EN Collaboration doesn’t have to be painful. Learn how Visme’s collaboration tools make feedback a snap.
EN Collaboration doesn’t have to be painful. Learn how Visme’s collaboration tools make feedback a snap.
TR İşbirliği acı verici olmak zorunda değildir. Visme'nin işbirliği araçlarının geri bildirimi nasıl çok kolay hale getirdiğini öğrenin.
Inglese | Turcu |
---|---|
collaboration | işbirliği |
have to | zorunda |
learn | öğrenin |
tools | araçları |
to | geri |
how | nasıl |
EN Our main business is licencing our email and collaboration application to companies and universities in Europe
TR Ana işimiz, Avrupa'daki şirketlere ve üniversitelere e-posta ve işbirliği uygulamamızı lisanslamaktır
Inglese | Turcu |
---|---|
main | ana |
business | iş |
collaboration | işbirliği |
companies | şirketlere |
to | e |
posta | |
and | ve |
EN Our main business is licencing our email and collaboration application to companies and universities in Europe. We manage more than 600.000 accounts.
TR Ana işimiz, Avrupa'daki şirketlere ve üniversitelere e-posta ve işbirliği uygulamamızı lisanslamaktır. 600.000'den fazla hesabı yönetiyoruz.
Inglese | Turcu |
---|---|
main | ana |
business | iş |
collaboration | işbirliği |
companies | şirketlere |
posta | |
and | ve |
more | fazla |
EN Its main purpose is to secure websites with HTTPS, but its main feature includes subdoman (subdomains) names
TR Temel kullanım amacı web sitelerinin HTTPS ile güvenliğini sağlamak içindir fakat ana özelliği subdoman (alt alan adları) adları da kapsar
Inglese | Turcu |
---|---|
https | https |
but | fakat |
purpose | amacı |
feature | özelliği |
names | adları |
main | ana |
websites | web |
secure | güvenli |
to | sağlamak |
EN The main point that distinguishes social cooperatives from other types of cooperatives is that they see the “public interest” as their main purpose
TR Sosyal kooperatifleri diğer kooperatif türlerinden ayıran asıl nokta “kamu yararını” temel amaç olarak görmeleridir
EN If a sub-account is used to purchase premium, the associated main account must have completed KYC verification. If not, Phemex will ask the main account to perform KYC.
TR Premium satın almak için bir alt hesap kullanılıyorsa, ilişkili ana hesabın KYC doğrulamasını tamamlamış olması gerekir. Değilse, Phemex ana hesaptan KYC gerçekleştirmesini isteyecektir.
Inglese | Turcu |
---|---|
premium | premium |
associated | ilişkili |
main | ana |
phemex | phemex |
sub | alt |
purchase | satın |
must | gerekir |
a | bir |
account | hesabı |
to | için |
EN Its main purpose is to secure websites with HTTPS, but its main feature includes subdoman (subdomains) names
TR Temel kullanım amacı web sitelerinin HTTPS ile güvenliğini sağlamak içindir fakat ana özelliği subdoman (alt alan adları) adları da kapsar
Inglese | Turcu |
---|---|
https | https |
but | fakat |
purpose | amacı |
feature | özelliği |
names | adları |
main | ana |
websites | web |
secure | güvenli |
to | sağlamak |
EN Main Tower: the tall tower of in Frankfurt offers the only public observation deck in the major city on the Main, with an impressive 200-metre-high view of the skyline and, on good days, the Taunus, the Rheingau and the Odenwald.
TR Main Tower: Frankfurt'un banka kulesi, halka açık tek ziyaretçi platformuna sahip ve 200 metre yükseklikten şehir slüetine, havanın iyi olduğu zamanlar Taunus dağlarına, Rheingau ve Odenwald bölgesine etkileyici bir bakış sunuyor.
