TR Peynir altı suyu, peynir altı suyu protein konsantresi ve peynir altı suyu protein izolatı gibi katma değerli ürünlerin ve peynir altı suyu tozunun üretimi için kullanılan değerli bir hammaddedir.
"yer altı su" a Turc es pot traduir a les següents paraules/frases Anglès:
TR Peynir altı suyu, peynir altı suyu protein konsantresi ve peynir altı suyu protein izolatı gibi katma değerli ürünlerin ve peynir altı suyu tozunun üretimi için kullanılan değerli bir hammaddedir.
EN It’s a valuable raw material for producing whey powder and value adding products like whey protein concentrate (WPC) and whey protein isolate (WPI).
Turc | Anglès |
---|---|
ürünlerin | products |
TR Klinisyenler günde fazladan altı saat notlar yazarak ve EHR sistemlerine bilgi girerek geçirirler. Günde altı saat! Bu, aşırı stres yaratır ve doktorların optimal hasta bakımını sağlama konusunda dikkatini dağıtır.
EN Clinicians spend an extra six hours per day writing notes and entering information into EHR systems. Six hours a day! This creates undue stress and distracts physicians from providing optimal patient care.
Turc | Anglès |
---|---|
notlar | notes |
ehr | ehr |
bilgi | information |
bu | this |
stres | stress |
hasta | patient |
konusunda | into |
TR Klinisyenler günde fazladan altı saat notlar yazarak ve EHR sistemlerine bilgi girerek geçirirler. Günde altı saat! Bu, aşırı stres yaratır ve doktorların optimal hasta bakımını sağlama konusunda dikkatini dağıtır.
EN Clinicians spend an extra six hours per day writing notes and entering information into EHR systems. Six hours a day! This creates undue stress and distracts physicians from providing optimal patient care.
Turc | Anglès |
---|---|
notlar | notes |
ehr | ehr |
bilgi | information |
bu | this |
stres | stress |
hasta | patient |
konusunda | into |
TR Peynir üretiminden elde edilen peynir altı suyu değerli bir hammaddedir çünkü peynir altı suyu ürünleri işlenmiş et, sağlıklı gıdalar, şekerlemeler gibi geniş bir gıda ürünü yelpazesinde kullanılır
EN The whey collected from cheese production is a valuable raw material as whey products are used in a wide range of food products, such as processed meat, health foods and confectionery
Turc | Anglès |
---|---|
değerli | valuable |
gıdalar | foods |
geniş | wide |
kullanılır | used |
TR Peynir altı suyu proteini konsantresi (WPC) ve peynir altı suyu proteini izolatı (WPI) devam formülü, sporcu içecekleri ve güçlendirici protein içecekleri için uygun içeriklerdir.
EN Whey protein concentrate (WPC) and whey protein isolate (WPI) are suitable ingredients for infant formula, sports drinks, and fortifying protein beverages.
Turc | Anglès |
---|---|
altı | are |
uygun | suitable |
TR Peynir altı suyu protein konsantresi ve laktoz tozu gibi peynir altı suyu ürünlerinin üretimi için gelişmiş bir süreç teknolojisi gerekir
EN An advanced process technology is required to produce whey products like WPC and lactose powder
Turc | Anglès |
---|---|
gelişmiş | advanced |
süreç | process |
teknolojisi | technology |
gerekir | required |
TR Peynir altı suyu tozu ve WPC (peynir altı suyu protein konsantresi), işlenmiş et, sosis, sağlıklı gıdalar, bebek mamaları, içecekler ve şekerlemeler gibi geniş bir gıda ürünü yelpazesinde kullanılır
EN Whey powder and WPC are used in a wide range of food products such as processed meat, sausages, health foods, baby food, beverages and confectionery
Turc | Anglès |
---|---|
gıdalar | foods |
bebek | baby |
içecekler | beverages |
geniş | wide |
ürünü | products |
kullanılır | used |
TR Peynir altı suyu aynı zamanda sürdürülebilirliği de artırır ve üreticilere maliyet tasarrufu imkanı sunar. Bu videoda peynir altı suyunun avantajları hakkında daha fazla bilgi edinin.
