçının müzik kariyerini başlatmasında çok etkili olmuş
EN Caillat released her second album, Breakthrough, in August 2009
TR Golden Frog'un kurucuları Ron ve Carolyn Yokubaitis, kamu internetinin ortaya çıktığı 1994'ten beri (Web'den önce!) kendi internet işlerine sahip olmuş ve bunu yürütmüş olan deneyimli İnternet kullanıcılarıdır
EN Golden Frog's founders, Ron and Carolyn Yokubaitis, are Internet veterans who have owned and operated Internet businesses since the dawn of the public Internet in 1994 (before the Web!)
Türkisch | Englisch |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
kamu | public |
önce | before |
TR Phillip teknoloji bölümünü, ürün ve hizmetler hakkındaki kararları yönlendiriyor ve 20 yıldan uzun süredir İnternet hizmeti şirketleri ile çalışma tecrübesi olmuş
EN Philip drives the technology development and decisions for our products and services, and has over 20 years of experience working with Internet service companies
Türkisch | Englisch |
---|---|
teknoloji | technology |
ürün | products |
kararları | decisions |
şirketleri | companies |
tecrübesi | experience |
TR Şiddetin türüne ve yaşa göre, son 12 ay içinde mevcut ya da eski partneri tarafından fiziksel, cinsel ya da psikolojik şiddete maruz kalan daha önce ilişkisi olmuş 15 yaş ve üzeri yaştaki kadın ve kızların oranı 5.2.2
EN Proportion of ever-partnered women and girls aged 15 years and older subjected to physical, sexual or psychological violence by a current or former intimate partner in the previous 12 months, by form of violence and by age 5.2.2
Türkisch | Englisch |
---|---|
mevcut | current |
eski | former |
fiziksel | physical |
cinsel | sexual |
psikolojik | psychological |
kadın | women |
TR Kibar Grubu, toplumsal meseleler karşısında her zaman duyarlı olmuş, toplum hizmetine özellikle eğitim ve sağlık alanında nice yapılar kazandırmıştır.
EN Kibar Group has always been sensitive to social issues and put many buildings into service, especially in the field of education and health.
Türkisch | Englisch |
---|---|
grubu | group |
duyarlı | sensitive |
özellikle | especially |
eğitim | education |
ve | and |
sağlık | health |
TR Çevresel stres etkileri ile tahriş olmuş cildi yatıştırmaya yardımcı olur.
EN Helps soothe skin irritated by environmental stressors.
Türkisch | Englisch |
---|---|
ile | by |
TR Sohbete dahil olmuş temsilciler hakkında bilgi içeren dizi, agent objelerini içerir
EN An array with information about the operators
Türkisch | Englisch |
---|---|
hakkında | about |
içeren | with |
dizi | array |
TR İnfratemporal Locaya Deplase Olmuş Maksiller Üçüncü Molar Dişin İntraoral Yaklaşım İle Çıkartılması
EN Removal of a Maxillary Third Molar Displaced in the Infratemporal Fossa using an Intraoral Approach
Türkisch | Englisch |
---|---|
yaklaşım | approach |
TR Kendi isteğiyle Berlinli olmuş olan Simonetti, medyadaki erişim gücünü bugün LGBTİ topluluğunun görünürlüğünü arttırmak için kullanıyor.
EN Now based in Berlin, he takes advantage of his reach to help raise the profile of the LGBTQ community.
Türkisch | Englisch |
---|---|
bugün | now |
TR Eğitim almak için yurt dışına gitmiş ve 1996’dan 2001’e kadar öğrenim gördüğü Münih Teknik Üniversitesi’nde enformatik dalından mezun olmuş
EN He went abroad to study and did a degree in computer science at the Technical University of Munich from 1996 to 2001
Türkisch | Englisch |
---|---|
münih | munich |
teknik | technical |
nde | at the |
TR Destanlara konu olmuş kaya oluşumu, 20 kilometre boyunca Harz bölgesindeki dağ eteği ovasının kuzey bölgesinde uzanır
EN This rock formation is steeped in legend and stretches roughly 20 kilometres through the northern part of the Harz Foreland
Türkisch | Englisch |
---|---|
konu | in |
kilometre | kilometres |
boyunca | through |
kuzey | northern |
da | and |
ın | of |
TR Golden Frog'un kurucuları Ron ve Carolyn Yokubaitis, kamu internetinin ortaya çıktığı 1994'ten beri (Web'den önce!) kendi internet işlerine sahip olmuş ve bunu yürütmüş olan deneyimli İnternet kullanıcılarıdır
EN Golden Frog's founders, Ron and Carolyn Yokubaitis, are Internet veterans who have owned and operated Internet businesses since the dawn of the public Internet in 1994 (before the Web!)