Inglese | Turcu |
---|---|
offers | sunuyor |
impressive | etkileyici |
good | iyi |
main | main |
city | şehir |
view | bakış |
in | da |
and | ve |
tower | tower |
on | açık |
the | tek |
EN The waves that we counted are the main waves 1 and 2 and the rest of the waves are related to the microwaves of the main wave 3
TR Önce genel yapıyı tartışıyoruz, bu yapıda 1, 2 ve 3 ana dalgalar oluşuyor ve şimdi 4
Inglese | Turcu |
---|---|
main | ana |
are | şimdi |
and | ve |
EN The waves that we counted are the main waves 1 and 2 and the rest of the waves are related to the microwaves of the main wave 3
TR Önce genel yapıyı tartışıyoruz, bu yapıda 1, 2 ve 3 ana dalgalar oluşuyor ve şimdi 4
Inglese | Turcu |
---|---|
main | ana |
are | şimdi |
and | ve |
EN The waves that we counted are the main waves 1 and 2 and the rest of the waves are related to the microwaves of the main wave 3
TR Önce genel yapıyı tartışıyoruz, bu yapıda 1, 2 ve 3 ana dalgalar oluşuyor ve şimdi 4
Inglese | Turcu |
---|---|
main | ana |
are | şimdi |
and | ve |
EN The waves that we counted are the main waves 1 and 2 and the rest of the waves are related to the microwaves of the main wave 3
TR Önce genel yapıyı tartışıyoruz, bu yapıda 1, 2 ve 3 ana dalgalar oluşuyor ve şimdi 4
Inglese | Turcu |
---|---|
main | ana |
are | şimdi |
and | ve |
EN The waves that we counted are the main waves 1 and 2 and the rest of the waves are related to the microwaves of the main wave 3
TR Önce genel yapıyı tartışıyoruz, bu yapıda 1, 2 ve 3 ana dalgalar oluşuyor ve şimdi 4
Inglese | Turcu |
---|---|
main | ana |
are | şimdi |
and | ve |
EN The waves that we counted are the main waves 1 and 2 and the rest of the waves are related to the microwaves of the main wave 3
TR Önce genel yapıyı tartışıyoruz, bu yapıda 1, 2 ve 3 ana dalgalar oluşuyor ve şimdi 4
Inglese | Turcu |
---|---|
main | ana |
are | şimdi |
and | ve |
EN We provide platforms and partner in programs that facilitate collaboration. We help bring other stakeholders, including the public, into the world of research.
TR Ortak çalışmayı kolaylaştıran platformlar ve ortaklık programları sağlarız. Kamu da dahil olmak üzere diğer paydaşların araştırma dünyasına çekilmesine yardımcı oluruz.
Inglese | Turcu |
---|---|
platforms | platformlar |
other | diğer |
of | ın |
research | araştırma |
we provide | sağlarız |
in | da |
help | yardımcı |
provide | sağlar |
partner | ortak |
world | dünyasına |
and | ve |
programs | programları |
public | kamu |
the | olmak |
including | dahil |
EN The Mendeley Research Network connects researchers across different fields and territories, offering a platform for exchanging ideas, collaboration and new opportunities
TR Mendeley Araştırma Ağı farklı alanlarda ve bölgelerde çalışan araştırmacıların aralarında bağlantı kurarak fikir alışverişi yapmak, ortak çalışmak ve yeni fırsatlar keşfetmek için bir platform sağlar
Inglese | Turcu |
---|---|
mendeley | mendeley |
research | araştırma |
platform | platform |
ideas | fikir |
opportunities | fırsatlar |
new | yeni |
network | ağı |
researchers | araştırmacılar |
and | ve |
for | için |
different | farklı |
EN We provide the tools to help you to assess research performance and collaboration trends, determine the effectiveness of research policies and showcase research excellence.
TR Araştırma performansını ve işbirliği eğilimlerini değerlendirmenize, araştırma politikalarının geçerliliğini belirlemenize ve araştırmadaki mükemmeliyetlerinizi sergilemenize yardımcı olacak araçlar sağlarız.