EN Whey also improves sustainability and saves money for manufacturers. Learn more about the advantages of whey in this video.
Turc | Anglès |
---|---|
artırır | improves |
ve | and |
bu | this |
bilgi | learn |
TR Tatlı peynir altı suyu sert ve yarı sert peynirlerden imal edilirken asitli peynir altı suyu, cottage peyniri ve kuarktan üretilir
EN Sweet whey is manufactured from hard and semi-hard cheeses, and acid whey is produced from cottage cheese and quark
Turc | Anglès |
---|---|
tatlı | sweet |
peynir | cheese |
altı | from |
sert | hard |
ve | and |
yarı | semi |
TR Peynir ve Peynir Altı Suyu (Peynir altı suyu işleme)
EN Cheese and Whey - Whey processing
Turc | Anglès |
---|---|
peynir | cheese |
ve | and |
işleme | processing |
TR Kardeşliğimiz, önümüzdeki altı Uluslararası Hizmet Toplantımızda (altı ay boyunca ayda bir kez) saat 9:30 ET'de not tutacak bir gönüllü arıyor
EN Our fellowship is looking for a volunteer to take notes at our next six International Service Meetings (once per month for six months) at 9:30pm ET
Turc | Anglès |
---|---|
uluslararası | international |
hizmet | service |
ay | month |
ayda | per month |
gönüllü | volunteer |
TR Yer altı su kaynakları bakımından oldukça zengin sayılan Geyre Beldemizde yeteri kadar sondaj olmadığından mevcut kuyularla ve yeni açılan kuyularla gereği gibi istifade edilmektedir
EN Since there is not enough sounding in Geyre Town, which is considered as rich in groundwater resources, the existing wells and newly opened wells are used as well
Turc | Anglès |
---|---|
kaynakları | resources |
zengin | rich |
TR Alman kentlerinde her yer ışıl ışıl ve havada bir Noel kokusu sarmış. Altı popüler Noel panayırı ve her birine özel incelikler.
EN After decades of living in the country, DW's Louisa Schaefer, from the US, is still baffled at times when in comes to national etiquette norms.
TR Yer altı su kaynakları bakımından oldukça zengin sayılan Geyre Beldemizde yeteri kadar sondaj olmadığından mevcut kuyularla ve yeni açılan kuyularla gereği gibi istifade edilmektedir
EN Since there is not enough sounding in Geyre Town, which is considered as rich in groundwater resources, the existing wells and newly opened wells are used as well
Turc | Anglès |
---|---|
kaynakları | resources |
zengin | rich |
TR Alman kentlerinde her yer ışıl ışıl ve havada bir Noel kokusu sarmış. Altı popüler Noel panayırı ve her birine özel incelikler.
EN After decades of living in the country, DW's Louisa Schaefer, from the US, is still baffled at times when in comes to national etiquette norms.
TR Container Journal'da (bağlantı IBM dışındadır) yer alan Temmuz 2019'da gerçekleştirilmiş bir ankete göre, son altı ayda Kubernetes kullanmaya başlama oranı %51 arttı.
EN A July 2019 survey cited in Container Journal (link resides outside IBM) found a 51% increase in Kubernetes adoption during the previous six months.
Turc | Anglès |
---|---|
container | container |
bağlantı | link |
ibm | ibm |
temmuz | july |
TR Güncel bilginin, en üst sıralarda yer almakla en alt sıralarda yer almak arasındaki fark anlamına gelebildiği bir dünyada arama sonuçlarında ve ikinci sayfada yer aldığımızda asla ödün vermeyeceğiz. verilerimize geliyor.
EN In a world where up-to-date info can mean the difference between being at the top of the search results and being on the second page, we’ll never compromise when it comes to our data.