Türkisch | Englisch |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
kamu | public |
önce | before |
TR MySpace sitesi sanatçının müzik kariyerini başlatmasında çok etkili olmuş
EN Caillat released her second album, Breakthrough, in August 2009
TR Bir deyim; bir atama, bir işlev çağrısı, bir döngü, bir koşullu deyim hatta hiçbir şey yapmayan bir deyim (boş bir deyim) olabilir
EN A statement can be an assignment, a function call, a loop, a conditional statement or even a statement that does nothing (an empty statement)
Türkisch | Englisch |
---|---|
işlev | function |
çağrısı | call |
koşullu | conditional |
hatta | even |
boş | empty |
TR İster tek kişilik bir gösteri, ister küçük bir işletme, ister bir girişimci veya büyük bir şirkette çalışan deneyimli bir SEO uzmanı olun, sonuçta vaat ettiklerini yerine getiren bir araca ihtiyacınız vardır
EN Whether you’re a one man show, a small business, an entrepreneur, or an experienced SEO professional working at a large corporation, you ultimately need a tool that delivers on what it promises
Türkisch | Englisch |
---|---|
küçük | small |
işletme | business |
veya | or |
büyük | large |
deneyimli | experienced |
seo | seo |
olun | whether |
ihtiyacınız | need |
TR Basit bir örnek verirsek, bir Ethereum kullanıcısı bir arkadaşına belli bir tarihte belli miktarda ether göndermek için bir akıllı kontrat yaratabilir
EN To take a simple example, an Ethereum user could create a smart contract to send a certain amount of ether to a friend on a certain date
Türkisch | Englisch |
---|---|
basit | simple |
örnek | example |
ethereum | ethereum |
kullanıcısı | user |
belli | certain |
ether | ether |
akıllı | smart |
kontrat | contract |
TR Basit bir örnek verirsek, bir Ethereum kullanıcısı bir arkadaşına belli bir tarihte belli miktarda ether göndermek için bir akıllı kontrat yaratabilir
EN To take a simple example, an Ethereum user could create a smart contract to send a certain amount of ether to a friend on a certain date
Türkisch | Englisch |
---|---|
basit | simple |
örnek | example |
ethereum | ethereum |
kullanıcısı | user |
belli | certain |
ether | ether |
akıllı | smart |
kontrat | contract |
TR Eğer bir istisnanın küresel bağlama kadar kabarcıklanmasına izin verilirse, atandığı takdirde bir küresel istisna işleyici tarafından yakalanabilir. Başka bir blok çalıştırılmazsa bir catch bloğu yerine çağrılmak üzere bir işlev
EN If an exception is allowed to bubble up to the global scope, it may be caught by a global exception handler if set. The
Türkisch | Englisch |
---|---|
küresel | global |
istisna | exception |
TR "temalı" sosyal yardım çağrısı: bir kişinin belirli bir hedefi olabilir, örneğin yapmayı düşündüğü bir değişiklikle ilgili tavsiye almak, ortak bir dua etmek, belirli bir adımla ilgili tavsiye istemek vb.
EN “themed” outreach call: a person might have a specific goal, for example, receive advice on an amend they are thinking about making, speak a shared prayer, ask for advice on a specific step, etc
Türkisch | Englisch |
---|---|
çağrısı | call |
olabilir | might |
tavsiye | advice |
almak | receive |
ortak | shared |
TR Bu ister başka bir video izleyerek, ister bir hizmete abone olarak, bir alışveriş yaparak veya başka pek çok şekilde olsun, izleyicileri bir eylemde bulunmaya çağırmak için mükemmel bir yöntemdir.
EN This is a great way to get viewers to take action, whether it's by watching another video, signing up for a service, making a purchase and more.
TR FreeOffice, tümü Microsoft Office'teki (Word, Excel ve PowerPoint) benzerleriyle sorunsuz bir şekilde uyumlu olan bir kelime işlemci, bir elektronik tablo uygulaması ve bir sunum programı içeren eksiksiz bir Office paketidir.
EN FreeOffice is a complete Office suite with a word processor, a spreadsheet application and a presentation program – all seamlessly compatible with their counterparts in Microsoft Office (Word, Excel and PowerPoint).
50 von 50 Übersetzungen werden angezeigt