Inglese | Turcu |
---|---|
research | araştırma |
collaboration | işbirliği |
policies | politikalar |
the | olacak |
we provide | sağlarız |
to | e |
help | yardımcı |
provide | sağlar |
tools | araçlar |
and | ve |
performance | performans |
of | nın |
EN international and cross-sector collaboration
TR Uluslararası ve sektörler arası işbirliği
Inglese | Turcu |
---|---|
and | ve |
collaboration | işbirliği |
international | uluslararası |
EN international collaboration and impact
TR Uluslararası işbirliği ve etki
Inglese | Turcu |
---|---|
collaboration | işbirliği |
and | ve |
impact | etki |
international | uluslararası |
EN Therefore, we decided to launch a highly secure email and collaboration service which respects the privacy of users.
TR Bu nedenle, kullanıcıların gizliliğine saygı yüksek bir son derece güvenli bir e-posta ve işbirliği hizmeti başlatmaya karar verdik.
Inglese | Turcu |
---|---|
collaboration | işbirliği |
service | hizmeti |
highly | son derece |
posta | |
and | ve |
therefore | bu nedenle |
a | bir |
users | kullanıcılar |
EN Following the earthquake in Nepal, we initiated emergency response operations in collaboration with DKH.
TR Nepal Depremi sonrasında DKH ile birlikta acil yardım operasyonu başlattık.
Inglese | Turcu |
---|---|
with | ile |
EN We provided 269 temporary animal shelters in collaboration with the Provincial Directorates of Agriculture to 244 families whose barns were damaged in the rural areas of Elazığ and Malatya.
TR Elazığ ve Malatya’nın kırsal bölgelerinde ahırları zarar görmüş 244 aileye Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği içinde 269 geçici hayvan barınağı sağladık.
Inglese | Turcu |
---|---|
temporary | geçici |
animal | hayvan |
collaboration | işbirliği |
agriculture | tarım |
rural | kırsal |
and | ve |
in | içinde |
with | ile |
EN Civil Society Is Stronger with Collaboration
TR 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü: Tek bir kız çocuğu geride kalmasın!
EN Professional Gmail, collaboration tools, and unlimited cloud storage for your business.
TR İşletmen için profesyonel Gmail, ortak çalışma araçları ve sınırsız bulut depolama alanı.
Inglese | Turcu |
---|---|
gmail | gmail |
unlimited | sınırsız |
cloud | bulut |
storage | depolama |
tools | araçları |
professional | profesyonel |
for | için |
and | ve |
EN Collaboration tools for any sized team
TR Her büyüklükteki ekip için işbirliği araçları
Inglese | Turcu |
---|---|
collaboration | işbirliği |
team | ekip |
tools | araçları |
for | için |
EN Manage multiple YouTube channels, invite your team members, define role-specific permissions, and simplify your team's workflow with tools that promote collaboration
TR Çok yönlü YouTube kanallarını yönetin, takım arkadaşlarınızı davet edin, role-özgü izinleri tanımlayın ve işbirliğini teşvik eden araçlarla ekibinizin iş akışını hafiftletin
Inglese | Turcu |
---|---|
manage | yönetin |
invite | davet |
permissions | izinleri |
workflow | iş akışı |
promote | teşvik |
your team | ekibinizin |
team | takım |
tools | araç |
channels | kanallar |
and | ve |
EN Whether you’re designing a new system or retrofitting an existing machine, Eaton’s design and engineering experts and integrator partners are available for consultation and collaboration
TR Konu ister yeni bir sistem tasarlamak isterse mevcut bir makineyi yenilemek olsun, danışmanlık ve iş birliği için Eaton’ın tasarım ve mühendislik uzmanları veya entegratör iş ortakları ile irtibata geçebilirsiniz
Inglese | Turcu |
---|---|
system | sistem |
and | ve |
experts | uzmanları |
partners | ortakları |
designing | tasarlamak |
or | veya |
design | tasarım |
engineering | mühendislik |