Turc | Anglès |
---|---|
güncel | up-to-date |
arasındaki | between |
fark | difference |
arama | search |
ikinci | second |
sayfada | page |
asla | never |
TR Görsel yer imleri, farklı tarayıcılar arasında yer imi eşitleme ve tüm yer imleriniz için yüksek güvenlik.
EN Use the Evernote extension to save things you see on the web into your Evernote account.
TR Bu altı bölüm, SEO bilgisi konusunda güçlü bir temel oluşturmak ve Google’da daha üstlerde sıralanmaya başlamak için ihtiyacınız olan tek şey
EN These six chapters are all you need to build a strong foundation of SEO knowledge and start ranking higher in Google
Turc | Anglès |
---|---|
seo | seo |
bilgisi | knowledge |
güçlü | strong |
temel | foundation |
başlamak | start |
şey | all |
TR Birden fazla anahtar kelime girerken, Anahtar Kelimeler Gezgini en popüler anahtar kelimelerden 10 tanesini alır ve altı farklı yolla binlerce fikir oluşturur:
EN When entering multiple keywords, Keywords Explorer will take 10 of the most popular keywords and generate thousands of ideas in six different ways:
Turc | Anglès |
---|---|
popüler | popular |
ve | and |
TR 20 yıldır müzik yapan Pat Benatar, Rock&Roll’un en başarılı kadın vokalistlerinden ve süperstarlarından sayılıyor. Sanatçının altı platin, dört altın albümü, dört Grammy ödülü var. 1… Devamını oku
EN Pat Benatar is a four-time Grammy winning musician with six platinum and four gold albums to her credit. Singing such hit singles as "I Need a Lover", "Heartbreaker", &q… read more
Turc | Anglès |
---|---|
müzik | musician |
altın | gold |
oku | read |
TR Herkes "Açık Kapı" günlerinde simgesel otelleri kutlamaya davet ediliyor ve Monopoly oyununun özel bir sürümü, bir tahta sandık ve bir kapıcı dahil altı özel jetonla piyasaya sürüldü.
EN The public is invited to celebrate with "Open Door" days to tour landmark properties, and a special edition of the game Monopoly is released with six custom tokens, including a steamer trunk and a doorman.
Turc | Anglès |
---|---|
açık | open |
kapı | door |
kapıcı | doorman |
dahil | including |
TR Altı Kaidemiz: Proaktif Uygulamalar
EN Our Six Pillars: Proactive Practices
Turc | Anglès |
---|---|
altı | six |
proaktif | proactive |
uygulamalar | practices |
TR Fairmont Hotels & Resorts sürdürülebilirlik programlarımızı sürdürmek için altı kaideye öncelik vermektedir:
EN Fairmont Hotels & Resorts prioritizes six key pillars to drive our sustainability programs:
Turc | Anglès |
---|---|
fairmont | fairmont |
sürdürülebilirlik | sustainability |
programları | programs |
TR Grubun müzikal kariyerinin en uc noktası caz, rock, funk, R&B ve pop ritimlerini harmanladığı, altı albüm yayınladığı 1970'li yıl… Devamını oku
EN The band was formed by Donald Fagen (vocals, keyboards) and Walter Becker (guitar, bass), who met in 1967 while both attended Bard College in Annandale-on-Hudson, New York,… read more
Turc | Anglès |
---|---|
grubun | band |
ve | and |
devamını | more |
oku | read |
TR Son altı ayda gözlemlenen önemli değişiklikleri yansıtmak için raporun tamamı boyunca yenilenen veriler ve analizler; ve
EN Refreshed data and analysis across the full report to reflect the substantial changes observed over the last six months; and
Turc | Anglès |
---|---|
son | last |
değişiklikleri | changes |
yansıtmak | reflect |
veriler | data |
TR Adana’da yaşayan beş çocuk annesi Amina, altı yıldır barındığı...
EN Amina is a mother of five and lives in Adana, Turkey. She has had to overcome...
