NL Het zijn taaie problemen die we aanpakken, en onze klanten eisen dat we het goed doen
NL Het zijn taaie problemen die we aanpakken, en onze klanten eisen dat we het goed doen
TR Çözmeye çalıştıklarımız sorunlar zor ve müşterilerimizin bunları doğru şekilde çözmemize ihtiyaçları var
Dutch | turski |
---|---|
problemen | sorunlar |
goed | doğru |
NL Het bevat een lijst met kritieke fouten, waarschuwingen, informatie en handleidingen voor het aanpakken van problemen.
TR Kritik hatalar, uyarılar, bilgi blokları ve nasıl yapılır kılavuzlarının listesini içerir.
Dutch | turski |
---|---|
het | nasıl |
bevat | içerir |
lijst | listesini |
kritieke | kritik |
informatie | bilgi |
en | ve |
NL detecteren, voorkomen of anderszins aanpakken van fraudeproblemen, beveiligingsproblemen of technische problemen.
TR Dolandırıcılık, güvenlik veya teknik konulardaki sorunları tespit etmek, önlemek veya bunları başka şekillerde yönetmek.
Dutch | turski |
---|---|
of | veya |
technische | teknik |
voorkomen | önlemek |
NL Het bevat een lijst met kritieke fouten, waarschuwingen, informatie en handleidingen voor het aanpakken van problemen.
TR Kritik hatalar, uyarılar, bilgi blokları ve nasıl yapılır kılavuzlarının listesini içerir.
Dutch | turski |
---|---|
het | nasıl |
bevat | içerir |
lijst | listesini |
kritieke | kritik |
informatie | bilgi |
en | ve |
NL Het auditdashboard geeft u handige indicatoren van belang, zodat u altijd weet welke problemen u eerst moet aanpakken.
TR Denetim panosu size kullanışlı önem göstergeleri sunar, böylece hangi sorunları öncelikle ele almanız gerektiğini her zaman bilirsiniz.
Dutch | turski |
---|---|
zodat | böylece |
altijd | her zaman |
moet | gerektiğini |
u | size |
handige | kullanışlı |
eerst | öncelikle |
NL Met deze korte lijst van SEO problemen, zult u in staat zijn om precies uit te vinden wat u moet aanpakken om uw zoekresultaten te verbeteren.
TR SEO sorunlarının bu kısa listesiyle, arama sıralamalarınızı iyileştirmek için tam olarak neleri ele almanız gerektiğini anlayabileceksiniz.
Dutch | turski |
---|---|
korte | kısa |
seo | seo |
moet | gerektiğini |
verbeteren | iyileştirmek |
NL Deze tools zijn meestal alleen ontworpen voor experts die al zullen weten hoe ze de website zoekresultaat problemen die ze tegenkomen kunnen aanpakken.
TR Bu araçlar genellikle yalnızca karşılaştıkları web sitesi arama sonucu sorunlarını nasıl ele alabileceklerini zaten bilen uzmanlar için tasarlanmıştır.
Dutch | turski |
---|---|
meestal | genellikle |
alleen | yalnızca |
al | zaten |
NL Het zijn taaie problemen die we aanpakken, en onze klanten eisen dat we het goed doen
TR Çözmeye çalıştıklarımız sorunlar zor ve müşterilerimizin bunları doğru şekilde çözmemize ihtiyaçları var
Dutch | turski |
---|---|
problemen | sorunlar |
goed | doğru |
NL Het lijkt misschien dat grote problemen, grote oplossingen vereisen, maar adverteerder Rory Sutherland zegt dat veel gelikte, dure aanpakken vaak in de weg staan van betere, simpelere oplossingen
TR Büyük problemler büyük çözümler gerektiriyor gibi gözükür, ama reklamcılık insanı Rory Sutherland'e göre bir çok pahalı ve büyük çözümler sadece daha iyi ve basit cevapları engelliyor
Prikazuje se 9 od 9 prijevoda