new | yeni bir |
for | için |
EN Whether you are designing a new system or retrofitting an existing machine, Eaton’s design and engineering experts and integrator partners are available for consultation and collaboration
TR Konu ister yeni bir sistem tasarlamak, isterse mevcut bir makineyi yenilemek olsun; destek ve işbirliği için Eaton’ın tasarım ve mühendislik uzmanlarıyla irtibata geçebilirsiniz
Inglese | Turcu |
---|---|
system | sistem |
collaboration | işbirliği |
designing | tasarlamak |
design | tasarım |
engineering | mühendislik |
and | ve |
new | yeni bir |
for | için |
are | olsun |
EN Whether you're designing a new system or retrofitting an existing machine, Eaton's design and engineering experts and integrator partners are available for consultation and collaboration
TR Konu ister yeni bir sistem tasarlamak, isterse mevcut bir makineyi yenilemek olsun; destek ve işbirliği için Eaton’ın tasarım ve mühendislik uzmanlarıyla irtibata geçebilirsiniz
Inglese | Turcu |
---|---|
system | sistem |
collaboration | işbirliği |
and | ve |
designing | tasarlamak |
design | tasarım |
engineering | mühendislik |
new | yeni bir |
for | için |
are | olsun |
EN One team, one dream. We reject politics in favor of direct, respectful communication and open collaboration. We believe that the mission and the team are bigger than individual power or recognition.
TR Tek ekip, tek hayal. Doğrudan, saygılı iletişim ve açık işbirliğinden yana durarak siyaseti reddediyoruz. Misyonun ve ekibin, bireysel güç veya tanınmadan daha büyük olduğuna inanıyoruz.
Inglese | Turcu |
---|---|
dream | hayal |
direct | doğrudan |
communication | iletişim |
open | açık |
power | güç |
we believe | inanıyoruz |
team | ekip |
and | ve |
individual | bireysel |
or | veya |
bigger | büyük |
EN These packages, which we delivered in collaboration with the clients, professionals and support teams, reminded us once again of the importance of team spirit.
TR Danışan, meslek elemanı ve destek ekipleri işbirliğinde teslim ettiğimiz bu paketler, ekip ruhunun önemini de bize bir kez daha hatırlatmış oldu.
Inglese | Turcu |
---|---|
packages | paketler |
delivered | teslim |
support | destek |
team | ekip |
these | bu |
teams | ekipleri |
and | ve |
us | bize |
again | daha |
EN Civil Society Is Stronger with Collaboration - Support to Life
TR Sivil Toplum Dayanışmayla Güçlü - Hayata Destek
Inglese | Turcu |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
support | destek |
to life | hayata |
EN Civil Society Is Stronger with Collaboration
TR Sivil Toplum Dayanışmayla Güçlü
Inglese | Turcu |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
EN More frequent transcription needs with advanced collaboration tools.
TR Gelişmiş işbirliği araçlarıyla daha sık transkripsiyon ihtiyaçları.
Inglese | Turcu |
---|---|
frequent | sık |
transcription | transkripsiyon |
collaboration | işbirliği |
advanced | gelişmiş |
more | daha |
needs | ihtiyaçları |
tools | araçları |
EN Sonix's multi-user platform provides makes collaboration a breeze. Mutiple internal and external permission levels for optimal security.
TR Sonix'in çok kullanıcılı platformu, işbirliğini bir esinti haline getirir. Optimum güvenlik için çok sayıda dahili ve harici izin seviyeleri.
Inglese | Turcu |
---|---|
platform | platformu |
external | harici |
permission | izin |
levels | seviyeleri |
optimal | optimum |
security | güvenlik |
and | ve |
internal | dahili |
for | için |
makes | haline |
a | sayıda |
EN We believe that creativity and collaboration are crucial components of build a thriving business. The workplace is changing and so are we. We are fully embracing the flexibility of remote work.