Turc | Anglès |
---|---|
adana | adana |
TR Google'ın Şeffaflık Raporu, 2014'un ilk altı ayında 63 ülkenin ona belirli içeriklere erişimin sınırlandırılması talebinde bulunduğunu gösteriyor
EN Google’s Transparency Report shows that 63 countries asked it to restrict access to certain content in the first six months of 2014
Turc | Anglès |
---|---|
raporu | report |
ilk | first |
belirli | certain |
içeriklere | content |
TR Usenet altı yıl önce şifrelenmiştir (Giganews.com)
EN The Usenet went encrypted six years ago (Giganews.com)
Turc | Anglès |
---|---|
önce | ago |
TR Hesabınıza giriş yapmak için telefonunuz tarafından oluşturulan altı haneli güvenlik kodu gereklidir.
EN Six-digit security code generated by your phone required to log into your account.
Turc | Anglès |
---|---|
hesabınıza | your account |
giriş | log into |
oluşturulan | generated |
güvenlik | security |
kodu | code |
gereklidir | required |
hesabını | account |
TR Crystal, editörümüzün altı temel özelliği ile size yol açıyor: Yeni bir hoparlör oluşturun, bulun ve değiştirin, vurgulama ve üst-çizme, zaman kodlarını, tercihleri ve kısayol tuşlarını yeniden düzenleyin.
EN Crystal walks you through the six key features of our editor: Create a new speaker, find and replace, highlighting & strikethrough, realign timecodes, preferences, and shortcut keys.
Turc | Anglès |
---|---|
crystal | crystal |
temel | key |
özelliği | features |
size | you |
oluşturun | create |
bulun | find |
TR Altı stilden birini seçin ve Yapay Zeka temelli logo aracımızın hayallerinizdeki logoyu oluşturması için bir saniye bekleyin
EN All you have to do is type your brand name and describe the logo you want in 1 or 2 sentences
TR Adana’da yaşayan beş çocuk annesi Amina, altı yıldır barındığı...
EN Standing tall on one’s legs and keeping head above water is definitely...
Turc | Anglès |
---|---|
da | and |
beş | one |
TR Bir çiftçinin tarlasında altı ay kadar çalıştık
EN We worked in a cotton field for about six months
TR Altı kişilik ailenin geçimini sağlamak kolay değil
EN It is not easy to provide for a family of six
Turc | Anglès |
---|---|
kolay | easy |
TR Bir çiftçinin tarlasında altı ay kadar çalıştık
EN We worked in a cotton field for about six months
TR Altı kişilik ailenin geçimini sağlamak kolay değil
EN It is not easy to provide for a family of six
Turc | Anglès |
---|---|
kolay | easy |
TR Otomatik yazım denetimi: Yanlış yazılmış kelimelerin altı kırmızıyla çizilir
EN Automatic spell-check: Incorrectly written words are underlined in red
Turc | Anglès |
---|---|
otomatik | automatic |
yazılmış | written |
TR Sonix, hesabınıza giriş yaptığınızda telefonunuz tarafından oluşturulan altı basamaklı bir güvenlik kodu (şifrenize ek olarak) gerektirir.
EN Sonix will require a six-digit security code generated by your phone (in addition to your password) when you sign in to your account.
Turc | Anglès |
---|---|
sonix | sonix |
giriş | sign in |
oluşturulan | generated |
güvenlik | security |
kodu | code |
gerektirir | require |
hesabını | account |
TR Aramanızı, son altı ay, son haftadan itibaren veya şu anda devam eden videolara dayalı olarak ihtiyaç duyduğunuz bilgilere bağlı olarak, saat başına görünütülenmelere, etkileşimlere veya görüntülenmelere göre ayarlabilirsiniz
EN You can also break down your search by views per hour, views, or engagements depending on the information you need based on videos from the last six months, from the last week, or from videos trending right now
Turc | Anglès |
---|---|
son | last |
ihtiyaç | need |
bilgilere | information |
saat | hour |
TR Konuklar sadece erkekler için bir lounge dahil olmak üzere altı restoran ve lounge seçeneğinin keyfini çıkaracak.