TR Yaratıcılığın ve işbirliğinin gelişen bir iş kurmanın önemli bileşenleri olduğuna inanıyoruz. İşyeri değişiyor, biz de değişiyoruz. Uzaktan çalışmanın esnekliğini tamamen kucaklıyoruz.
Inglese | Turcu |
---|---|
components | bileşenleri |
fully | tamamen |
flexibility | esnekliğini |
remote | uzaktan |
crucial | önemli |
we believe | inanıyoruz |
and | ve |
we | biz |
a | bir |
business | iş |
EN Categorize that status your transcripts using custom labels. Handy for team-wide collaboration.
TR Özel etiketler kullanarak transkriptlerinizi durumunu kategorize edin. Takım çapında işbirliği için kullanışlıdır.
Inglese | Turcu |
---|---|
categorize | kategorize |
status | durumunu |
labels | etiketler |
handy | kullanışlı |
collaboration | işbirliği |
your transcripts | transkriptlerinizi |
team | takım |
using | kullanarak |
for | için |
EN Combine Sonix’s audio & video collaboration platform with Box software, enabling secure enterprise-class content-sharing and tools you need to do your work.
TR Sonix'in ses ve video işbirliği platformunu Box yazılımıyla birleştirerek, işinizi yapmak için ihtiyacınız olan güvenli kurumsal sınıf içerik paylaşımı ve araçları etkinleştirin.
Inglese | Turcu |
---|---|
video | video |
collaboration | işbirliği |
platform | platformunu |
work | iş |
enterprise | kurumsal |
class | sınıf |
content | içerik |
sharing | paylaşımı |
tools | araçları |
software | yazılım |
you need | ihtiyacınız |
EN Transcription with multi-user access and collaboration tools for newsrooms
TR Haber odaları için çok kullanıcılı erişim ve işbirliği araçlarıyla transkripsiyon
Inglese | Turcu |
---|---|
transcription | transkripsiyon |
access | erişim |
collaboration | işbirliği |
and | ve |
for | için |
tools | araçları |
with | çok |
EN Collaboration on your show has never been easier. From creation to post-production to marketing, multiple users can access your workspace to see every stage of production.
TR Şovunuzdaki işbirliği hiç bu kadar kolay olmamıştı. Oluşturmadan üretim sonrası pazarlamaya kadar birden çok kullanıcı, üretimin her aşamasını görmek için çalışma alanınıza erişebilir.
Inglese | Turcu |
---|---|
collaboration | işbirliği |
easier | kolay |
access | erişebilir |
production | üretim |
users | kullanıcı |
EN Research transcriptions mixed with seamless collaboration
TR Sorunsuz işbirliği ile karışık araştırma transkripsiyonları
Inglese | Turcu |
---|---|
research | araştırma |
seamless | sorunsuz |
collaboration | işbirliği |
with | ile |
EN Zoom.us provides businesses with an easy, reliable cloud platform for video and audio conferencing, collaboration, and webinar hosting.
TR Zoom.us, işletmelere video ve sesli konferans, işbirliği ve web semineri barındırma için kolay ve güvenilir bir bulut platformu sağlar.
Inglese | Turcu |
---|---|
zoom | zoom |
provides | sağlar |
businesses | işletmelere |
easy | kolay |
cloud | bulut |
platform | platformu |
video | video |
conferencing | konferans |
collaboration | işbirliği |
hosting | barındırma |
reliable | güvenilir |
for | için |
EN RingCentral is a global cloud communications and collaboration software which includes team messaging, video conferencing and mobile connectivity
TR RingCentral, ekip mesajlaşması, video konferans ve mobil bağlantı içeren küresel bir bulut iletişim ve işbirliği yazılımıdır
Inglese | Turcu |
---|---|
global | küresel |
cloud | bulut |
communications | iletişim |
collaboration | işbirliği |
team | ekip |
video | video |
conferencing | konferans |
mobile | mobil |
ringcentral | ringcentral |
connectivity | bağlantı |
includes | içeren |
and | ve |
software | yazılım |
a | bir |
EN Microsoft Teams is a communications platform which acts as the hub for team collaboration in Office 365. Users can conduct video meetings, chat, and integrate with other software applications.
TR Microsoft Teams, Office 365'te ekip işbirliği merkezi görevi gören bir iletişim platformudur. Kullanıcılar görüntülü toplantılar yapabilir, sohbet edebilir ve diğer yazılım uygulamalarıyla entegre olabilir.
Inglese | Turcu |
---|---|
microsoft | microsoft |
hub | merkezi |
collaboration | işbirliği |
video | görüntü |
other | diğer |
office | office |
team | ekip |
software | yazılım |
teams | teams |
integrate | entegre |
chat | sohbet |
and | ve |
communications | iletişim |
a | bir |
applications | uygulamalar |
users | kullanıcılar |
can | olabilir |
meetings | toplantılar |
EN Join.me is a web-based collaboration software application for screen-sharing and online meetings
TR Join.me ekran paylaşımı ve çevrimiçi toplantılar için web tabanlı işbirliği yazılımı uygulamasıdır
Inglese | Turcu |
---|---|
collaboration | işbirliği |
screen | ekran |
sharing | paylaşımı |
based | tabanlı |
and | ve |
online | çevrimiçi |
web | web |
for | için |
meetings | toplantılar |
software | yazılımı |
EN A shared inbox to bring seamless collaboration in one place
TR Sorunsuz işbirliğini tek bir yere getirmek için paylaşılan bir gelen kutusu
Inglese | Turcu |
---|---|
shared | paylaşılan |
inbox | gelen kutusu |
seamless | sorunsuz |
place | iş |
a | bir |
bring | için |
EN Crisp is designed for team collaboration and real-time communication, making it the perfect alternative to your individual mailbox
TR Crisp, ekip işbirliği ve gerçek zamanlı iletişim için tasarlanmıştır, bu da onu bireysel posta kutunuza mükemmel bir alternatif haline getirir
Inglese | Turcu |
---|---|
crisp | crisp |
team | ekip |
collaboration | işbirliği |
communication | iletişim |
perfect | mükemmel |
alternative | alternatif |
real | gerçek |
time | zamanlı |
individual | bireysel |
and | ve |
EN A Shared inbox software is a tool that lets companies get more work done through automation and collaboration
TR Paylaşılan gelen kutusu yazılımı, şirketlerin otomasyon ve işbirliği yoluyla daha fazla iş yapmasını sağlayan bir araçtır
Inglese | Turcu |
---|---|
shared | paylaşılan |
inbox | gelen kutusu |
work | iş |
automation | otomasyon |
collaboration | işbirliği |
companies | şirketlerin |
and | ve |
tool | araç |
a | bir |
through | yoluyla |
software | yazılımı |
EN Better collaboration, more transparency, Improved reactivity, Clear ownership ..
TR Daha iyi işbirliği, daha fazla şeffaflık, Geliştirilmiş tepkisellik, Net sahiplik ..
Inglese | Turcu |
---|---|
collaboration | işbirliği |
clear | net |
transparency | şeffaflık |
better | daha iyi |
improved | geliştirilmiş |
EN Visually plan your content, publish automatically, engage followers, and get reports in collaboration with your team and clients.
TR Ekip arkadaşlarınız ile beraber içeriklerinizi planlayın, otomatik olarak yayınlayın, takipçilerinizle iletişim kurun ve anlaşılır raporlar alın.
Inglese | Turcu |
---|---|
plan | planlayın |
publish | yayınlayın |
reports | raporlar |
team | ekip |
your content | içeriklerinizi |
visually | olarak |
automatically | otomatik olarak |
and | ve |
get | alın |
with | ile |
Mustrà 50 di 50 traduzzioni