EN Guests will enjoy a choice of six restaurants and lounges, including a gentlemen’s only lounge.
Turc | Anglès |
---|---|
lounge | lounge |
olmak | will |
keyfini | enjoy |
TR Stil, bir LED ışık imzası içeren krom kaplama köşegenlerin altı çizili yüksek kaputlu, sağlam ve koruyucudur.
EN Styling is robust and protective, with a high bonnet underlined by chrome-finish chevrons incorporating an LED light signature.
Turc | Anglès |
---|---|
led | led |
ışık | light |
imzası | signature |
yüksek | high |
sağlam | robust |
TR Cepli Kadife Jogger Eşofman Altı 8899-06 Gri
EN Velvet Jogger Sweatpants with Pockets 8899-06 Gray
Turc | Anglès |
---|---|
kadife | velvet |
altı | with |
gri | gray |
TR Cepli Kadife Jogger Eşofman Altı 8899-01 Pudra
EN Velvet Jogger Sweatpants with Pockets 8899-01 Powder
Turc | Anglès |
---|---|
kadife | velvet |
altı | with |
TR Cepli Kadife Jogger Eşofman Altı 8899-05 Mürdüm
EN Velvet Jogger Sweatpants with Pockets 8899-05 Plum
Turc | Anglès |
---|---|
kadife | velvet |
altı | with |
TR Sağlık teknolojisi, Alman ihracatının gizli başarısı. Pek bilinmeyen alana ilişkin altı şaşırtıcı olguyu buradan öğrenebilirsin.
EN Medical technology is a quiet export hit for Germany. Learn here six surprising facts about a rather unknown industry.
Turc | Anglès |
---|---|
sağlık | medical |
teknolojisi | technology |
alman | germany |
bilinmeyen | unknown |
buradan | here |
TR Henüz oldukça yeni olan anabilim dalı, mevcut tarım bölümünün kapsamını ekolojik tarım konusundaki altı uzmanlık modülüyle genişletiyor
EN This relatively new study area expands the existing study programme in agriculture with six specialist modules in ecological agriculture
Turc | Anglès |
---|---|
yeni | new |
tarım | agriculture |
ekolojik | ecological |
TR **PC İnsan: Tedarik Zinciri Programı genel uyumu (1) 17.03.17 (küçük işletmeler için 18.09.17) VEYA (2) bir tedarikçinin geçerli kurala uyması gereken tarihten altı ay sonrasıdır
EN **PC Human: Supply Chain Program general compliance is (1) 3-17-17 (9-18-17 for small business) OR (2) six months after a supplier is required to comply with the applicable rule
Turc | Anglès |
---|---|
pc | pc |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
programı | program |
genel | general |
küçük | small |
işletmeler | business |
veya | or |
geçerli | applicable |
gereken | required |
TR PC Hayvan: Tedarik Zinciri Programı genel uyumu (1) 18.09.17 (küçük işletmeler için 17.09.18) VEYA (2) bir tedarikçinin geçerli kurala uyması gereken tarihten altı ay sonrasıdır.
EN PC Animal: Supply Chain Program general compliance is (1) 9-18-17 (9-17-18 for small business) OR (2) six months after a supplier is required to comply with the applicable rule.
Turc | Anglès |
---|---|
pc | pc |
hayvan | animal |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
programı | program |
genel | general |
küçük | small |
işletmeler | business |
veya | or |
geçerli | applicable |
gereken | required |
TR Çalışmada ayrıca virüsün erken doğum, düşük ve bebek ölümü olasılığını artırdığının da altı çiziliyor
EN The study also shows that the virus increases the likelihood of preterm birth and infant death
Turc | Anglès |
---|---|
bebek | infant |
Es mostren 50 de 50 traduccions